Ankara'dan Kocaeli'ye giderken Düzce'ye uğrayan Destici, Cedidiye Camisi'nde Cuma namazını kaldı. Namazın ardından vatandaşlarla bir süre sohbet eden Destici, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. HDP heyetinin PKK ile Kandil'de görüşmeler yapmasına sert tepki gösteren Destici, çözüm sürecinin sonunda barışın gelmeyeceğini belirterek, "Çözüm süreci diye başlatılan ama Türkiye’nin dört bir yanında bir çözülme süreci ile devam eden bir süreç var. PKK’nın siyasi uzantısı HDP heyeti Kandil'e yeniden gitmişler. Kandil'e gidip gelmek meşru bir hal aldı. Düzce’ye gelir gider gibi Kandil'e gidiliyor. PKK sınır dışına çıkmaz dedik, meşrulaşır ve güçlenir dedik. Nasıl oluyor da Kandil'in hain yuvası olduğunu bilerek meşru bir şekilde siyasi partinin milletvekilleri hükümetin gözetimi altında süreci buradan kontrol ediyorlar. Bu kabul edilemez. Bu Anayasa ve yasalara aykırıdır. Bu Türk milletine ihanettir. İnşallah haksız çıkarız ama seçim öncesi milleti kandırıyorlar. Barış olacak diyorlar ama böyle olmayacak. Güneydoğu’nun bir bölgesi özerk hale getirilmiş durumda. 30 yıldır Türkiye istese PKK’yı 30 kere bitirirdi. Ben iddia ediyorum verin bir yıl Türkiye’yi Büyük Birlik Partisi’ne bakalım PKK kalacak mı? Sizce silah bıraktılar mı? Asla bırakmadılar tam tersine daha güçlendiler" diye konuştu.
Destici, gazetecilerin 7 Haziran'da yapılacak seçimlerde MHP ile ittifak yapacak mısınız şeklindeki sorusunu, "BBP çizgisinde olan her partiye kapılarımız açık. Beklentiler var, kamuoyunda halkın beklentisi var. Tabanların beklentisi var. Bir takım yakıştırmalar var. Biz MHP ile aynı kökten geliyoruz. BBP ile MHP’nin seçim iş birliği yapması çok garip olmaz. Milletin önüne bir alternatif koymak istiyoruz. Ahlaki terör var. Bundan 10 sene önceki toplumla şimdiki topluma bir bakın. Aile içi şiddet, uyuşturucu, hırsızlık, aklınıza ne gelirse en az yüzde 200 arttı. Millet ahlaklı bir toplum istiyor. Ahlaklı toplum, ahlaklı yönetimler iş başına gelirse olur. Bizim büyük bir mazimiz ve pırıl pırıl kadrolarımız var. Bizim ehliyetli, liyakatli kadrolarımızla Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek projelerimiz var. Güçlü bir şekilde milletin önüne çıkmak istiyoruz. Biz halk için siyaset yapıyoruz. Vatandaşlar bize ne derse biz onu yaparız. Biz hep doğrunun yanında durduk, Doğru bildiğimiz şeylerin yanında duracağız. Milletin önüne yeni bir alternatif koymaya ihtiyacımız var. A veya B partisine karşı değil milletin ufkunu açacak bir alternatif koymak zorundayız. Biz bir tez ortaya koymalıyız, antitez değil. Bu konuda bizimle aynı düşünen, bizimle aynı çizgide siyaset yapan herkese gönlümüz ve partimiz açık. Görüşmelerimiz devam ediyor ama kesinleşen bir şey yok" diye yanıtladı.
Döviz artışının da ülke ekonomisinin zayıflığından kaynaklandığını söyleyen Destici, açıklamalarına şöyle devam etti:
"Doların yani dövizin artışı Türkiye’de ekonominin genel olarak zayıflığından kaynaklanıyor. Bizim tüketime dayalı bir ekonomimiz var. Sayın Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası’na faizleri düşür diye baskı yaptı. Siz içeride faizleri düşürürsünüz ama döviz patlar. Sizin itibarınız ne? Almanya ya da ABD borçlanırken yüzde bir buçukla borçlanıyor. Türkiye dolar bazında yüzde beş ile borçlanıyor. Ekonomin güven verici bir ekonomi değil. Öncelikle bunu güvenilir hale getirin. Merkez bankası ile kavga ediyorsun faizleri düşür diyorsun. Bana göre tamamen faizlerin kalkması gerekiyor. Tamamen Türkiye katılım bankacılığına geçsin. Sende bunu savunuyordun bundan 20 sene önce."
Editör: TE Bilişim
