Bursa'da Ahmet Yeşildağ'ı internette okey oynarken tanıştığı bir bayanla izdivaç kurdu. İmam nikahı ile gerçekleştirilen bu izdivaç sonrasında Ahmet Yeşildağ adlı şahsın peşini felaketler bırakmadı. Ahmet Yeşildağ evlendikten sonra zehirlenerek öldürüldü. Cinayet sonrası imam nikahlı eş ve iki kadın daha maznun olarak cezaevine gönderildi. Bugün o kadınlardan birinin eski kocasından şok etkisi yaratan skandal açıklamalar geldi. 

Suçlamayı reddeden sanık kadınlardan birinin ilk kocasının mahkemeye ulaşan ifadesi şok etti. Eski koca Y.B. "Bunlar bir şebeke gibidir. Ben Beyhan ile evlendikten sonra sık sık hastalandım. Doktorlar hastalığımın normal seyretmediğini söyledi. Beyhan'ın bana içirdiği ilaçları kesince hızla iyileştim. Sonra da boşandık. Ayrılmasaydık ben de ölecektim" dedi. Şüphelilerin avukatı ise Yeşildağ'ı öldürdüğü iddia edilen zehrin mezardayken zerk edilmiş olma ihtimalinin de bulunduğunu iddia etti.

BEN ONU 4.5 AYDA 27 KERE DOKTORA GÖTÜRDÜM
Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün görülen ilk duruşma 6 saat sürdü. Yeşildağ'ın imam nikahlı karısı Sevilay Saygın, zehirleme iddiasını reddederek, "Ben onu 4.5 ayda 27 kez hastaneye götürdüm. Böyle davranan birisi neden cinayet işlesin? Neden öldüreyim? Kaldı ki imam nikahını bana Ahmet ile ablası Zeynep, 'Bizde erkekle kadın nikahsız bir arada olmaz' diyerek baskıyla kıydırdı. Ailesine bir şey bırakmak istemediğini belirterek, mallarını benim üzerime kendisi zorla yaptı. Ölümü hastalığı nedeniyle gerçekleşti" dedi.

"ESKİ SAĞLIKÇIYIM, AMA ASPİRİN BİLE VERMEDİM"
Gelinin annesi emekli sağlık çalışanı Beyhan Mızrakçı ise, kızı Derya Yeşildağ'ın Ahmet Yeşildağ'la evlenmesine önce karşı çıktığını ama Ahmet Yeşildağ'ın "Ben artık yolun sonundayım. Ben ölünce maaşım aileme kalacak. Onlara kalmasın. İhtiyacı olan birine gitsin" deyince ikna olduğunu söyledi. Mızrakçı, "Benim Ahmet'e ilaç vermem, zehirlemem söz konusu değil. Ben kimseye aspirin bile tavsiye etmeyen biriyim" dedi.

"AYRILMASAK BEN DE ÖLECEKTİM"
Mahkeme heyeti, Mızrakçı'nın boşandığı kocası Y.B.'nin talimatla alınan ifadesini okudu. Y.B., "Bunlar bir şebeke gibidir. Ben Beyhan ile evlendikten sonra sık sık hastalandım. Doktorlar hastalığımın normal seyretmediğini söyledi. Beyhan'ın bana içirdiği ilaçları kesince hızla iyileştim. Sonra da boşandık. Ayrılmasaydık ben de ölecektim" dedi. İfadeye itiraz eden Mızrakçı, "Eski kocam bana nafaka ödediği için iftira atıyor" dedi.

"BENİM TEK ŞANSIZLIĞIM AHMET'İN EVLENDİĞİMİZ GÜN ÖLMESİ"
Teyzesinin imam nikahıyla evli olduğu Ahmet Yeşildağ ile resmi nikahla evlenen Derya Yeşildağ (42) da "Evlendikten 2 saat sonra da kızımın yanına, Aksaray'a döndüm. Ben oradayken arayıp, Ahmet'in öldüğünü söylediler. Çok şaşırdım. Benim tek şansızlığım Ahmet'in evlendikten saatler sonra ölmesidir. Ben mantık evliliği yaptım. Ahmet bana 'dünya ahiret kızımdır' derdi. Suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.

"ANTRENMANDA ÖLDÜ"
Bu arada mahkemede ölüm olayından sonra polisin yaptığı bir dinleme kaydı da şaşırttı. Kayda göre evlendikten birkaç saat sonra kocasının öldüğünü ve "tekstilci, kelli felli biriydi" diyen Derya Yeşildağ, "Nasıl düşürdün bu adamı?" diye soran arkadaşına "Eli elime değmedi antrenman yaparken öldü" dediği belirtildi. Derya Yeşildağ "Bunlar şaka konuşmalarıydı" dedi.

AVUKATTAN ŞAŞIRTAN İDDİA
Sanıkların avukatı Ali Özcan ise Ahmet Yeşildağ'ın mezarı açıldıktan sonra alınan vücut sıvılarında rastlanan morfin ve kodeinin nasıl verildiğinin belli olmadığını, müvekkillerinin vermesinin mümkün olmadığını öne sürerken, "Bu mantıkla bakarsak, mezarına zerkedilmiş bile olabilir. Belki mirasçıları koydu. Hangi akıllı düğünden hemen sonra adamı öldürür? Zehirleyici maddelerin nasıl verildiği hiçbir raporda yok" dedi. Ahmet Yeşildağ'ın oğlu Ali Yeşildağ ise babasının sapasağlam biri olduğunu belirterek sanıklardan şikayetçi oldu. Mahkeme üç sanığın tahliye talebini reddederek, duruşmayı erteledi.


***sem: zehir
Editör: TE Bilişim