Her gün yüzlerce kadının şiddete, cinsel istismara uğradığı ve vahşice cinayete kurban gittiği bir Türkiye'de 'Kadınlar Günü'nü' kutlamak ne kadar mantıklı ve anlamlı bilinmez...

'Kadın' olmak zor.Kadın olmak hele ki Türkiye'de yaşıyorsanız daha da zor...

Sokağa çıktığınızda sizi yiyecekmiş gibi bakan gözler, gecenin yarısında yalnız başına yürüyemediğiniz sokaklar, mini etek giyerseniz 'tacizi' hakedersiniz gibi bağnaz düşünceye sahip beyinler, kadını hizmetçi gibi gören ve onu köle gibi kullanan erkekler...

'Evet' kadına dair gerçekler bunlar.Hepsi bu kadar değil tabiki.Daha yüzlercesini sıralayabilirim bunlar gibi...

Kadınların ikinci plana atıldığı, cinsel bir obje gibi görüldüğü, kadının yeri erkeğinin yanı zihniyetine sahip insanlarla dolu bir Türkiye'de yaşıyoruz maalesef.65 günde 55 kadının öldürüldüğü bir Türkiye'de...

Tüm bunları değiştirmeye gücümüz yetemiyor bir türlü.Belki de yeterince gayret etmiyoruz bir şeyleri değiştirebilmek için...

Gerçi adalet bile görevini yerine getirmezken bir avuç insan ne kadar değiştirebilir ki bir şeyleri?

Adalet diyorum ama.Sahi Türkiye'de 'adalet' diye bir şey var mı? Hem hangi adalet unutturabilir ki gencecik yaşta hayata gözlerini kapatan 'Özgecan' ve nicelerini.Hangi adalet unutturabilir dayaktan ölen, parçalanmış bedenleri çöp konteynerinden çıkan vahşice kadın cinayetlerini...

'Kadın' deyince ne geliyor aklınıza? Bir düşünün...

Şiddet mi?Cinsellik mi? Seks mi? Temizlik mi? Mutfaktan gelen yemek kokusu mu? Yoksa hor gördüğünüz,aşağıladığınız bir beden mi?

Bir de 'kadınsız' bir hayat düşünün...

Sizi 9 ay karnında taşıyan, siz uyanacaksınız diye sabaha kadar gözünü kırpmadan başınızda bekleyen, kendi açlığından önce sizin karnınız aç mı tok mu onu düşünen, eve biraz gecikseniz başınıza bir şey gelmesinden korkan, telefonlarını açmadığınızda meraktan yüreği ağzına gelen bir annenizin olmadığını düşünün...

Sabah uyandığınızda mutfaktan gelen güzel kokuların olmadığını, 'günaydın' derken bile yüzünde gülücükler açan bir karınızın olmadığını düşünün...

Kavga edebileceğiniz, trip atabileceğiniz, yeri geldiğinde de sürprizler yapıp şımartabileceğiniz bir sevgilinizin olmadığını düşünün...

Başını omzunuza koyduğunda tüm dertlerinizi unuttuğunuz, saçınızı okşadığında tarif edilemez bir huzur bulduğunuz, sizinle ağlayıp sizinle gülen, sizin için yapamayacağı şey olmayan, siz eve gelmeden önce sofrayı hazırlayabilmek için deli gibi koşuşturan, tüm yorgunluğuna rağmen sizi güleryüzüyle karşılayan bir 'KADININ' olmadığını düşünün hayatınızda...

Hiçbir erkek kadınsız bir dünya düşünemez.Hiçbir erkek kadınsız yaşayamaz...

'Kadın olmak' her şey olmaktır.'Kadın olmak' sevgili, anne, eş, dost, kardeş olmaktır.'Kadın olmak' birlik olmaktır.'Kadın olmak' emekçi olmaktır...

Türkiye'ye rağmen tüm kadınların 'Kadınlar Günü' kutlu olsun...Her şeye rağmen tüm emekçi kadınların 'Kadınların Günü' kutlu olsun...

Daha adaletli, daha eşit, daha özgür ve kadının değerinin daha iyi bilineceği yarınlara ulaşmak umuduyla...

                                                                                                                               ELİF ÇATAKLI


 
Editör: TE Bilişim