İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, ABD Merkez Bankası (FED)'nın faizi 0,25 baz puan artırmasının Türkiye ekonomisi için çok büyük, yeni olumsuzluk oluşturmasını beklemediğini söyledi. Özince, bu olumsuzlukların zaten ekonomik olarak oldukça ciddi boyutta gerçekleştiğini belirtti.

Atılım Üniversitesi tarafından düzenlene ‘Liderlik ve Başarı’ konulu konferansında konuşan Ersin Özince, finans sektöründe liderlik ve liderlik kavramları üzerinde öğrencilere deneyim, tecrübe ve bilgilerini aktardı. Genel ekonomik konulara da değinen Özince, bankacılık sektörü üzerinde durdu.

“BANKACILIK HİSSE SENETLERİ YERLERDE SÜRÜNÜYOR”

Özince, bütün bankacılık sisteminin hisse senetlerinin yerlerde süründüğünü ifade ederek, şöyle devam etti:

“Bunun nereden çıkartıyorsunuz derseniz de kendi bankamın hisse senetlerinden görebiliriz. Maalesef çok iyi neticeler almamıza ve kimisine gıpta ettirecek seviyelerde karlar etmemize rağmen bizim bankamızın hisse senetleri sadece bizim bankamızın hisse senetleri değil bütün bankacılık sisteminin hisse senetleri neredeyse yerlerde sürünüyor. Çok uzun bir zamandır fizibilitesinden hiç tereddütümüz olmayan önemli yatırım projelerimize hiçbir yabancı bankanın girmiyor olması da zaten diğer bir gösterge olarak düşünülebilir.”

Türkiye'nin ekonomik olarak yeni bir hikayeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Özince, “Tabi bu olumsuzlukların yeni hükümetimizin değerlendirmekte olduğunu varsayıyorum. Ama ülkemizin son yaşadığı gelişmeleri ve bunun yanında da ekonomik gelişmeleri de koyarsak yani büyüme oranı enflasyon, faizler, bankacılık sektöründe gelinen nokta yani bankacılık sermayesinde artık belli bir kaldıraç imkanının azalmasının önümüzdeki dönemler açısından 2004'ten sonraki dönemlerdeki gelişmeyi gösteremeyeceğimiz kaygısını yaratıyor bende.” şeklinde konuştu.

"EN BÜYÜK KAYGIM GENÇ İŞSİZLİK"

En büyük kaygısının genç işsizlik olduğunu kaydeden Özince, “Ülkede hangi gösterge neyi gösterirse göstersin ama bu kadar geniş bir kitleye genç ve çoğunlukla da vasıflı bir kitleye istihdam olanağı sağlayamamanın sıkıntısını biz nasıl aşacağız bilemiyorum. Bununda hepsi bence reformlardan geçiyor. Türkiye'nin bu konuda aşığı olmamakla birlikte Avrupa Birliği (AB) normları doğrultusunda kendini geliştirmesini vatandaş olarak gönlüm arzu ediyor." diye konuştu.
Kaynak: cha