13 yaşındaki H.Ü Niğde ilinde ikamet ederken 17 yaşındaki tecavüzcüsü ile zorla evlendirildi. Daha 13 yaşında olan küçük kız yaşadığı iğrençlik yetmezmiş gibi ikinci şoku da kendisine tecavüz eden şahıs ile evlendirilerek yaşadı. Yani, Niğde' de bir iğrençlik, başka bir iğrençlik ile ört bas edilmeye çalışılmıştı. 13 yaşındaki küçük H.Ü babasının zorlamalası ile tecavüzcüsü ile evlendirildi. Asıl felaket ise bundan sonra vuku buldu. 13 yaşındaki tecavüz mağduru küçük kız, 17 yaşındaki İ.A ile evlendirildikten sonra, 21 Ekim tarihinde göğsünün orta yerinden vurularak öldürülmüş halde bulundu. Niğde' de yaşanan olay duyanların kanını dondurdu. 17 yaşındaki fırıncı İ.A 13 yaşındaki küçük kıza tecavüz etti, sonrada kızın babasının baskıları ile evlendiler. Bir felaket bir başka felaketi de böyle doğurdu.

Bir aylık evli H.Ü.'nün'ın intihar ettiği ileri sürülürken, vurulduğu tabancanın nikahsız eşinin babası Rahmi A.'ya ait olduğu ortaya çıktı.
Tutuklanan 59 yaşındaki Rahmi A.'nın küçük gelinini, oğlunu aldattığı gerekçesiyle öldürdüğü iddia edildi. H.Ü'nün sosyal paylaşım sitesinde tanıştığı nikahsız eşinin tecavüzüne uğradığı, bu durum nedeniyle İ.A. ile kaçarak evlenmek zorunda kaldığı belirtildi.
Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu tarafından erken yaştaki evliliklerin değerlendirilmesi için geliştirilen 'Güçlü Kadınlar' projesi kapsamında il genelinde evlilik yaşının 15-16 olduğu hatta bazı köylerde evlilik yaşının 12'ye kadar düştüğü belirlenen Niğde'de, bir çocuk gelin dramı daha ortaya çıktı.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın Türkiye genelinde yaptığı erken yaşta annelik araştırmasında 19 yaş altı doğurganlıkta Türkiye birincisi çıkan Niğde'de daha 13'ünde nikahsız evlendirilen H.Ü, evliliğinin üzerinden 1 ay geçtikten sonra 21 Ekim 2014'te odasında göğsünden tabancayla vurulmuş halde bulundu. Daha 13 yaşında sevdiği adamın tecavüzüne uğradığı ortaya çıkan bu nedenle de babasından utandığı için evlenmek zorunda kalan H.Ü.'nün cenazesi otopsinin ardından İçmeler Köyü'nde toprağa verildi.


SAVCI ŞÜPHELENDİ

Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı, intihar iddiasından şüphelenince soruşturmasını derinleştirerek sürdürdü. H.Ü'nün geçen yaz Facebook'ta komşu Çınarlı Köyü'nde oturan fırın işçisi İ.A. ile tanışıp görüşmeye başladıkları, ardından da kaçarak nikahsız evlendikleri belirlendi. Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianamede, küçük gelinin tecavüze uğradığı, ardından da kaçmak zorunda kaldığı vurgulandı.


TECAVÜZ UTANCI

İddianameye göre, 1 aylık nikahsız kocasını aldattığı iddiasıyla H.Ü'yü ölüme götüren olay ise şöyle yaşandı:
"İ.A., Eylül ayında H.Ü'ye tecavüz etti. Küçük kız daha sonra teyzesi Rabia Uslu'yu arayarak, 'İ.A. bana tecavüz etti. Babamın yüzüne bakamam, evden kaçacağım' dedikten sonra telefonu kapattı. Bunun üzerine Rabia Uslu, H.Ü'nün annesi Lale'yi arayarak durumu anlattı. Anne Leyla, kızı H.Ü'ye 'Teyzen sana tecavüz edildiğini söyledi, ben buna inanmadım. Yarın doktora gidelim' dedi. H.Ü ise, teyzesinin anlattıklarının doğru olduğunu ve evden kaçacağını belirtip aynı gece İ.A. birlikte kaçtı. Daha sonra A.'nın babası Rahmi A., kızın babası Hacı Ü.'yü arayarak 'Düğün yapacağız' dedi. Babanın bunu kabul etmesinin ardından aileler arasında yapılan düğün töreniyle İ.A. ile H.Ü. nikahsız birlikte yaşamaya başladı."


