DSP Genel Başkanı Masum Türker, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, insanın en önemli hakkı olan düşünce ve ifade özgürlüğünün insanların elinden alınmasının, bir insana yapılacak en büyük haksızlık olduğunu belirtti.<br/>Türker’in mesajında, “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü, insanlık tarihinin önemli bir kilometre taşıdır. İnsan haklarının tam anlamıyla yaşam bulması, her şeyden önce demokrasinin ve bu bağlamda hukuk devleti olmanın gereğidir" ifadesini kullandı.<br/>Türker şunları dedi:<br/>"Temel hak ve özgürlüklerin ileri götürülmesi gerektiği Türkiye’de son yıllarda yapılan uygulamalar, insan haklarına olan saygıyı sorgulamamıza neden olmaktadır. Özellikle eğitim alanında halkın tercihlerini dikkate almadan alınan kararlar ve yapılan uygulamalar insan haklarına ve özgür bir ortamda tercihlerini yapmalarına aykırıdır.<br/>Ülkemiz; ifade özgürlüğü ve iletişim özgürlüğü konularında ne yazık ki diğer ülkelerin gerisinde kalmıştır. Uygulanan seçim barajı hem ifade hem de örgütlenme özgürlüğünü ihlal etmektedir. Seçim barajının kaldırılması için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan hak ihlali başvuruları hukuki darbe kapsamında değerlendirilerek Anayasa Mahkemesi üyeleri taciz edilmektedir. Bu bağlamdaki baskının Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın söylemlerine de yansıması; iktidarın siyasal ideolojisinin amacına ulaşması için baskı yapıldığını göstermektedir.<br/>Ülkemizde demokrasi, insan hakları, kadın-erkek eşitliği gibi değerlerimizin güçlendirilmesi gerekmektedir. Hiçbir şekilde etnik ve dini ayrımcılık yapılmamalıdır.<br/>İnsan hakları ile temel özgürlükler konusunda Türkiye’nin layık olduğu yere taşınması gerekmektedir. Ülkemizde hak ihlallerinin önlenmesi ve insan hakları konusunda evrensel standartlara uygun davranılması, Türkiye’yi dünyada hak ettiği konuma taşıyacak en önemli etken olacaktır.<br/>10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle insan hakkı ihlalinin yaşanmadığı bir Türkiye’de vatandaşlarımıza özgür ve çağdaş bir yaşam diliyorum.”