Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, PKK’nın AB’nin terör örgütü listesinden çıkarılıp çıkarılmamasına ilişkin bir soruya, “Terör örgütleri, terör faaliyetlerinden tamamen vazgeçmediği sürece ve bu konuda da ikna edici bir faaliyet içine girmedikleri sürece terör listesinden çıkarılmamalıdır” cevabını verdi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ile Almanya Dışişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Görüşmede, Almanya ile ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konuların da ele alındığını dile getiren Çavuşoğlu, bunlardan bir tanesinin de Suriye ve Irak’taki gelişmeler ve terör tehdidi olduğunu belirtti. Almanya ile Türkiye’nin, bu konuda, sorunun pek çok boyutunu olduğu gibi insani boyutunu da içine alan uzun vadeli ve kapsayıcı bir program konusunda hem fikir olduğunu bir kez daha görmenin kendisini memnun ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bu konuda diğer ülkelerle beraber Türkiye ve Almanya’nın birlikte işbirliği yapacağından şüphem yok” dedi.
“ALMANYA’NIN TÜRKİYE’NİN AB SÜRECİNE DESTEĞİNİN ARTMASINI İSTİYORUZ”
Almanya’nın Türkiye’nin AB sürecine olan desteğinin çok daha artmasını arzu ettiklerini dile getiren Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Almanya’nın desteğinin çok önemli olduğunu ve özellikle daha fazla fasıl açılması gerektiğini ifade etti. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın henüz Başbakan olduğu Şubat ayında Berlin ziyareti sırasında Alman Şansölye Angela Merkel’in de aynı konu üzerinde durduğunu hatırlattı.
“SURİYE VE IRAK KONUSUNDA TÜRKİYE’YE YÖNELİK HAKSIZ İTHAMLAR VAR”
Suriye ve Irak konusunda özellikle Türkiye, Ürdün ve Lübnan’daki mültecilerin yaşam şartlarının önemine dikkat çeken Çavuşoğlu, Türkiye’deki mültecilerin herhangi bir sıkıntılarının olmadığını, ancak Ürdün ve Lübnan’ın bu konuda desteklenmesi gerektiğini belirtirken, mültecilerin geleceği konusunda da hep birlikte düşünüp karar verilmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle Suriye ve Irak’taki yabancı savaşçılar konusunda Türkiye’ye yönelik bazı haksız ithamların olduğunu görmekten üzüntü duyduklarını dile getiren Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz bu konuda çok kararlıyız. Bu bölgeye gelen her teröristin her şeyden önce ister yabancı savaşçı olsun, ister bölgeden olsun Türkiye’ye yönelik bir tehdit olduğunu biliyoruz çünkü Türkiye terörle uzun yıllar mücadele etmiş ve terörden çok çekmiş bir ülkedir, terör saldırılarını maruz kalmış bir ülkedir” dedi.
Özellikle yabancı savaşçılar konusunda, bu yabancı savaşçıların geldiği ülkelerle işbirliğinin önemine vurgu yapan Çavuşoğlu, “Bu insanlar, ülkelerden ayrılmadan önce tespit edilip engellenebilirse en ideali. Engellenemezse Türkiye’ye bildirilerek Türkiye’ye girişinin engellenmesi gerekiyor ve yakalandıktan sonra sınır dışı edilmesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
Türkiye’nin bugünlerde çok sayıda şüpheliyi yakalayıp sınır dışı ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Özellikle yabancı savaşçıların geldiği ülkelerin verdiği bilgiler doğrultusunda da bugüne kadar 6 binden fazla kişiyi, özellikle son 7 ayda 3 bin kişiyi ülkeye giriş yasağı listesine koyduk. Türkiye’ye giremiyorlar. Bu konudaki ortak çabalarımızı da inşallah devam ettireceğiz” diye konuştu.
“TERÖR ÖRGÜTLERİ, TERÖR FAALİYETLERİNDEN TAMAMEN VAZGEÇMEDİĞİ SÜRECE TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKARILMAMALIDIR”
Bir Alman gazetecinin PKK’nın AB’nin terör listesinde kalıp kalmamasına yönelik sorusu üzerine terör konusunun hassas bir konu olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu şunları söyledi:
“Bugün, bir terör örgütünün başka bir terör örgütüyle mücadelesi var diye diğerini terör listesinden çıkarmak gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Yani bu, ‘Benim teröristim iyi, senin teröristin kötü anlamına gelir.’ Terör örgütleri, terör faaliyetlerinden tamamen vazgeçmediği sürece ve bu konuda da ikna edici bir faaliyet içine girmedikleri sürece terör listesinden çıkarılmamalıdır. Bugün Suriye ve Irak’ta birçok terör örgütü var. Bazen rejime karşı savaşıyorlar bazen de kendi kendileriyle savaşıyorlar. Dolayısıyla terör örgütlerinin içinde bizim taraf tutmamız söz konusu olamaz, bu gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Bu konuda Almanya’nın duruşunu ve takındığı tutumu memnuniyetle karşıladığımızı vurgulamak isteriz. Gerek Almanya’daki terör faaliyetlerinde gerekse bölgedeki hassasiyetler konusundaki tutum için Almanya’ya çok teşekkür ederiz.”
