Anne sütü bebek için en sağlıklı besin kaynağı. Çocuk ve anne arasında ki en güçlü bağdır. Uzm. Dr. Pınar Boncuk Dayanıklı anne sütünün yararları hakkında açıklamalarda bulundu.
Anne sütünün sadece bir besin maddesi olmadığını belirten Dayanıklı, “Anne sütü damarlarda dolaşan kan gibi oldukça kompleks, yaşayan bir sıvıdır ve mikroplarla savaşan ve sağlığı destekleyen özellikleri bulunur. Bu özellikleri anne sütünün bebekleri her türlü enfeksiyondan korumasına yardım eder. Bir damla sütte yaklaşık 1 milyon beyaz küre vardır. Makrofaj denen bu hücreler mikropları etkisiz hale getirirler. Sütte ayrıca Immunglobulin A denen ve bebeklerin bağırsaklarını kaplayarak mikropların kana sızmasını ve alerjik reaksiyon gelişmesini engelleyen önemli maddeler vardır. İlk günlerde salgılanan kolostrum özellikle fazla miktarda IgA içerir. Erken dönemde mikrop ve yabancı hücrelerden koruma sağlar. Kolostrumda olgun sütten daha fazla lökosit ve enfeksiyondan koruyucu maddeler vardır. Anne sütü, hem bebeğin hem de annenin, fiziksel ve ruhsal gelişimini etkiler. Bebekte enfeksiyon riski azalır. Anne sütüyle beslenen bebekler genellikle aşırı kilolu olmazlar. Bu da ileri yaşlarda obezite riskini azaltan bir faktördür. Anne emzirirken salgılanan oksitosin hormonu aslında mutluluk hormonudur! Aynı zamanda annenin doğum öncesi haline dönmesini kolaylaştırır, hem rahim toparlanması, hem de alınan kiloların verilmesini kolaylaştırma açısından”dedi.
NE ŞEKİLDE SAKLAMALI
Anne sütünü bazen bebeğin ihtiyacından daha fazla geliyordur veya anne çalışmaya başladığı için sütünü sağması gerektiğini anlatan Dayanıklı, “Böyle sağılmış olan süt özel süt saklama poşetleri veya kaplarında saklanabilir. Anne sütü oda sıcaklığında 3 saat, buzdolabında 3 gün (2-8 derece), buzdolabının buzluğunda 3 ay (-20 derece), derin dondurucuda ise 6 ay (-70 derece) bekleyebilir. Dondurulan süt poşetleri, oda sıcaklığında bekletilerek buzu çözülür. Çözülen süt, sıcak su dolu bir kabın içerisinde (ben-mari) bekletilerek ısıtılır. Süt kaynatılmaz! Sütün protein yapısının bozulmaması için asla tekrar dondurulmaması gerekir”diye konuştu.
PREMATÜRE BEBEKLER İÇİN ANNE SÜTÜNÜN FAYDALARI
“Prematüre bebeklerin savunması daha az olduğundan, ilk günlerde genel durumları elverdiği takdirde kolostrum almaları son derece önemlidir”diyen Dayanıklı, “Anne sütünü prematüre bebeklerde sadece beslemek ve kilo aldırmak için değil, adeta bir ilaç olarak kullanılır. Özellikle bin 500 gram altında doğan bebeklerin henüz olgunlaşmamış, emilim yüzeyi gereken özelliklere kavuşmamış bağırsakları anne sütüyle olgunlaşır ve hareketlenir. Bağırsak duvarının kuvvetlenerek mikroplara karşı direnç kazanması anne sütünün sayesinde gerçekleşir. Anne sütü içerdiği uzun zincirli yağ asitleriyle bebeğin göz ve beyin gelişimini de olumlu etkiler. İleri birçok ülkede 1500 gram altındaki bebeklere kendi annelerinin sütü yoksa bağışlanmış donör sütler verilir. Erken doğum yapan annelerin bulunduğu hastanelerde süt sağma işlemine erken başlayıp düzenli devam etmek ve anneyi evde de bunu yapmak için eğitmek çok ama çok önemli bir konu. Süt sağmak anneyi bebeğine daha yakın hissettirerek psikolojik olarak desteklediği gibi, bebeğin sağlığında da çok önemli farklar yaratır. Premature bebeklerde de 33-34 haftadan itibaren emme refleksi kuvvetlenir ve emzirilmeleri mümkündür”
İDEAL EMZİRME SÜRESİ VE SIKLIĞI NEDİR?
Süt üretimini artırmak için üretilen sütün tamamını kullanmak gerektiğini anlatan Dayanıklı, “Sık ve doğru emzirmek önemlidir. Bebeğin emme isteksizliği veya becerisinin azlığı veya memeyi tam olarak boşaltamaması beklenen süt artışını geciktirir. Emzirme sıklığı günde 8-12 kez olabilir ve olmalıdır. Bebek ilk haftalarda 3 saatten fazla uyumamalı ve istedikçe emzirilmelidir ki süt üretimi artsın. Emzirme İlk günlerde 30-40 dakika sürebilir ancak bebek ustalaştıkça ve emmesi kuvvetlendikçe bu süre 5 dakikaya inebilir. Daha az emzirme genellikle süt üretiminde beklenen artışı engeller” ifadelerini kullandı.
EMZİRMEDE SIK YAPILAN HATALAR
Emzirmeye başlarken bebeğin memeyi doğru aldığından emin olmak gerektiğini anlatan Dayanıklı sözlerini şöyle tamamladı:
“ Bebek kendi sebepleriyle veya memenin anatomik özelliklerinden ötürürü areola denen esmer bölgeyi ağzına tam alamıyor ve memeyi sağamıyorsa, yeterli süt alamaz, bir de meme ucunu tahriş ederek zarar verir. Bu durumda anne meme acısından emziremez duruma gelir, bebek ise aç kaldığı için ya devamlı ağlar ya da halsiz düşüp uykudan uykuya geçer ve kilo kaybeder. Meme acıyorsa mutlaka bir problem vardır, bunu doktor veya emzirme uzmanıyla çözmek gerekir. Bebek ağlıyor diye emzirmenin peşinden lüzumsuz verilen mama, mideyi dolduracağı için bebeğin emme isteğini baltalar ve giderek süt yapımının da azalmasına neden olur. Mama vermek, doktora sorulmadan, emzirme dikkatli gözlenmeden ve değerlendirilmeden alınacak bir karar değildir. İşe başlamak emzirmeyi bitirmemelidir. Kısa süre öncesinde yapılacak bir plan, süt sağma ve emzirme sıralarının belirlenmesi hem bebeği hem de anneyi mutlu kılacak bir çözüm getirebilir. Emzirirken evde olmak şüphesiz en rahat ve emzirmeyi en uzun soluklu yapan etkenlerdir ama günümüz şartlarında birçok anne çalıştığı halde emzirmeyi de devam ettirebilir. “
Kaynak: iha