Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulselam Uluçam, 2014 yılının Eylül ayında fiili çalışmaları sonlandırdıklarını belirtti. Rektör Uluçam, ”Hem laboratuar hem depo çalışmaları, hem de belgeleme çalışmaları Aralık ayının 15’ine kadar devam ediyor. Biz bu yıl arkeolojik kazı çalışmalarını iki bölüm olarak gerçekleştirdik. Selahi bahçeleri adı ile anılan ve daha çok Osmanlı dönemine kadar Artuklulardan itibaren bir seyran köşk bulunduğunu yani bu günki adıyla yazlık yer olarak kullanılan ve bu bahçelerin içinde daha zenginlerin eyvanlı, havlulu bir yazlık evle onun yanında bağ ve bahçeye ait depolama ünitelerinden olan ve köşk diye tabir edilen 2 örnek üzerinde daha kazı çalışmalarını sürdürdük” dedi.
Alanlarının korunmasına yönelik restorasyon ve konservasyon çalışmaları ile yapıların Ilısu Barajı alanı içinde su altında kalması muhtemel olabileceğine dikkat çeken Uluçam, ”Bizim ayrı bir çalışma alanımız var. Japon ekiplerle çalışma sürdürdüğümüz Hasankeyf höyükteki kazı çalışması oldu. Bu çalışmalar neticesinde yine geçen yıllarda olduğu gibi akeramik dönem olarak adlandırdığımız neoremik dönemi yani 1500 yıl önceki insanoğlunun kültür varlıkları çalışmalarını sürdürdük. Hatta bu yıl bir sondajla bu höyüğün üst kotundan itibaren 9.5 metrelik bir alanın insanoğlu tarafından tabakalaşarak kullanıldığını ama 9.5 metre altında artık yeni bir yerleşme alanının bulunmadığı tespit edilmişti” diye konuştu.
2014 yılı kazı sonuçları itibari ile ilk ön raporlarda belirtilen ve Hasankeyf’te kamuya ait kazılabilecek kültür niteliği değeri taşıyan eserin bulunmadığını söyleyen Uluçam, Hasankeyflilerin şuanda yaşadığı alanın bir başka yere taşınacağı ve artık kazı alanı kalmadığından bu alanda çalışmaların sonlandırdığını dile getirdi. Uluçam, "Kazı çalışmalarla ilgili giderleri GAP’a bildirdik. Biz 2004 yılından beri 34 farklı alanda hatta sondajları da sayarsak 38 alanda kazı çalışması sürdürdük. Bununla beraber 144 bilinmeyen kültür varlığı ortaya çıktı. Ören yeri içindeki yıkıntı içinden yani kazı alanlarında pek çok mimari parça seramikten metal eşyalara kadar birçok değere ulaştık. O dönemin insanları tarafından kullanılan objelere ulaştık. O dönemde arpa buğdayın henüz bulunmadığını ve mercimek tarımının yapıldığını tespit ettik" şeklinde konuştu.
Kaynak: iha
