Yrd. Doç. Dr. Alican Öztürk, eski galeri sisteminde biriken yaklaşık 10-12 bin tonluk suyun yeni açılan galeri sistemine dolmasıyla maden faciasının yaşandığını tahmin ettiklerini, suyun galeri sistemine kömür, gaz ve kırıntılarla birlikte gelip yapısal tahkimatı da bozduğunu anlattı. Çalışmaların yeni galeri açar gibi sürdürülmek zorunda kalınabileceğini belirten Yrd.Doç.Dr. Öztürk şunları söyledi:
ÇAMURUN ÇIKARILMASI KOLAY DEĞİL
"Suyun çıkarılması için oldukça yoğun bir çalışma yapıldı ve su seviyesi aşağıya indirildi. Ama bundan sonraki çalışma daha zor olacak. Çünkü aşağıda kırıntı dediğimiz çamur kil birikimi bir malzeme var. Bu malzemenin çıkarılması su kadar kolay değil. Bunun çıkarılması pompa ya da ters sirkülasyon dediğimiz yeni açılan kuyular sistemiyle dışarıya çıkarılması zor. O kırıntı belki bir yeni galeri sistemi açar gibi yeni bir kömür çıkarır gibi bir çalışma gerektirecek. Aşağıdaki arkadaşlara ulaşmak ancak ondan sonra mümkün olabilir.
Ayrıca burası bir kömür ocağı olduğu için gaz da var. Tahkimat ve havalandırma sistemi çöktüğü için bu da ciddi bir zorluk çıkaracak. Orada su ve killi seviyeler var. Su aldıkça şişen patlayan ve dağılan bir sistem bu. O galeri sistemleri içerisinde çökmeler de var. İlerledikçe bunlar görülecek ve zorluklar ortaya çıkabilecek. Onun için süreç bundan sonra daha zor. Yapılacak çalışmalarda daha dikkatli olunması lazım. Su daha önce pompa ile dışarıya çekiliyordu ama burada artık insan gücü ve makinelerle yapılacak bir sürece girilmiş oldu.’’
SUYLA ŞİŞEN KİL ÇÖKMELERE YOLAÇTI
Madendeki suyla karışan kilin etkisine de değinen Yrd.Doç.Dr. Öztürk şöyle devam etti:
"Yeraltında kil dediğimiz birim su aldığı zaman şişen ve şiştikçe de dağılan bir özellik taşımakta. Kil taşı, man, çamur taşı ve kum taşı dediğimiz bir seviye ve bu seviyelerin içerisinde kömür var. Tabi şu anda ortamda da bir su var. Bu su onları etkiler. Kil şiştiği için tahkimatı da zorlar. Zorlandığı zamanda tahkimatın yıkılma ya da dağılma ihtimali vardır. Bununla birlikte yukarıdaki kitlelerin de killi seviyelerin içerisine çökme ihtimalleri var. Oradaki çalışmalarda özellikle bu çökmeler su çekildikten sonra meydana gelmiş olabilir. Bunlara çok dikkat etmek lazım. Orada kırık dediğimiz zonlar vardır ve belki de onlar da tetiklemiş olabilir. İçerisinde az da olsa bir su akıntısı olduğunu düşünüyorum. Oldukça zor ve sabırla beklenmesi ve çalışmaların sürdürülmesi gereken bir süreç.’’
Kaynak: dha
