Parkinson Hastalığı’nın 19’uncu yüzyıl başlarında hem doktor, hem doğa bilimci, hem de politikacı olan James Parkinson tarafından “titrek felç” olarak tanımlandığını aktaran Gölgeleyen, “Parkinson hastalığının yaş ile sıklığının artış gösteriyor olması ve toplumların yaşlanması ile hasta sayısının daha da artması beklenmektedir” dedi.
PARKİNSON’UN BELİRTİLERİ
Dr. Derya Gölgeleyen Parkinson sendromunun dört ana belirtisini hareketlerde yavaşlık, kas tonusu adı verilen ve kaslarda normalde olan temel kasılma oranında artış (ki bu tutukluk olarak da ifade edilmektedir), kendine özgü para sayar tarzda titreme ve vücudun öne doğru eğilmesi olduğunu vurguladı. Parkinson hastalarında denge reflekslerinin kaybolduğuna dikkat çeken Gölgeleyen, “Örneğin otobüs aniden hareket ettiğinde daha kolay yıkılırlar, yokuş aşağı indiklerinde arkadan itilmişçesine hızlarını kontrol edemez ve düşebilirler. Hastalık tek elde titreme ile ortaya çıkabilir. El yazısında küçülme, göz kırpma sayısında azalma eşlik eden diğer belirtilerdir” diye konuştu. Gölgeleyen, bu belirtilerin yer aldığı Parkinson sendromunun altında yatan en sık sebebi ise şöyle açıkladı:
“Beyinde seçici hücre kaybı ile giden ve nedeni bilinmeyen Parkinson hastalığıdır. İkinci grup ise başka bir hastalığın beyinde belli bölgeleri etkilemesi sonucu ile oluşan tablolardır. Beyin damar tıkanıklıkları, ağır metal zehirlenmeleri, bazı ilaçlar ve travmalara bağlı olarak da Parkinson bulguları görülebilmektedir.”
KAHVE HASTALIĞIN SIKLIĞINI AZALTIYOR
Gölgeleyen, “Ailevi özellik gösteren Parkinson hastalığı daha erken yaşlarda ortaya çıkma eğilimindedir. Kırsal yaşamın, tarımla uğraşının ve kuyu suyu kullanımının muhtemel tarımsal ilaçlara maruziyetin arttırması nedeniyle Parkinson hastalığı için risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Yapılan deneyler kahve tüketiminin Parkinson hastalığının sıklığını azalttığı da göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Parkinson hastalığının hareket ile ilgili belirtilerinin yanı sıra, hareket dışı nöropsikiyatrik belirtileri de bulunduğunu aktaran Gölgeleyen, “Dikkat, konsantrasyon ve planlayabilme yetisini de içeren zihinsel fonksiyonlarda bozulma hassas zihinsel testler uygulanırsa fark edilebilir. Özellikle Parkinson hastalığının ileri evrelerinde bunama daha belirgin hale gelebilmekte, halisünasyon ve sanrılar eşlik edebilmektedir. Tüm hastalık seyri boyunca her iki hastadan birinde depresyon da ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Hastalıkta erken teşhisin önemine değinen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Derya Gölgeleyen şöyle konuştu:
“Hastalar sıklıkla ellerde titreme, hareketlerde yavaşlık, yürüme güçlüğü, yaygın kas ağrıları ve zaman zaman eşlik eden kabızlık, uyku bozuklukları gibi sorunlar nedeniyle yakınları tarafından getirilmektedir. Hastalık sinsi başlayıp ilerleyici bir özellik gösterdiğinden, erken evrede şüphe edilmesi, Parkinson bulgularına yol açan nedenlerin dikkatlice araştırılması ve hastaya göre düzenlenen uygun ilaç tedavisi kişinin yaşam kalitesini ve tedavi sürecini büyük ölçüde etkilemektedir.”
Kaynak: iha