'GELİN KENDİNİ VURDU'

Gençlerin düğünün üzerinden yaklaşık 1 ay geçtikten sonra İ.A.'nın annesi 57 yaşındaki Aysel, 21 Ekim 2014'te karayoluna çıkarak yoldan geçen araçlardan yardım istedi. O sırada devriyede olan jandarma ekibi Aysel A.'ın yanına gitti. A.'nın 'Gelin kendini vurdu, yardım edin' demesi üzerine jandarma eve gittiğinde balkonda ağlayan Rahmi A. ile karşılaştı. Rahmi A. da jandarmaya 'Gelin kendini vurdu' dedi. Odaya giren ekipler, H.Ü.'nün cesediyle karşılaştı. Yapılan ilk incelemede H.Ü'nün göğsüne isabet eden tek kurşunla öldüğü belirlendi. O sırada evde olmaya İ.A. ise yaklaşık 1 saat sonra eve geldi.


'HİÇ OLMAZSA BİRİ YATSIN'

Olayın ardından Rahmi A., Aysel A. ve İ.A.'nın Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alındı. Ağlayarak jandarmaya 'Gelin kendini vurdu' diyen Rahmi A. ve eşi Aysel A., savcılıkta çelişkili ifadeler verdi. Rahmi A., silah sesi üzerine odanın kapısını açıp içeri girdiğinde Hilal'i sırt üstü yerde yatarken bulduğunu ve cesedi çevirmediğini söyledi. Aysel A. ise ses üzerine odaya girdiğinde Hilal'in dizlerinin üzerindeyken eşi Rahmi'nin gelinine sarıldığını söyledi. İ.A. ise, H.Ü. ile kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. İfadelerin ardından 3 şüpheliyi serbest bırakılırken, çelişkili ifadeleri nedeniyle H.Ü'nün cinayete kurban gitmiş olabileceğini değerlendirilerek 3'ünün telefonu dinelemeye alındı. Teknik takip sonucunda Rahmi A., olaydan sonra görüştüğü K.G.'ye, "Kendini vurdu, vuruldu" dedi. Aynı K.G., telefonda Aysel A.'ya, "İ.A. veya biri suçu üzerine alsın, 'Kazaen ben yaptım' desin. Hiç olmazsa biri yatsın" dedi. Aysel A. ise "Ya olmaz, sonradan ifade döner mi?' diye cevap verdi.


'İNTİHAR OLMASI MÜMKÜN DEĞİL'

Soruşturma devam ederken ifadesi alınan Halil'in kız arkadaşı R.K., Hilal'in İ.A. ile evliyken telefonda kendisiyle 'Aşkım, canım' diyerek görüştüğünü söyledi. Bir diğer tanık P.B. ise, H.Ü'nün öldükten İ.A.'nın kendisine Facebook'tan 'Seni seviyorum' diye mesaj yazdığını, 'H.Ü'yü sevmiyor muydun?' diye sorması üzerine ise İ.A.'nın, "Ben, H.Ü'yü mecbur kaldığım için kaçırdım. Çünkü H.Ü ile cinsel ilişkiye girdik" şeklinde cevap verdiğini söyledi. Soruşturma sırasında savcılığa jandarmanın olay yeri inceleme raporu da ulaştı. Raporda H.Ü.'nün 'Uzak atış' ile öldüğü, Rahmi A.'nın gömleğinde, Aysel A.'nın hırkasında ve olay sırasında 'Kapalı' olduğunu söyledikleri kapıda atış artığının bulunduğu ve bu nedenle de olayın intihar olmasının mümkün olmadığı belirtildi. İddianamede; ifadeler, raporlar ve teknik takip sonucunda elde edilen deliller sonucunda olayla ilgili, "Şüpheli Rahmi savunmasında, oturma odasının kapısının kapalı olduğunu beyan etmiş ise de kapıdan çıkan atış artıklarının kapının açık olduğunu ve muhtemelen Rahmi'nin kapı aralığından atış yaptığını gösterdiği, ifadesi alınan tanığın maktulün kendisine telefonda 'Aşkım, canım' diye hitap ettiğini beyan ettiği, bu nedenle maktulün başka erkeklerle konuştuğu için Rahmi A. tarafından namus nedeniyle öldürülmüş olabileceği, Aysel'in ise olay esnasında eşinin yanında bulunduğu, çünkü el, yüz ve giysilerinde atış artığı tespit edildiği, eşine söz ve davranışlarıyla engel olmayarak destek vermek suretiyle eşinin kasten adam öldürme suçuna yardım eden olarak katıldığı kanaatine varıldığı" denildi.


DAVA AÇILDI

Elde edilen deliller nedeniyle Rahmi A., eşi Aysel ile birlikte gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmeyen Rahmi A. 16 Aralık'ta katil zanlısı olarak tutuklanırken, eşi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Soruşturma sonunda iddianamesini tamamlayan Cumhuriyet Savcısı, Rahmi A. hakkında 'çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu, Aysel A. hakkında 'Öldürmeye yardım ve cinsel istismara yardım etmek' suçlarından 36 yıla kadar hapis istemiyle Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
Savcı, kızı kaçıran İ.A. hakkında başlattığı soruşturma sonunda Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'nde açtığı ayrı bir davada 'çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçlarından 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Sanıklar, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
Editör: TE Bilişim