Ordu'da Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Şeker Hastalıkları" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, şeker hastalığının 1980'li-1990'lı yıllardan bu yana hızla artış gösterdiğini söyledi.

"Sağlıklı olan her şey yasaklandı"
Bu yıllar arasında doğal, saf yağ fobisi oluşturulduğunu, sağlıklı olan her türlü doğal yağın yasaklandığına dikkat çeken Karatay, ardından hastalıkların da giderek arttığının altını çizdi. Şekerin kilo yaptığını, karaciğer yağlanmasını ortaya çıkardığını söyleyen Karatay, "Her türlü tatlandırıcı, gazlı içecek, unlar, nişastalar diyabet hastalığı ve kalp krizi nedenidir. Hazır meyve suyu C vitamini değildir. Ürik asidi yükseltir, gut hastalığına sebep olur" diyerek bunların tüketimine karşı halkı dikkatli olması konusunda uyardı.

“Kola bağımlılık yapar, eroin gibidir”
Şekerli tatlandırıcıların içerisinde özellikle kolaya dikkat edilmesi gerektiğini belirten Karatay, "Kola adeta eroin gibidir. Kola içerseniz hayatınız kısalır" diyerek bu gıdanın insan vücuduna çok zararlı olduğundan bahsetti.

Kolanın vücutta 90 dakikada nasıl bir etki bıraktığını şöyle anlattı:
"Bir kutu kola içtiğimiz zaman ilk 10 dakikada 10 tatlı kaşığı şeker, kana geçer. Bu, vücudumuzun günlük ihtiyacının 100 katı kadar şeker anlamına gelmektedir. 20. dakikada kan şekeri aniden yükselir, buna karşılık olarak da insülin hormonu yükselir. 40. dakikadan sonra kafeinin tümü kana geçer ve da bu kan basıncını yükseltir. 45. dakikadan sonra beyinde dopamin yapımı artar. Dopamin, mutluluk hormonudur ve yoğun enerjiyle devam eder. Bu beyinde eroine benzer bir etkidir. 60-90 dakika sonra ani halsizlik hissi başlar. Acıkma hissi, huzursuzluk, ellerde titreme ve ardından kola ve tatlılara saldırılır. Çünkü o yüklü enerji hissine artık bağımlılık başlamıştır. Beyinde meydana gelen dopamin mutluluğuna bağlılık başlamıştır. Bu bir kısır döngüye dönmüştür. Kişiler buna hapsolmuştur. Sonrasında karaciğer yağlanması başlar, arkasından göbek yağlanması, bel çevresi genişliği ve memelerin büyümesi artar" diyerek insan vücudundaki tahribatın ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdi. 
Editör: TE Bilişim