TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Başka ülkelerin politikaları Türkiye’nin huzursuzluğu üzerine inşa edilmiştir. Türkiye için bir politika geliştirmeye çalışanlar, Türkiye’ye belli politikaları empoze etmek isteyenler, Türkiye geliştiğini için ayağına bastığımız bir çok kesimler, uluslararası güçler bütün politikalarının Türkiye’de huzursuzluk çıkarmak üzere inşa etmişlerdir. Bu tuzağa bir defa daha düşmeyelim, geçmişte çok düştük. Geçmişi hatırlayın… Sağ-sol dedik birbirimizin gırtlağına sarıldık” dedi.
Ankara Mobilyacılar ve Lakeciler Odası’nın organizasyonunda gerçekleştirilen 3. Mobilya İndirim Günleri, ANFA Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı.
İndirim günlerinin açılışına, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, AK Parti Ankara Milletvekili Seyit Sertçelik, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Mobilyacılar ve Lakeciler Odası Başkanı Hüseyin Taklacı ile çok sayıda davetli katıldı.
Açılış töreninde konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kendisinin fırsat buldukça Siteler’i ziyaret ettiğini belirterek, Siteler esnafının dertlerini dinleme çalıştığını söyledi. Siteler’in Ankara ekonomisinde bir yerinin olduğunu ifade eden Çiçek, Siteler esnafının bir geleneği yaşattığını ve bu geleneğin sürmesi gerektiğini belirterek, “Bu geleneğin yaşatılmasında gayreti içerisindeyiz” dedi.
Siteler esnafının sorunlarının olduğunu da dile getiren Başkan Çiçek, “Doğrusuyu söylemek gerekirse bu sorunların bir kısmı kendi aralarında birlik olmayışından kaynaklanıyor” diye konuştu.
Siteler esnafının seçimlerden önce taleplerinin olduğunu ve bunlardan bir tanesinin teşhir salonu olduğuna dikkat çeken Çiçek, bu teşhir salonun belli bir noktaya gittiğini sözlerine ekledi. Organize Sanayi Bölgesi’nin oluşması için uğraştıklarını ve konunun hükümetten kaynaklanan bir sorun olmadığını, esnafın kendisinden sorun kaynaklandığına dikkat çekti.
“TÜRKİYE KENDİSİNDEN ÇOK ŞEY BEKLENEN BİRKAÇ ÜLKEDEN BİRİSİDİR”
Siteler esnafının birçok kişiye ekmek sağladığını da kaydeden Çiçek, gündemdeki konuları da değerlendirdi.
Çiçek, Türkiye’nin önemli bir ülke olduğunu ve Türkiye’nin öneminin 77 milyon açısından olmadığını dile getirdi. Türkiye’den sadece beklentisi olan kendi vatandaşları olmadığının altını çizen Çiçek, “Soydaşlarımız var, akraba toplulukları var. Emin siz bizden ne bekliyorsunuz Türkiye’den de onlar benzer şeyleri bekliyor. Türkiye kendisinden çok şey beklenen birkaç ülkeden birisidir. Türkiye bu beklentileri belli ölçülerde kendi vatandaşlarına yapacağı hizmetlerden keserek büyük devlet olmanın gereği olarak oralara ulaşmaya çalışıyor. Eğer gerçekten Türkiye bugünkünden daha büyük olacaksa bunları yapmak mecburiyetindedir. Sizin girmediğiniz pazarlara, sizin girmediğiniz alanlara başkaları giriyor ve bu da Türkiye’nin faaliyet alanlarını daraltıyor” diye konuştu.
“DÜNYANIN EN BELALI COĞRAFYASIDIR BİZİM İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ COĞRAFYA”
Türkiye’nin kendisinden çok beklenti içerisinde olunan bir ülke olduğuna dikkat çeken Çiçek, Türkiye’nin hedeflerinin büyük olması gerektiğini vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve siyaset kurumunun 2023 yılı ile ilgili bir hedefinin olduğunu anımsatan Çiçek, şunları kaydetti:
“Dünyada 200’e yakın ülke içerisinde ilk 10’a gireceğiz. Böyle bir iddiamız var. Bu çok kutsal bir hedeftir, önemli bir hedeftir. Bunu yakalamamız lazım. Şuan ekonomik büyüklük itibariyle 17. Sıradayız. Önümüzde 16 tane ülke var. Eğer gerçekten bu hedefi yakalayacaksak geriye düştüğümüz her basamak bizi çok gerilere götürür. Onun için hep ileriye gitmek zorundayız ki bu coğrafyada ebediyen yaşayalım. Dünyanın en belalı coğrafyasıdır bizim ikince bulunduğumuz coğrafya… Bunun tam kalbinde de Türkiye bulunuyor. Bunun ne anlama geldiğini her gün görüyorsunuz. Suriye, Irak, Kafkaslar ortada. Bize ne diyemezsiniz. Demeniz de mümkün değil. Siz öyle deseniz bile bütün fatura hemen hemen Türkiye’ye çıkıyor. Onun için bazı yerlerde söyledim, ‘At ile it tepişiyor ama çifteyi seyis yiyor’ derler. Falancayla filanca kavga ediyor kendi içlerinde birbirlerini boğazlıyorlar fakat fatura bize çıkıyor. Bir milyon 600 binden fazla göçmen Suriye’den geliyor, Irak’tan geliyor, başka taraflardan geliyor… Kapıları açsak bu daha da artacak. Bunların sorumlusu biz değiliz ama sonuçlarından en fazla etkilenen ülke biziz. Onun için Türkiye büyük olmak zorundadır. Zayıf olanın bu coğrafya da yaşama şansı tarihen olmadı, bundan sonrada olmaz.”
