Oktay ENSARİ- Zafer BARIŞ/KAYSERİ, () - ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya ve Irak’ın petrolünün Türkiye’nin enerji sektöründe lokomotif olduğunu, Kerkük-Yumurtalık petrol hattından akan petrolün her geçen gün arttığını söyledi. Bakan Yıldız, 35'inci tankerin Irak’tan yükseldiğini belirtirken, "Türkiye’nin aldığı bu kararla Irak 2 milyar dolar kazandı. Bu gelirler, Irak’ın normalleşmesine Türkiye’nin katkısıdır. 28 milyon varile ulaşan bu nakil Irak için önemlidir" dedi. Kayseri’de düzenlenen 'Anadolu Güneşi Elektrik Üretiyor' buluşmasına Bakan Taner Yıldız, Kayseri Valisi Orhan Düzgün, TEDAŞ Genel Müdürü Mükremin Çepni, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar, KCETAŞ Genel Müdürü Hidayet Atasoy ve sektörle ilgili çok sayıda yetkili katıldı. Bakan Taner Yıldız, toplantı öncesi yaptığı konuşmada, Türkiye'nin enerji sektörüne yaptığı yatırımların meyvelerini verdiğini, aralarında jeotermal enerjinin de bulunduğu yeni kaynakların Türkiye’nin büyümesine önemli katkı yaptığını belirterek, şöyle dedi: "Bugün Kayseri’de yenilenebilir enerji politika ve stratejimiz doğrultusunda son derece güzel bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Güneş kaynaklarımızdan, rüzgar kaynaklarımızdan, su kaynaklarımızdan daha fazla yararlanabilmenin önünü inşallah açıyor olacağız. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalar hamdolsun meyvelerini verdi. Bütün bu kaynaklar, jeotermal kaynaklar da dahil olmak üzere, yatırımlar bir bir gerçekleşmeye başladı. Bununla yetinmeyeceğiz. Türkiye büyüme rakamları itibarıyla rehavete hiç kapılmayacak, büyümeye sürekli ihtiyacı var. Enerji sektörü inşallah Türkiye’nin büyümesinde tamamlayıcı rolünü devam ettirecek." PUTİN’İN TÜRKİYE ZİYARETİ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ziyaretinin çok önemli olduğunu belirterek, bu ziyaret kapsamında üst düzey bir stratejik toplantı yapılacağın anlattı. Yıldız, "Bunun hazırlık toplantısı olarak 2 gün önce Moskova’da değerli meslektaşım sayın Novak’la Karma Ekonomik Komisyon eş Başkanları olarak toplandık. Bakanlıklarımızdan oluşturduğumuz heyetle beraber bu toplantının hazırlıklarını yaptık" dedi. Putin’in ziyareti çerçevesinde görüşülecek çok fazla konu bulunduğunu vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti: "Başta enerji olmak üzere özellikle son gelişen Rusya Federasyonuyla ilgili gerek bölgesinde gerek Avrupa Birliği’nde gerekse ABD’nde farklı siyasi politikalar oluşmaya başladı. Tabii ki bunların da değerlendirmesi yapılacaktır. Ama Rusya ve Türkiye birbirini stratejik yatırımlarda birbirini tamamlayan iki önemli ülkedir. Bu durumun bize kazandıracağı çok şey var. Biz uluslar arası prensiplerimizden ödün vermeksizin, bütün bunları gerçekleştirebilecek kabiliyetteyiz. Karma Ekonomik Komisyon toplantısında bizim doğalgazdaki fiyatta indirim yapılmasıyla alakalı talebimizi yineledik. Karşılıklı belli adımlar atıldı. Şu anda bu adımlar tek başına yeterli değil. Yeni adımlar atmamız lazım. Birbirimize daha çok yakın olmamız lazım ki ortak bir noktada buluşalım. Aynı zamanda şu anda Ukrayna’dan gelen doğalgazda yarı yarıya bir kapasite oluştu. Bu kapasitenin kontrat değerlerine ulaşmasını yani günlük 42-43 milyon metreküp civarındaki rakamın mutlaka oluşması lazım geldiğini artık havaların kış şartlarına iyiden iyiye girdiğini kendilerine de bildirdik. Bunun olmazsa olmaz şartlarımızdan olduğunu ilettik. Tabii ki yeni gaz kontratları var, onlar üzerinde çalışmalar var. Bununla bitmiyor, tarımda ilgili uygulanan yaptırımlar için Türkiye’de özellikle Kayseri’yi ilgilendiren yumurtayla alakalı yeni bağlantılar, beyaz et ve bütün süt ve süt mamülleriyle alakalı konuları da konuştuk. Karma Ekonomik Komisyon toplantılarında sadece enerji konuşulmuyor, diğer ekonomik konular da ele alınıyor. Sayın Putin’in sayın Cumhurbaşkanımızla yapacağı toplantılara biz de katılacağız ve önemli kararların arifesinde olduğumuzu da ifade etmek gerekir. 33 Milyar dolarlık ticaret hacmimizin bulunduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Rusya, Türkiye için, Türkiye de Rusya için son derece önemlidir." PETROL FİYATLARINDAKİ İNDİRİM Bakan Yıldız OPEC ile ilgili bir karar alındığını, dün de Irak Petrol Bakanı ile görüştüğünü kararları birlikte değerlendirdiklerini vurgulayan Bakan Yıldız, tüketici ülkeler lehine olarak görülen bu kararın, sürdürülebilir olacağını anlatırken şöyle devam edildi. "Şu ana kadar 70-80 dolar bandına oturacak olan ham petrol fiyatları, Türkiye’nin hem cari açığını azaltacaktır hem de enerjiyle alakalı giderlerini azaltacak olan önemli bir karardır. Özellikle Suudi Arabistan ve ABD’nin ham petrolünün arzının azaltılmasıyla alakalı koydukları şerh, yani daha da az üretim yapmayalım dememiş olmaları, arzın talebi karşılıyor olması, günlük yaklaşık 90-91 milyon variller civarında dünyadaki tüketimin karşılanabiliyor olması, tüm bu ham petrol fiyatlarını istediğimiz noktaya çekmiştir." Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, özellikle 2013 yılındaki yaklaşık 52 milyar dolarlık rakamların 2014 ve 2015 yılında daha da az bir noktaya ulaşacağına inandığını bildirirken şöyle dedi: "Ham petrol fiyatlarının düşüşüyle benzin ve motorinin fiyatlarının düşüşünün Akdeniz havzasında aynı oranda olmadığını söylemem lazım. Biz uluslar arası rekabete açık, yalnızca TÜPRAŞ fiyatlarıyla yetinmeyen ve bu rekabeti Türkiye’de sanayici, müşterimiz lehine kullanmaya çalışan bir hükümetiz. Bu manada yapılan çalışmalar da sonuç verdi. Ama 100 TL’lik bir malın yarısının vergi olduğunu düşündüğünüzde, yüzde 10’luk bir indirimin vergiden arındırılmış halinin düşeceğini bilmek lazım. Bazı çarpma ve bölmelerin doğru sonuç çıkarmadığını söylemem lazım. Ama siz bilin ki, mutlaka tüm bu yapılan indirimler, vatandaşımızın ve sanayicimizin lehine kullanılmaktadır ve son kuruşuna kadar da bunun takibi denetleme ve düzenlemesi yapılmaktadır. Irak’ta 35’inci tanker de yüklendi. Dün Irak’lı petrol bakanıyla son derece olumlu bir toplantı yaptık ve Türkiye’nin aldığı kararların Irak’a 2 milyar dolar kazandırdığını ve bu kazancın Irak’ın normalleşme sürecinde kullanılacağı üzerinde bir mutabakat sağladık. Türkiye, oluşturmaya çalıştığı bu sistemi, hamd olsun gördüğü uluslar arası genel kabulle çok iyi bir sınav verdiğini birçok sektör, birçok uluslar arası kuruluş tescil etmiştir. Türkiye, ham petrolünü en fazla tedarik ettiği ülke, Irak’tır. Irak’la zaman zaman serin esen rüzgarların yerini ılık rüzgarlara bıraktığının habercisi olduğunu söylemem lazım. Türk enerji sektörü, hem Rusya Federasyonuyla hem de Irak’la bütün bu ilişkilerin lokomotifidir. Bunun gelişmesini sağlayacak barışçıl katkıları sağlamaya Türkiye hazırdır. Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından akacak olan petrol her geçen gün fazlaşacaktır." Bakan Yıldız, etkinlikte katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kurulu gücüne geçen yıl 7 bin megabayt büyüklüğünde güç eklendiğini hatırlatırken, bunun aslında büyüme, büyürken de değişmenin meydana getirdigi önemli bir durum olduğunu söyledi. Yıldız, özel sektörün enerji üretiminde kamunun görevini aldığını, 28 kuruluşla birlikte düzenlemeler yapıldığını söyledi. Yıldız, şöyle konuştu: "Gerek Avrupa’da gerekse ABD’deki bu değişimi incelediğimizde İngiltere’de 9 kez kanunun değiştiğini, Almanya’daki kömürün enerji sektöründeki yeri görüyoruz. 2002’de 12 bin 305 olan yenilebilinir enerji kapasitemiz, 28 bin megabayta ulaştı. Bu çok önemli rakam. Kömür , Almanya’da yüzde 40’larda ama yüzde 50’lere ulaşacak. Arkadaşlar, kirli enerji gibi algı yaratanların bu haksızlığına kesinlikle göz yummalıyız. Bunu kamuoyuna doğru anlatacağız. Bir yol açılır, yorum yapın deriz, yolun kenarından çok güzel ağaçlar gitmiş diyorlar. Olayı araştırıyorum, yolu ormanın içinden geçirmişler. Yolun etrafı yeşillik olsun diye. Biz hizmetlerimizi insan odaklı yapacağız ve güçleneceğiz. Güçlendikçe daha fazla doğru yapma kapasitesine ulaşacağız. Şu anda 15-20 ülkenin toplam kurulu gücü kadar güce sahibiz. Türkiye her yıl bir başka ülkenin kendisine katılmış gibi büyüyor.. Bunların başında siyasi istikrar var. O nedenle Türkiye üretim ve siyasi istikrarla hamdolsun bugünlere geldi. Myanmar’da da petrol var ama kimse gidip oraya yatırım yapmıyor. Rehavete kapılmadan bu yatırımlara , özel sektör ve yatırımcılarla devam edeceğiz. Rüzgar enerjisinde ilk defa o günkü enerjinin yüzde 10.5’u yani o günkü üretimin enerjisinden elde edildi. O nedenle 600 milyon dolarlık daha az doğalgaz kullanıyoruz. Yıllık 11bin 500 dolar para veriyoruz. Rüzgar ve güneş enerjisi ile , Türkiye için , geleceğimiz için daha az cebimizden para çıkacak. Allahın bize bahşettiği güneşin nimetinden yararlanmalıyız. Seracılıkta konutların ısıtılmasında da avantajlarımızı kullanacağız. Enerji tasarrufu ve verimliliği çok önemli. Türkiye’de bu kültür ve alışkanlık oluşmaya başladı. Bir önemli pazarda sizlerle ilgili tarımsal sulamayla ilgili. 2bin 250 megabaylık bir Pazar önününüzde. Tarımsal sulamlada enerji kooperatifciliği olgusunu oluşturmaya çalışıyoruz. Hele hele Şanlıurfa ve Mardin gibi güneşi alan ama elektrik parasını ödeyemeyen kooperatife ve çiftçilere çok ciddi yapıda uygulanacaktır." TEDAŞ Genel Müdürü Mükremin Çepni de, kurum olarak, Avrupanın ikinci büyük dağıtım şirketi olduklarını, 36 milyon aboneye hizmet verdiğini ifade ederken, şöyle konuştu: "Ülkemizin büyüyen enerji ihtiyacını sağlamak ve üretimdeki yerli kaynaklara başta kömür olmak üzere önem vermeliyiz. Günümüzün konusu olan güneş enerjisi konusunda TEDAŞ,elektrik piyasasında yönetmelik kapsamında görevlendirilmiştir. Genel merkezimiz proje onayına ve kabullere başlamıştır. Bu kapsamda 21 bölge dağıtımındaki personelimizi eğittik. Önümüze son dönemde 1002 yeni proje geldi. Özellikle güneşte 898 proje onay için bize ulaştı. Bunlar 622 megabayt gücündedir. Şu anda 160 megabaytlık bölümü tamamlandı. Diğerleri eksikleri ve onay için bekliyor. 94’ü ise işletmeye açıldı. Devreye alınan enerji miktarı 30 megabayta ulaştı. TEDAŞ’daki projie onayındaki yığılmadan şikayetçiler ama bir anda bin proje geldi. 34 arkadaşımızla buna yanıt veriyoruz. Personel sayısını artırarak bu yoğunluğu gidermeye çalışıyoruz." FOTOĞRAFLI