Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, insan hayatının değerinin hiçbir maddi tazminat veya ceza ile ölçülemeyeceğini belirterek, “Sorumluluklarımızı, sadece kanun hükmü olduğu için değil, bundan önce ahlaki ve vicdani bir görev olarak telakki etmeliyiz” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile birlikte “İş Sağlığı ve Güvenliği Farkındalık Semineri” düzenledi. Büyükşehir Belediyesi daire başkanları ve müdürlere yönelik Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen semineri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı ve İş Güvenliği Uzmanı Dr. Ali İhsan Sulak verdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında yer alan iş sağlığı ve güvenliğinin kamudaki uygulamaları hakkında bilgilerin verildiği seminere, Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz da katıldı.
Başkan Kocamaz, seminerde yaptığı konuşmada, Karaman’ın Ermenek ilçesinde meydana gelen maden faciasının ihmal ve vurdumduymaz davranışların sonucu ortaya çıktığını ifade ederek, faciada toprak altında kalan 18 işçinin bir an önce sağ salim sevdiklerine kavuşmalarını temenni etti. 2012 yılı Haziran ayında çıkan yeni kanunla Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği alanında yeni bir döneme girdiğini kaydeden Kocamaz, “Ne yazık ki, çıkan bu kanunun tek başına iş güvenliği ve sağlığı için yeterli olmadığını Soma’da ve Ermenek’te yaşanan maden facialarında gördük. Ülkemizde hemen her gün ihmal sonucu ortaya çıkan onlarca kaza yaşanmaktadır. Ülkemizde son 9 ayda ihmaller sonucu bin 414 işçi kardeşimiz hayatını iş kazalarında kaybetti. Bu da bize çok kapsamlı bir çerçeveye sahip bu kanunun uygulanabilmesi ve faydalı sonuçlar doğurabilmesi için, tüm tarafların konuya hakim olması ve önem vermesi gerektiğini açık bir şekilde gösteriyor” dedi.
İnsanın, çalışma hayatında da bu sıfatına uygun şartlara sahip olmasını sağlamak mecburiyetinde olduklarını dile getiren Kocamaz, “Biz, diğer alanlar gibi iş hayatının düzenlenmesini de ‘önce insan’ diyen, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyen kendi tarihimiz, kendi medeniyetimiz, kendi kültürümüz çerçevesinde gerçekleştirmek durumundayız. Hiçbir kanun hükmü, ‘Çalışanın hakkını alın teri kurumadan veriniz’ tavsiyesi kadar güçlü, bağlayıcı değildir. Hiçbir mevzuat düzenlemesinin, insan için kendi emeğinden, çalışmasından daha değerli bir şey olmadığı ilahi hükmü kadar anlamlı değildir. Mevcut kanunlarımızı yapanların da uygulayanların da işte bu bakış açısıyla, bu anlayışla hareket etmesi şarttır. Aksi takdirde Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bir mevzuat mezarlığı görünümünden kurtulamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Kanunun belediyelere ve bağlı kuruluşlarına getirdiği yeniliklere de değinen Kocamaz, “Belediye çalışanlarımız ve onların amirleri konumunda bulunan personelimiz yanında, alt işverenlik ilişkisiyle belediyemize hizmet veren işçilerimiz de artık iş sağlığı ve güvenliği şemsiyesi altında bulunuyor. Yeni kanunla gelen yükümlülükler belediyemizdeki amirler yanında, bu şekilde belediyemize hizmet veren işveren vekilleri için de bağlayıcı niteliktedir. İleride hepimiz açısından üzüntü ve sıkıntı verici durumlarla karşılaşmamak için, her kademedeki arkadaşımızın kanun kapsamındaki yetki ve sorumluluklarını çok iyi bilmesi ve doğru şekilde yerine getirmesi gerekiyor. İnsan hayatının değerinin hiçbir maddi tazminat veya ceza ile ölçülemeyeceğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sorumluluklarımızı, sadece kanun hükmü olduğu için değil, bundan önce ahlaki ve vicdani bir görev olarak telakki etmeliyiz. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun hükümlerini hayata geçirme konusunda Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, hem diğer belediyelere hem de tüm Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir başarı ortaya koymalıyız” diye konuştu.
Kaynak: iha