“ULUSLARARASI GÜÇLER POLİTİKALARINI TÜRKİYE’DE HUZURSUZLUK ÇIKARMAK ÜZERE İNŞA ETMİŞLERDİR”
Türkiye’nin büyümesi için huzurun ve barışın sağlanması gerektiğini vurgulayan Çiçek, farklılıkların olabileceğini ancak herkesin ortak hedefinin bu ülkenin huzuru ve barışı olduğunu belirterek, “Kim bu ülkenin barışına ve huzuruna dinamit kokuyorsa, kim bu ülkenin barışını ortadan kaldıracak davranışlarda bulunuyorsa bunu kınıyoruz ve kınamalıyız” dedi.
Bu ülkenin huzurunun en az oksijen kadar bir ihtiyaç olduğunu dile getiren Çiçek, “Nasıl oksijensiz insanlar yaşayamıyorsa, huzur ve barış bozulduğunda bu ülkede kalkınma olmaz. Onun için ‘kavgalı ve kız vermezler.’ Kavgasız bir toplum olmaya mecburuz. Kavganın hiçbir meşru sebebi olmaz. Kavganın anlayışla karşılanacak bir yanı olamaz. Son zamanlarda Türkiye çapında, zaman zaman bölgesel olarak kurumlarımıza, siyasi partilerimize, bazen şahıslara yönelik asla tasvip etmediğimiz, nefretle kınadığımız cebir ve şiddet eylemi faaliyetleri oluyor. Bunlar ülkenin hayrına olmaz. Cebir ve şiddet bir sorun çözme yöntemi olamaz. Bugüne kadar kim cebir ve şiddeti bir yönden haline getirmişte bir sorunu çözmüş. Bunun en iyi örneğini bölgemizde yaşanan sıkıntılardır. Geçmişte biz sıkıntıların tecrübeleri çok yaşadık. Hepimizin teker teker bu konuya hasiyet göstermemiz lazım. Başka ülkelerin politikaları Türkiye’nin huzursuzluğu üzerine inşa edilmiştir. Bunu da bilerek söylüyorum. Türkiye için bir politika geliştirmeye çalışanlar, Türkiye’ye belli politikaları empoze etmek isteyenler, Türkiye geliştiğini için ayağına bastığımız bir çok kesimler, uluslararası güçler bütün politikalarının Türkiye’de huzursuzluk çıkarmak üzere inşa etmişlerdir. Bu tuzağa bir defa daha düşmeyelim, geçmişte çok düştük. Geçmişi hatırlayın. Sağ-sol dedik birbirimizin gırtlağına sarıldık, şu şucudur, bu bucudur dedik birbirimizin gırtlağına sarıldık. Kan döküldü, kin kusuldu” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE ÜRETMEK VE ÇALIŞMAK ZORUNDA”
Türkiye’nin çalışmak ve üretmek zorunda olduğuna işaret eden Çiçek, bunun başka bir yolu olmadığının altını çizdi. Japonya ve Güney Kore’den örnekler veren Çiçek, Türkiye’nin avanta petrol çıkmadığını ve Japonya ve Güney Kore gibi gelişmek gerektiğini söyledi.
Çiçek, Siteler esnafının üretimde yaptığı katkılardan dolayı teşekkür etti. Türkiye’nin gelire göre tüketim harcaması yapmadığını ve kredi kartları konusunda da uyarılarda bulundu.
Yapılan konuşmaların ardından TBMM Başkanı Çiçek, 3. Mobilya İndirim Günleri’nin açılışını gerçekleştirdi. Çiçek daha sonra stantları geçerek mobilyaları inceledi.
Kaynak: iha