İZMİR Bağımsız Milletvekili, Hukukçu Ertuğrul Günay, yüzde 10'luk seçim barajının kaldırılmak istenmesinin amacının, AK Parti iktidarını sonlandırmak olduğunu savunup, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) başvuruyu reddedeceğine inandığını açıklayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a tepki gösterdi. Günay, "Bu girişimi bir darbe girişimi olarak nitelemek ve ağır sözcüklerle suçlamak korku dolu bir ruh halinin işaretidir. Ne yazık ki son zamanlarda iktidar çevrelerinde ve özellikle iktidarın henüz koltuklarına yapışmış olan bazı makam sahipleri de bu korkulu ruh halini her vesileyle dışarı vurmaktadır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hafta sonu Manisa'da yaptığı konuşmada, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi için AYM'ye teklif verenlerin hükümeti düşürmeyi hedeflediklerini öne sürerek, "Hükümet daha az oyla iktidar olsun istiyorlar. Bir omuz daha atarsak hükümeti düşürürüz, hesap bu" demişti. AK Parti'den istifa eden İzmir Bağımsız Milletvekili, Hukukçu Ertuğrul Günay, Arınç'ın sözlerine tepki gösterdi. Günay, şöyle konuştu:
"Seçim barajının yüksek olduğu, Türkiye'de aklı başında herkes tarafından dile getiriliyor. Geçmiş yıllarda bu konu AKP sözcüleri tarafından da dile getirildi, ancak bütün önceki iktidarlar gibi onlar da barajın bu şekilde sürmesini bir süre sonra içlerine sindirdiler ve siyasi olarak kendi yararlarına görerek devam etmesini sağladılar. Genel seçimin eşiğinde, geçmişte baraj altında kalmış olan üç siyasi partinin (DSP, BBP ve SP) başvurusunu AYM görüşüyor. Türkiye'de demokrasinin gelişmesini isteyen herkes AYM'nin bir hukuki çözüm bulmasını ve Türkiye'yi dünyanın bu en yüksek seçim barajı ayıbından kurtarmasını talep ediyor. Bu gelişme siyasetin doğası gereğidir ve son derece olağandır. Siyasi nedenlerle AKP ve MHP böyle yeni bir çözümden yana görünmüyor. Bu karşı duruş da onların haklarıdır. Ama bu girişimi bir darbe girişimi olarak nitelemek ve ağır sözcüklerle suçlamak korku dolu bir ruh halinin işaretidir. Ne yazık ki son zamanlarda iktidar çevrelerinde ve özellikle iktidarın henüz koltuklarına yapışmış olan bazı makam sahipleri de bu korkulu ruh halini her vesileyle dışarı vurmaktadır. En küçük sokak gösterisini, bir çevre eylemini, bir protestoyu ve son örnekte görüldüğü gibi hukuk yoluna başvurmayı bile darbe girişi sayan bir anlayış sergilemektedirler. Bu hastalıklı tutumu ciddiye almak yersiz bir polemiğe taraf olmaktır. AYM'nin bu başvurular karşısında ne karar vereceği henüz bilinmiyor. Çeşitli ihtimaller söz konusudur. AYM, bu ihtimaller içinde dikkatle değerlendirme yapacak, anayasaya ve hukuka uygun karar verecek en üst mercidir. Bu kararı vermekte anayasa açısından da yetkilidir. Bazılarının 'AYM kararını tanımayız' yönündeki açıklamaları, tam bir cehalet ve panik işaretidir. Hukuk devletinde AYM'yi tanımayanlar ve uymayanlar anayasa dışı tutum ve davranışa sürüklenmiş olurlar."

FOTOĞRAF

 

Kaynak: dha