Balyoz Davası'nın delillerini yayınlayan ve savcılığa teslim eden gazeteci Mehmet Baransu, davanın delillerinin çökmesinin ardından “Örgüt kurma” ve “devletin gizli bilgilerini yayınlama” suçlamasıyla tutuklamaya sevk edilen Baransu tutuklandı.


Balyoz Davası'nın açılmasına neden olan ve bavuluyla dönemin Beşiktaş'taki Ağır Ceza Mahkemesi'ne “delil” sunan Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu, kumpas iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında önceki gün gözaltına alındı. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerince evi arandıktan sonra emniyet müdürlüğüne götürülen Baransu, dün sabah saatlerinde ise Çağlayan'dak i İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Soruşturmayı yürüten İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü, Baransu'nun sorgusunu yapmadan “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçlamaları iddiasıyla ve tutuklanması talebiyle İstanbul nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti.

“Belgeleri Turan Çolakkadı istedi”
Emniyette 6 saat sorgulanan ve 17 sayfa ifade veren Baransu'ya, Balyoz Belgeleri ve 'Karargah' isimli kitabına ilişkin 28 soru yöneltildi. İfadesinde dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'nın Taraf Gazetesi'nde yayınlanan haberin ardından kendisinden belgeleri istediğini belirten Baransu, “Suç duyurusunda bulunan kişilerden dilekçeyi alan Turan Çolakkadı, daha sorna benden Balyoz ile ilgili belgeleri istedi. Aynı gün kendisine bana yolda tanımadığım bir kişi tarafından verilen DVD’leri teslim ettim. Turan Çolakkadı’ya belgelerin bana nasıl geldiğini anlattım, o da tutanağa kısaca bunu yazdı. Belgeler binlerceydi, onbinlerce sicil numarası vardı, onbinlerce isim ve rütbe vardı. Bunları bir gazetecinin bilmesi imkansız” dedi.

“Belgeleri Çongar, Oğur'la inceledik”
Baransu'ya emniyette sorulan sorular arasında “Devletin güvenliği iç ve dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken belgeleri gazete içinde kimlerle birlike incelediniz” sorusuda soruldu. Baransu bu soruya ise, “Habere bakıldığında da haberde 3 ismin olduğu görülecektir. Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve ben. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek hiçbir belgenin çıktısını almadık, haber yapmadık, bavul içerisinde bana teslim edilen belgeler arasında, belge ve savaş planları vardı. Askeri harekatımızı tehlikeye sokabilecek herhangi bir belgenin kamuoyuna yansımaması da, bu işi ne kadar ciddi ve duyarlı yaptığımızın bir göstergesidir” diye yanıt verdi.

Bilirkişi 'CD'lerde tahrifat var' demişti!
GEÇTİĞİMİZ aylarda dava dosyasına giren bilirkişi raporunda yargılamaya konu iki CD üzerindeki yazıların aletle yazıldığı ve tahrifat yapıldığı ortaya çıkmıştı. CD üzerindeki yazıların eski 1. Ordu Harekat Başkanı Tuğgeneral Süha Tanyeri'ye ait olduğu iddia ediliyordu. Ancak Bilirkişi raporunun ardından davaya konu 11 ve 17 Nolu CD'lerin içindeki dokümanların saat ve tarih bilgileri üzerinde oynandığı, 5 Nolu hard diske ise söz konusu dokümanların Temmuz 2009'dan sonra yüklendiği belirtilmişti. Söz konusu deliller ise, gazeteci Mehmet Baransu tarafından 2010 yılında dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılısı Turan Çolakkadı'ya teslim edilmişti.
Editör: TE Bilişim