'Selam Bahara Yolculuk' filminde hasta olmasına rağmen, iki çocuğuyla birlikte eğitim gönüllüsü eşinin peşinden Kırgızistan’a giden Sevgi karakterini oynayan Aslıhan Güner, şaşırtan açıklamalarda bulundu.
13 Mart’ta vizyona giren, yönetmenliğini Hamdi Alkan’ın üstlendiği Selam Bahara Yolculuk filminin başrol oyuncusu Aslıhan Güner, Kırgızistan’daki çekimlerde yaşadıklarını ve canlandırdığı Sevgi karakterini Bugün'e verdiği röportajda anlattı.

*Filmin senaryosu size geldiğinde bu filmde olmalıyım dedirten şey ne oldu?

Aslında ben filmin senaryosu bana gelmeden yani senaryoyu okumadan teklifi kabul etmiş bir oyuncuyum filmde. Hamdi Alkan beni bizzat arayıp “Kırgızıstan’da bir film yapacağım ve başrol kadın karakterini senin oynamanı istiyorum” dedi. Ben de ‘tabii ki hocam seve seve’ dedim. Benim için önemli olan bir oyuncu olarak rolümün hakkını verip veremeyeceğime olan inancım olur. Sevgi karakterini oynayabileceğime karar verdiğimiz için ben de filmimize dahil olmuş oldum.

BOL BOL AĞLADIM

*Fedakâr anne Sevgi’yi sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?

Sevgi her şeyden önce bir anne. İki evladı olan tam bir Türk kadını. Kendinden fazla eşini çocuklarını düşünüyor. Hastalığını gizleyip eşine destek olmak için her şeyini bırakıp yokluk içinde bir yaşama Kırgızistan’a gidiyor. Filmde sevginin yer yer çaresizliğini ama güçlü duruşunu fedakârlığını ve bol bol gözyaşını göreceğiz.

*Size benzeyen yönleri var mı?

Canlandırdığım her karakterde muhakkak benzer yanlarımı bulup onun üzerine yürürüm. Burada da güçlü oluşumu ve yokluk içindeki pratik çözümlerimi işin içine kattım diyebilirim.

*Nasıl hazırlandınız role?

Açıkçası bir hazırlık sürecim olmadı Sevgi için. Sakin ve duygulu bir karakter olduğundan ekstra hiçbir şey yapmadım. Sette her sahne öncesi yönetmenim Hamdi Alkan’la fikir alışverişleri yapıp onun yönlendirmeleriyle birlikte güzel bir sonuç çıkardığımıza inanıyorum.

KIRGIZİSTAN'DA KİLOLARCA ÇEKİRDEK YEDİK

*Sevgi size neler kattı?

Canlandırdığım hiçbir rol bana ekstra bir şey katmaz. Çünkü benim için yalnızca hayat verdiğim ete kemiğe büründürdüğüm kağıt üstündeki karakterler bunlar. Ama Sevgi sayesinde dahil olduğum filmde iyi bir yönetmenle çalıştım güzel arkadaşlıklar edindim ve mutlu bir ekiple çalışmanın güzelliğini yaşadım diyebilirim.

Dram oynarken kendimi daha güçlü hissediyorum

*Komedide de rol aldınız, dramlarda da… Ancak Selam Bahara Yolculuk ağır bir dram sizi zorladı mı?

Genel olarak her tarz rollerde oynamaya projelerde yer almaya çalışıyorum. Fakat sanırım dram oynarken kendimi daha güçlü hissediyorum... O yüzden sahnelerde Sevgi’nin zorlandığı durumlarda dahi çok daha keyifle oynadım diyebilirim. Dram oynamayı seviyorum. Ama komedi tabii ki daha keyifli.

*Kırgızistan çekimlerinde neler yaşadınız? Unutamadığınız bir anınız var mı?

Zorlandık diyebilirim. Unutamadığım şeylerden biri çok ağır hastalanmam iki gün kendime gelemedim sahnelerim iptal oldu, ardından bir gece bardaktan boşanırcasına yağan yağmur ve deprem. Ama onun dışında güzel anılarımız da çok oldu. Akşamları toplanıp ettiğimiz sohbetler kilolarca yenilen çekirdekler her şeyi paylaşmamız…

SÖYLEDİĞİM ŞARKI ÇOK BEĞENİLDİ

*Sizce insanlar bu filmi neden izlemeli?

Bir kere film çok naif. Yüreğe dokunan bir hikayesi var ve görüntüler müziklerle desteklenen insanın burnunu sızlatan bir dramı var. Kırgızistan’ı da görmüş yaşamış kadar olacaklar ayrıca.

*Film için bir de şarkı seslendirdiniz ve çok beğenildi. Artık insanlar sizden bir albüm beklemeye başladı. Var mı böyle bir düşünceniz?

Evet yapımcımız ve yönetmenimin ortak kararıyla filmde sesimle de var oldum. Tahminimden daha fazla beğenildi. İlk kez stüdyoya girip yeni bir şarkı seslendirmek benim için güzel bir sürpriz oldu, beğenilmesi ekstra mutlu etti. Albüm olmasa bile ufak bir çalışma olabilir diye düşünüyorum yine oyunculukla desteklediğim.

MENDİLLERİNİZ YANINIZDA OLSUN

Selam Bahara Yolculuk’ta Kırgızistan’daki Türk okulunda görev yapan İsmail öğretmeni oynayan Gürol Güngör ile Mehmet karakterini canlandıran Mert Yavuzcan da filmin içinde olmaktan mutlu olduklarını dile getirdi.

MERT YAVUZCAN

Açıkçası bir serüven gibiydi Kırgızistan’da yaşadığımız. Çekimler için gittiğimizde filme konu olan gerçek karakterlerle, öğretmenlerle tanışma şansımız oldu. Oyuncular olarak açıkçası çok etkilendik ve onlardan beslendik de aynı zamanda. Çünkü hali hazırda öğretmenlerimiz o ülkelerde görev yapmaya devam ediyor. Filme konu olan hikayeyi gerçek kişilerden de bir kez daha dinlemek olağanüstüydü. Mendillerinizi şimdiden hazırlayın derim.

Bir şeylerin tohumunu atmak çok enerji isteyen bir şey. Adanmışlıkla ilgili bir nokta. Sevdiğin insanları bırakıyorsun ve gidiyorsun. Hayatım boyunca Kırgızistan’ı unutmayacağım. Filmi parça parça çekiyorsunuz, her sahneyi biliyorsunuz aslında. Ama montajdan sonraki halini oturup izlediğinizde oynadığınız filmde duygulanıp ağlıyorsunuz. Yani ben ağladım, başkaları da muhakkak ağlayacaktır. 
Editör: TE Bilişim