Uzmanlar sürekli değişen hava koşullarından dolayı Zatürreye karşı uyarılarda bulundu.Özellikle 65 yaş üstündeki kişiler ve kronik solunum yolu hastalığı (KOAH, astım, bronşektazi gibi) olanlar zatürre açısından çok daha riskli olduğunu belirten uzmanlar,bu kişilerde zatürrenin çok daha ağır ve hızlı ilerleyen formları daha çok görüldüğünü söyledi.. Ateş, kırgınlık hali, öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi yakınmalar başladığında mutlaka hekime başvurmak gerektiğine değinen hekimler bazen 24 saat daha erken tedaviye başlanması bile hayat kurtarıcı olabileceğini vurguladı. Zatürre kentlerde ve kış aylarında oldukça sık görülen bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.

Zatürrenin Belirtileri Nelerdir?

Bakteriyel kökenli tipik pnömonilerde genellikle birkaç gün içinde başlayan öksürük, halsizlik ve beraberinde ateş meydana geliyor. Üşüme ve titreme ile başlayan ateş, gittikçe yükselebiliyor. Hastalığın yaygınlık derecesine bağlı olarak ise nefes darlığı hissedilebiliyor. Öksürük başlangıçta kuru olsa da daha sonrasında öksürükle beraber sarı renkli iltihaplı balgamla da karşılaşılabiliyor. Göğüs, sırt veya yan ağrısı şikayeti en sık izlenen bulgular arasında yer alıyor.

Sigara kullanımı yanı sıra kişide mevcut olan şeker, kronik kalp ve akciğer hastalıkları hem zatürre gelişimini kolaylaştırıyor hem de hastalığın daha ağır seyretmesine yol açıyor. Özellikle çocukluk çağındaki zatürrelerde D vitamini büyük önem taşıyor. Vücut direncini artıran gıdaların başında ise probiyotik içeriği zengin ev yapımı yoğurtlar ve kefir geliyor. Bunun yanı sıra selenyum, omega -3 ve özellikle A ve C vitaminleri de vücut savunmasında önemli rol oynayan beyaz kan hücrelerini aktive ederek etkili oluyor.

Zatürre Aşısı Kurtarıcı Olabilir

Zatüre hastalığı ölüme yol açan tehlike bir hastalık olduğundan bu hastalığın tedavisi kadar zatürreden korunmak da çok önemlidir. Yapılan aşıyla hastalığa, neden olan en sık mikroplardan birisi olan Streptokok bakterisine karşı bağışıklık kazanılır. Özellikle risk grubundaki kronik solunum yolu hastalığı olanlara, kalp hastalarına, Alkol ve sigara kullananlara, şeker hastalarına, 65 yaşın üzerindeki kişilere, dalağı amelidalağı ameliyatla alınmış olanlara ve bağışıklık sistemi zayıf olan hastalara mutlaka uygulanmalıdır.

Grip Aşısı Etkili Oluyor

Grip aşısı %70 ile %90 oranında grip (İnfluenza) virüsüne karşı bir bağışıklılık sağlar. Grip aşısı bağışıklık oluşturmadığı durumlarda bile özellikle yaşlı bireylerde gribe bağlı oluşabilecek ağır komlikasyonlar ı azalttığı bildirilmiştir. Özellikle yaşlılarda görülen zatüre, kalp krizi, felç ve ölüme kadar götüren hastalıklar için önemli ölçüde koruma sağlar.

Grip virüsü çok hızlı biçimde mutasyona yani bölünmeye uğrayarak kendinin şeklini ve yapısını değiştirir Her yıl değişik bir varyasyonda karşımıza çıkabilir. Dolayısıyla bir yıl öncesinde saptanmış ve oluşabilecek grip virüslerine karşı hazırlanmış aşılar ancak o yıl için etkili olabilir bir sonraki yılda grip virüsü değişik bir yapıya bürüneceği için yeniden grip aşısına gereksinim vardır.

Sonuç olarak grip aşısı risk grubunda bulunan hamileler, 50 yaş ve üstü kimseler, kronik hastalığı bulunanlar, sağlık alanında çalışan doktor, hemşire ve sağlık personeline her yıl uygulanmalıdır.  
Editör: TE Bilişim