Panelde konuşan DPÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, insanların hayatında en büyük rehber ve yol göstericinin öğretmenler olduğunu dile getirdi.
Tüm kesimlerin kendisini geliştirmek için çapa göstermesini isteyen Karaaslan, "İnsanlığın atası ilk rehberimiz Hz. Adem ve onun izini takip eden yol göstericiler, insanlığın en büyük eğiticileri ve öğretmenleri olmuştur. Hiçbirimiz burada olmayı kendi irademizle seçmedik. Burada olmanın anlamını nasıl kavrayacaktık? Bizi bağrında barındıran bu muhteşem yeryüzü, başımızı kaldırdığımızda pırıl pırıl parlayan bize yol gösteren milyarlarca, trilyonlarca yıldız ne anlama geliyordu? Bütün bunların anlamını bize anlatacak burada bulunuşumuzun gayesini bize söyleyecek bir rehbere ihtiyacımız vardı. Bu büyük yolda rehberlerimiz peygamberlerdir. Dolayısıyla en büyük rehberler, yol göstericiler olarak bugün her zamankinden daha fazla onları anlamalı ve gönülden gelen bir heyecanla onları selamlamalıyız. Çocuğumuzun bildiği, işittiği bir söz vardır: ‘Çocuklarınızı değiştirmeye, onlara bir şey öğretmeye çalışmayın; kendinizi geliştirin çünkü onlar da size benzeyecek.’ Gönlümüzü vicdanımızı, zihnimizi aydınlatacak prensiplerimizi; küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza gösterebildiğimiz takdirde biz gerçekten öğretmen olma, eğitici olma, rehber olma görevimizi yerine getirmiş sayılabiliriz” diye konuştu.
"ÖĞRETMENLİK, İNSANLIK TARİHİNİN ÖLÜMSÜZ MESLEĞİDİR"
DPÜ Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Genç te, “Öğretmenlik insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, insanlığın kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, yaşamları boyunca kendilerine gerekecek bilgileri kazanmalarına yardımcı olan, topluma arkasını dönmeden ve toplumun sürekli önünde giden bir gönül eridir. Bundan dolayı karşısına çıkabilecek zorluklar kendisini yıldırmayacaktır, yıldırmamalıdır” dedi.
Konuşmasında “Öğretmen; yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık” diyen Prof. Dr. Osman Genç sözlerine şöyle devam etti. “Kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, tahammülkar bir insan, her an muhtaç olduğumuz hekim, gerçeğin ve idealin üstadı, dünyanın en büyük sorumluğuna sahip insandır. Hem bugünü hem de yarını düşünürsek gelecek daha iyi olacaktır. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlarım.”
Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcımız Doç. Dr. Turan Temur ise, “Öğretmenlik ve öğretmen değeri her geçen gün artan, önemi her geçen gün artan, önemi herkes tarafından fark edilen bir meslek ve meslek erbabıdır. Umarım gelecekte öğretmenler hak ettiği değeri bulur” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Karaaslan, Eğitim Fakültesi logosunu hazırlayan Öğretim Görevlisi Mehmet Pehlivan’a şilt takdim etti.
Panelde Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler, Fen Bilgisi, Matematik, Okul Öncesi, Türkçe ve Sınıf Öğretmenliği bölümlerinde okuyan öğrencilerimiz konuşma yaptılar.
Öğrencilerin konuşmasından sonra Doç. Dr. Turan Temur, 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan Albert Camus’un öğretmenine yazdığı bir mektubu okundu. Panelde ayrıca, ’Ben Öğretmen Olmak İstiyorum Oratoryosu’ sahnelendi.(EFE)
Kaynak: iha