“TEDBİRLERİMİZİ ARTTIRDIK AMA AÇIK KAPI POLİTİKAMIZ DEVAM EDİYOR”
Türkiye’nin şüphelendiği yabancı savaşçıları ülkeye girerken yakalayıp geri gönderme çabalarının giderek arttığını yineleyen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Ama diğer taraftan ülke içinde de bir taraftan sınır kontrollerimizi yoğunlaştırdık, tedbirlerimizi arttırdık. Gerek Suriye ve Irak sınırlarında, geçiş kapılarında. Tabi burada özellikle mültecilere açık kapı politikamızı devam ettiriyoruz. Kim olursa olsun ister Suriyeli, ister Irak, hangi dinden hangi ırktan, hangi mezhepten olursa olsun ülkemize gelen sığınan insanlara kapımızı açıyoruz. En son Irak’tan yaklaşık 38 bin Yezidi geldi ve onları değişik kamplarda ağırlıyoruz ve 3 tane kampı da Kuzey Irak’ta kuruyoruz. Ki orada 35 bin kişilik kamp kuruyoruz ki o insanlar kendi topraklarında da terörden kaçan insanları barındırmak için ve insani yardımları yapmak için her türlü desteği sağlıyoruz. Ve Suriye’yle 900 kilometre sınırımız var, Irak’la yaklaşık 600 toplamda bin 500 kilometre sınırı olan bir ülkeyiz. Tabi sınırın her bir metresini kontrol etmek de zor. Önemli olan Türkiye’ye girerken bu tedbirleri alabilmek. Ya da Türkiye içindeyken, geçmeden ya da sınıra varmadan yakalayabilmek ki özellikle toplu taşımanın olduğu tren garları ve otobüs, minibüs terminalleri gibi yerlerde de güvenlik tedbirlerimizi arttırdık. Şüphelenen insanlar buralarda da yakalanıp sınır dışı ediliyor. Ama başta da söylediğim gibi bu konuda ciddi bir işbirliğine ihtiyacımız var. Yani Türkiye’nin tek başına mücadele edebileceği bir konu değil. Özellikle bilgi ve istihbarat paylaşımı başta olmak üzere müttefiklerimizle, Almanya gibi dostlarımızla işbirliğimizi arttırmamız lazım. Bu konuda AB, ABD gibi uluslararası örgüt ve ülkelerle de ve Almanya’yla yakın bir işbirliğimiz var. Ama bundan sonra bunu daha da yoğun bir şekilde bu işbirliğimizi arttıracağız.”
“TÜRKİYE IŞİD’İ 1 SENE ÖNCE TERÖR LİSTESİNE KOYMUŞTUR”
ABD’nin öncülüğünde IŞİD’e karşı oluşturulan askeri koalisyona katılmanın Türkiye açısından neden bu kadar zor olduğunun ve sadece IŞİD’in elinde bulundurduğu 49 rehineden mi kaynaklandığının yoksa daha çok tarihsel bir arka planının mı olduğunun sorulması üzerine Türkiye’nin terörle mücadele konusunda her zaman kararlı olduğunu ve bu konuda da hiçbir zaman tereddüt etmeyeceğini bir kez daha vurgulayan Bakan Çavuşoğlu şöyle konuştu:
“Gerek Cidde’de gerek NATO zirvesi süresince ve Fransa’daki konferans süresince Cumhurbaşkanımız tarafından ve bizzat şahsım tarafından da Türkiye’nin bölgedeki terör tehditlerine karşı ne olmalıdır ya da sadece Türkiye’nin değil müttefiklerle beraber ne olmalıdır, neler yapılmalıdır kapsamlı bir şekilde hepsini madde madde sıralıyoruz açık ve net bir şekilde. Ve biz 4 yıldır bu terör tehdidinin ve buna yol açan rejimlerin, Maliki rejiminin ve Esad rejiminin neler yol açabileceğini ve hangi boyutlara gelebileceğini ve terör örgütlerinin çıkabileceğini, yeni yeni terör örgütlerinin ortaya çıkabileceğini ve onların da nelere yol açabileceğini açıkça söyledik. Zaten Sayın Steinmeier’de bu konudaki Türkiye’nin öngörülerinin haklı çıktığını kabul ediyor Amerika da kabul ediyor, tüm dostlarımız kabul ediyor. Diğer taraftan daha kimse IŞİD ve diğer terör örgütlerini tanımazken, Türkiye tam 1 sene önce 10 Ekim 2013 yılında IŞİD’i terör örgütü listesine koymuştur. Yani Türkiye’nin bu konuda hiçbir çekincesi yoktur ve aldığı kararlar da ortadadır ve terörle mücadele konusunda bu güne kadar da tutumu çok açık ve nettir. Biz tüm boyutlarıyla Suriye ve Irak’ı bütün bir resim olarak görüyoruz ve burada geçmişten hatalardan ders alınarak siyasi istikrarın gelmesi, terörle mücadele, terörden temizlenmesi insani boyutuyla beraber neler yapılması konusundaki tutumumuz da net açıklamamız da net. Bundan sonra da aynı şekilde net olacaktır.”
Kaynak: iha