Yeni Şafak, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüyle ilgili “tarihi belgeler” diye yayınladığı yazı fontunda Windows 7 kullanıldı. Yandaş Yeni Şafak gazetesi, sahte belgelerle ürettiği haberlerine bugün bir yenisini ekledi, Gazete, Türkiye ‘Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü silah arkadaşı İsmet İnönü öldürdü’ manşetiyle çıktı.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Yeni Şafak, “Belgeler 77 yıldır sadece kulaktan kulağa konuşulan ‘Atatürk zehirlendi’ iddiasının gerçek olduğunu ve ‘suikastin’ İsmet İnönü tarafından tezgahlandığını ortaya koyuyor” diye yazdı. Yeni Şafak, iddialarına kanıt olarak İsmet İnönü, CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek ile İçişleri Bakanları Şükrü Kaya ve Hıfzı Oğuz Bekata’nın yazışmalarının olduğu belgeleri gösterdi.

Ancak gazetenin belgelerinde komik denilebilecek detaylar dikkat çekti. Gazetecilik okullarında “Yalan, üretme haber” kategorisinde ders olarak okutulacak bir örnek sergiledi.


WİNDOWS KULLANILMIŞ

Belgelerin düzmece olduğunu gösteren en önemli detay, yazım karakterleri. 1962 yılına ait belgede, yazım karakteri olarak 2009′da piyasaya sürülen Windows 7 Tahoma italic font kullanılması.

Yeni Şafak, belgelere çay dökerek her ne kadar eski bir belge olduğuna insanları inandırmaya çalışsa da söz konusu belgelerde kullanılan font sosyal medya kullanıcılarının gözünden kaçmadı.

GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ…

Belgelerdeki yazım dili ise, 1930′ların dilinden daha çok günümüzde kullanılan Türkçe’ye benziyor. Mustafa Kemal’in ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ sözünde doktor kelimesi yerine ‘hekim’ kelimesini kullanması dikkatleri çekerken aynı tarihlerde Şükrü Kaya’nın yazdırdığı belirtilen söz konusu belgelerde ısrarla “doktor” kelimesinin kullanılması gözlerden kaçmayacak bir detay olarak karşımıza çıkıyor.


REİSİCUMHUR OLDU CUMHURREİSİ

Belgelerde bir diğer dikkat çeken detay ise şu an ‘Cumhurbaşkanı’ olarak kullandığımız 1930′larda ise Reisicumhur olarak kullanılan ifadenin söz konusu düzmece belgelerde ‘cumhurreisi’ olarak kullanılması. Dikkat çeken detaylar sadece bunlarla da kalmıyor. Şükrü Kaya imzalı belgede ‘Özel’ ibaresi dikkat çekerken o tarihlerde özel yerine ‘Hususi’ kelimesi kullanılıyordu.

Yeni Şafak, Şükrü Kaya’nın 30 Haziran 1938′de, yani Atatürk’ün ölümünden 4,5 ay önce İsmet İnönü’ye gönderdiği yazıdaki “Tahsis ettiğimiz doktorun görevini layıkı ile yaptığı kanısındayım. Her şey yolunda ve mecrasında seyir etmektedir. Sizleri Cumhurreisi olarak görmek arzusu hepimizde hasıl olmuştur” sözlerini aktardı.

Bir diğer ‘belgede’, zehirlenme iddialarının 20 yıl sonra tekrar gündeme geldiğini belirten Yeni Şafak, 26 Şubat 1959’da Kasım Gülek’in, yakın çevresine Atatürk’ün zehirlendiğine dair rapordan bahseden Bekata’ya gözdağı vermesinden bahsedildiğini öne sürdü.

Yeni Şafak, Gülek’in Bekata’ya “Bu konu seni de beni de aşar, altından kalkamayız. Sen de altında kalırsın ben de. Birileri de altında kalır. Geçmişte yapılan hataları telafi etmemizin ihtimali dahi olmadığını iyi bilmektesin” dediğini iddia etti. Hızını alamayan Yeni Şafak, Gülek’in MİT’ten önceki istihbarat kuruluşu olan MAH’da ismini anmadığı bir kişinin ‘adamları’ olduğunu söyleyerek, Bekata’ya “Senin işini bitirirler” dediğini yazdı.

İNÖNÜ AİLESİNDEN SUÇDUYURUSU!

İnönü ailesi haber hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı’nın haberine göre, İsmet İnönü’nün torunu Gülsüm Bilgehan, Yeni Şafak’ın “tarihi sır perdesini aralıyoruz” vurgusuyla manşetine taşıdığı iddiaları “deli saçması” olarak nitelendirerek, İnönü Vakfı ve İnönü ailesinin haberler hakkında “suç duyurusunda bulunacaklarını” açıkladı.

Bilgehan, “asıl bu haberleri yapanlar, Türk halkını zehirlemeye çalışıyorlar ama bu topraklarda Cumhuriyet’in kurucularına o kadar büyük bir sevgi var ki, ne yapsalar olmuyor” dedi.
Bilgehan, şu açıklamayı yaptı; “Büyük Atatürk ve İsmet İnönü ile ilgili iftiralar saçmalık düzeyindeydi, bu haberle birlikte “deli saçması” haline geldi. Asıl bu haberleri yapanlar, Türk halkını zehirlemeye çalışıyorlar ama bu topraklarda Cumhuriyet’in kurucularına o kadar büyük bir sevgi var ki ne yapsalar olmuyor. İnönü Vakfı ve İnönü ailesi, hiçbir tarihi gerçeklikle bağdaşmayan bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunarak yasal yollara başvuracaktır.”

 

Editör: TE Bilişim