Fırat KESKİNKILIÇ / ANKARA, () - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, ABD'nin Kobani'ye silah yardımı yapması ile ilgili olarak, "Silahlar umarım Türkiye'ye yönelmez. Ama bunu derken PYD'ye yapılan silah yardımını direk eleştiriyor değilim. Çünkü orada, o insanlar kendi bulundukları bölgeyi savunma noktasındalar" dedi.

Altay, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesini eleştiren Altay, 23 Eylül 2014 günü, 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcı üzerinde maddi ve manevi baskılar olduğuna dair bulgular olduğunu ve bu soruşturmanın takipsizlikle neticeleneceği dair kaygılar taşıdıklarını paylaştığını hatırlattı. Altay, "Maalesef bu öngörümüz 17 Ekim de gerçekleşti. Türkiye'de artık 17 Ekim itibariyle yeni bir dönem başladı. Bu karar yargının vesayet ve işgal altında olduğunun ve yürütmenin tasallutuna maruz kaldığının tescilidir" dedi.

Altay, "Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP büyük kurultayında 'Yolsuzluk yapanın elini kırarız ve yeni bir ahlak inşa edeceğiz' dedi. Allah'a yalvarıyorum, cenabı Allah'ım bunların yeni ahlakından 77 milyonu koru. Bunların ahlakının ne olduğu 17 Ekim tarihinden itibaren açıkça görülmüştür. Önceden adliyelerde adalet dağıtılırdı, şimdi Türkiye'nin her yerinde görkemli Adalet Sarayları yapılıyor ancak yapılan görkemli Adalet Saraylarında adalet yok, çürümüşlük ve kokuşmuşluk var. Bu kararı veren sayın Cumhuriyet Savcısına da tavsiyem var. Kapısındaki tabeladan savcı ibaresi durabilir ama Cumhuriyet ibaresini kaldırmalıdır ve kendince uygun göreceği bir kelimeyi eklemelidir" diye konuştu.

Abdullah Öcalan'ın hapis şartlarının düzeltilmesini yönünde görüşler olduğunun sorulmasını üzerine Altay, "AKP ayın tek günü başka, çift günü başka konuşuyor. Şimdi adadaki şartların düzelmesine yönelik tavrı var. Bunu gaz alma tavrı olarak görürüz. Abdullah Öcalan terör örgütü lideridir ve 30 binden fazla insanın ölümüne sebep olan ve hükmü kesinleşmiş bir hükümlüdür. Biz elbette bütün tutuklu ve hükümlülerin şartlarının uygun olmasına anlayışına sahibiz. Ama Öcalan için ayrıca özel muamelelerin yapılmasını kamu vicdanında nasıl karşılık görür onu da kamuoyunun takdirine bırakmak lazım" diye cevapladı.

ABD'nin Kobani'ye silah yardımı yaptığının sorulması üzerine, Altay, "Silahlar umarım Türkiye'ye yönelmez. Ama bunu derken PYD'ye yapılan silah yardımını direk eleştiriyor değilim. Çünkü orada, o insanlar kendi bulundukları bölgeyi savunma noktasındalar. IŞİD'in ne kadar barbar bir terör örgütü olduğu da ortada. 900 kilometrelik sınırımız, Türkiye için ne kadar büyük bir tehdit unsuru olacağı ortada. O bakımdan bu silahlar niye verildi demiyoruz ama Türkiye'ye yönelmesine de temenni etmeyiz. Umarım böyle bir hata yapılmaz. Gelişmeler, olaylar oraya doğru evrilmez" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "PKK neyse, PYD'de odur" sözlerinin hatırlatılması üzerine Altay, "Yardımlarla ilgili tabii ki kuşkularımız var. Ama IŞİD tehdidini Türkiye için daha ciddi bir tehlike olarak gördüğümüzün de altını çizmemiz lazım. Eğit-Donat'ta kim eğitilecek? Eğit-Donat modeliyle eğitilecekler terörist değil mi? Onlar sütten çıkmış ak kaşık değil herhalde. Adana'da yakalanan TIR'larla o malzemeler kime verildi? Önce Sayın Cumhurbaşkanı'nın dönemin başbakanı olarak kamuoyunu tatmin etmesi, makul bir açıklama yapması lazım. Bölgedeki gelişmeler gerçekten çok hassas, dikkatle değerlendirilmesi lazım. Ama bununla beraber PYD ile IŞİD'i aynı kefede tutmak söz konusu olmaz. PYD orada en azından orada şu anda savunma modunda, IŞİD saldırı modunda. bu bile ayırmak için yeterli bir sebeptir" diye konuştu.

 

Kaynak: dha