Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’nı suçlayan açıklamaları ve Bank Asya’ya yönelik hukuksuz el koyma operasyonu yatırımcıları tedirgin ediyor. Borsa süratle düşerken, dolar 2.50 lira ile rekor kırıyor.<br /> <br /> Bu ortamda Dünya Bankası hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren zehir zemberek bir rapor hazırladı. Aralık 2014’te “Türkiye’nin Dönüşümü” (Turkey Transitions Overview) başlığıyla yayınlanan raporda, Türkiye’nin ekonomik gelişimi kapsamlı bir şekilde analiz edildi. Raporda hükümetin ekonomi üzerindeki baskının giderek arttığı dile getirildi. Türkiye’nin hukukun üstünlüğü, etkin ve hesap verebilir hükümet sistemi inşa etmeden büyük ekonomiler arasında giremeyeceği vurgulandı.<br /> <br /> <strong>TORPİLSİZ İŞ YAPMAK ZOR<br /> </strong><br /> Türkiye’nin son yıllarda kişi başına düşen gelir açısından yerinde saydığına işaret edilen raporda ekonomik reformların önemine dikkat çekildi. Ekonomik reformların neredeyse durma noktasına geldiği, hükümetin 2007 yılından bu yana gerçek anlamda hiçbir reforma imza atmadığının altı çizildi. Bu nedenle Türkiye’nin dünya ekonomik liginde rekabet ettiği birçok ülkenin gerisinde kaldığı ifade edildi.<br /> <br /> <strong>NE YAPTIĞINIZ DEĞİL KİMİ TANIDIĞINIZ ÖNEMLİ</strong><br /> <br /> Dünya Bankası raporlarında genelde son derece diplomatik bir dil kullanılır. Ancak son yıllarda ortaya çıkan gelişmeler ve işadamlarından gelen şikâyetler kurumu bir hayli rahatsız etmiş olmalı ki, Dünya Bankası şu cümleyi kurmak zorunda kaldı. “Türkiye’nin girişimcileri ve yabancı yatırımcılar biliyor ki hala; bilgi-beceri ve teknolojik üstünlük değil, kimi tanıdığınız önemli. Tanıdıklar- bağlantılar yoluyla yapılan sözleşmeler mahkemeler yoluyla hak aramaktan daha etkili. İş adamları yeni iş alanlarına girerek ve teknoloji geliştirerek değil, imar rantından ve ballı kamu ihalelerinden kar elde edebiliyor…”