Türkiye Gıda Güvenliği Derneği de, tüketicilerin besin güvenliği konusunda bilgi düzeyini araştırdı. Araştırma sonuçlarını İstanul’da düzenlenen basın toplantısında paylaşan Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, bilhassa yeşil sebze ve meyvelerin hijyeninin çok mühim olduğunu vurgu yaparak enteresan bir öneride bulundu. Saner, "Meyve ve sebzeleri çamaşır suyuyla temizleyin" dedi.
Dernek Başkanı Saner, “Şehir yakınlarından gelen salatalarda atık sular kullanılıyor. Bu da ağırbaşlı miktarda mikrobiyolojik açıdan risk taşıyor. Sebzeleri 5 litrelik suyun içerisine bir çay kaşığı çamaşır suyu koymak suretiyle 10 dakika bekletmek gerekiyor” şeklinde konuştu.
Çamaşır suyunun miktarına ve iyi durulamaya ise dikkat etmek gerekiyor. 5 litre suya sadece bir çay kaşığı çamaşır suyu koymak ve bol bol durulamak gerekiyor. Saner çaksi takdirde zehirlenmelerin olabileceği uyarısında bulunuyor: “Bir çay kaşığı kadar çamaşır suyu ile 5 litrelik suyun içerisnde bekletmek yeterli olacaktır. Daha sonra durulama konusu çok kritik. Çok iyi durulamak gerekiyor. Bol su altında yıkadıktan sonra güvenilir şekilde tüketilebilir. Çok bol su içinde duruladığınız vakit o madde kalmayacaktır.”
Saner, iyi pişmeyen kıymadaki tehlikeye de dikkat çekerek, “Kıyma çok riskli bir besin çünkü etin içerdiği tüm bakteriler kıymanın içine girmiş oluyor. Dolayısıyla kıymadan yapılmış bir ürünü çok iyi pişirmek lazım. İçi çiğ kalmış bir kalın köfteyi tüketmemek lazım” ifadelerini kullandı.
Türkiye Gıda Güvenliği Bilgi Düzeyi Araştırma sonuçlarına da değinen Saner’in verdiği bilgiye göre, kadınlar alışverişlerinde alerjen maddelere ehemmiyet gösteriyor ve mahsul satın aldıkları ortamın umumi hijyenik durumuna ehemmiyet veriyor. Erkekler ise daha çok ürünün ambalajına ve kalitesine odaklanıyor. Bu vaziyet, erkeklerin olaya biraz daha yüzeysel, kadınların ise daha derinlemesine baktığını gösteriyor.
GGD Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya da araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin, alışveriş tercihlerinde sıhhat üzerine etkinin ilk sırada yer aldığını söyledi.
Gıdaların sıhhat üzerine etkisi konusundaki en güvenilir bilgi kaynağı olarak da kurumların değil, doktorlar, sıhhat personeli, aile ve arkadaşlar gibi bireylern gösterildiğini belirten Karakaya, “Gıdalar çok sayıda riski bir arada taşıyan ürünlerdir. Bu risklerin ilim esaslı mevzuata dayalı olarak besin ve sıhhat otoriteleri tarafından yönetilmeleri gerekir. Toplumun bu kuruluşlara bireylerden daha az güvenmesi besin-sıhhat ilişkisi konusunda bugün her kesimin yakındığı baş karışıklığı ve ortamın pis bilgi (ilim dışı söylem) üretmeye müsait hale gelmesinin ana nedenidir” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim
