Adana’da koruyucu aile olarak aldıkları kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yargılanan tutuklu ilkokul öğretmeni, duruşmada, “Sadece öpüştük seviştik. Cinsel olarak birliktelik olmadı” dedi.
Çocukları olmayan ilkokul öğretmeni M.Ö. (58) ile eşi P.Ö., 12 yıl önce yetiştirme yurdunda kalan 4.5 yaşındaki N.G.’yi koruyucu aile olarak aldı. İddiaya göre, zaman zaman M.Ö.’nün tacizine uğrayan N.G., 16 yaşına geldiğinde başından geçenleri sınıf arkadaşına anlattı. Arkadaşının ısrarı üzerine genç kız, cep telefonuyla M.Ö.’nün tacizini görüntüye çekip, olayı ablasına izletti. N.G.’nin gerçek annesi S.G.’nin Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunması üzerine iddialarla ilgili soruşturma başlatıldı. Olayın ardından M.Ö. tutuklandı. İlkokul öğretmeni M.Ö.’nün cep telefonu ve bilgisayarında yapılan aramada ise çok sayıda çocuk pornosu görüntüleri çıktı.
Hakkında 26 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan M.Ö., Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı. M.Ö., N.G.’ye yaptığı tacizi kabul ederek, “Biz kendisini iyi eğitime hazırlanması için sürekli teşvik ediyorduk. Sürekli takdir teşekkür alıyordu. Kendisini sürekli ödüllendiriyorduk. Lise 1. sınıfta notlarında bir düşüş oldu. Erkek arkadaşı olduğunu öğrendim. Böyle bir şey olursa seni bizden alıp yurda gönderirler dedim. Lise ikinci sınıftaki döneminde aynı şekilde ödüllendirdiğimizden bahsettim. Karşılığını görmediğimizi söyledim. O da bana ben seni ödüllendireceğim dedi, gözlerimi kapatmamı söyledi. Soyunmuş olarak yanıma geldi ve beni öpmeye başladı. 5 yıldır cinsel sorunlarım vardı. Bu sırada cinsel yönden uyarıldığımı hissettim. Yıllardır böyle bir şey yaşamadığım için zaafıma yenildim. Ben de ona karşılık verdim. Ondan sonra birkaç kez devam etti. Ben bunu artık yapmayalım dediğimde ’Bana ne’ diyerek devam etme niyetini gösterdi. Sadece öpüşüp seviştik, cinsel olarak birliktelik olmadı” dedi.
N.G., tacizin 5 yaşındayken başladığını söyleyerek, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“O zaman küçüktüm. Bazı şeylerin farkında değildim. Bunun kötü olduğunu 10 yaşımdayken anladım. Doğru olmadığını söyledim ağladım. Yurda göndermekle tehdit ediyordu. Taciz etmesine karşı çıktığım zaman dövüyordu. Korkumdan kimseye söylemedim. Benim birkaç çıplak resmimi çekmiş. Şikayet edersem bunu okulun internet sayfasına koymakla tehdit etti. Küçük bir kız kardeşim var. Ona da bir şey yapar diye korktum. Sürekli kendi planlarımı kendim yapıp intikamımı almayı düşünüyordum. Şikayet etmeyi düşünmüyordum. Bir erkek arkadaşım vardı. M.Ö. bunu öğrenmiş. Sana test yapacağım diye soydu. Bekaret testi yaptı. Ben seni hep böyle göreceğim. ’Eğer vücudunda farklılık görürsem seni öldürürüm’ diye tehdit ediyordu.”
Ayrıca olay tarihinde M.Ö. ile aynı okulda öğretmenlik yapan Ş.Y. ise tanık olarak verdiği ifadesinde, “M.Ö.’nün teneffüs aralarında öğrencileri sınıfta toplayarak cinsel içerikli sohbet yaptığını duydum. Bazı öğrenciler M.Ö.’nün dokunarak taciz ettiğini söyledi. Biz bu durumu okul idaresine bildirdik. M.Ö.’nün görev yeri değişti. Bununla ilgili adli bir süreç başlatılmadı. İdare, bu ortamın köy ortamı olduğunu bu olayın ortaya çıkması halinde velilerin kız öğrencileri okula göndermeyeceklerini söyledi. Öğrencilerin bana anlattığı kötü şeyler vardı. Hatta bir gün M.Ö. sınıfa silahla girerek burada yaşananları başkalarına anlatmaları halinde silahı kullanacağını söylemiş” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, M.Ö.’nün tutukluluk halinin devamına karar verirken duruşmayı erteledi.
Kaynak: iha