İzlanda Dışişleri Bakanı Gunnar Sveinsson, hükümetin bu kararını, ülkesini ziyaret eden Avrupa Birliği AB Dönem Başkanı Litvanya'nın Dışişleri Bakanı Edgars Rinkevics'e bir mektup vererek resmileştirdi.

VERİLEN TAAHHÜTLER HÜKÜMSÜZDÜR

İzlanda Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Hükümet, İzlanda'yı artık namzet memleket olarak görmemektedir ve bundan sonra Avrupa Birliği AB'den bu karara müsait davranmasını talep etmektedir. Buna ilaveten yeni politikanın, önceki hükümetin Avrupa Birliği AB katılım müzakerelerinde verdiği taahhütleri hükümsüz kıldığını vurgulamaktadır" ifadesi kullanıldı.

AB ÜYELİĞİNE 2009'DA BAŞVURMUŞTU

AB üyeliğine 16 Temmuz 2009'da başvuran İzlanda, katılım müzakerelerine 1 sene sonra başlasa da 2013 yılında yapılan umumi seçimlerde Avrupa Birliği AB üyeliğine karşı çıkan sağ yelpazeden Bağımsızlık Partisi ve İlerleme Partisi'nin koalisyon kurup iktidara gelmesiyle tablo değişti. Brüksel'in, 13 Eylül 2013'te Avrupa Birliği AB üyelik müzakerelerini askıya alan İzlanda'yı bu kararından döndürme çabaları sonuçsuz kaldı.

Avrupa Serbest Ticaret Birliği, Avrupa Ekonomik Alanı ve Schengen Bölgesi'ne iç olan İzlanda, Avrupa Birliği AB ile müzakerelerde en büyük anlaşmazlığı balıkçılık konusunda yaşadı. Avrupa Birliği AB yetkilileri, aşırı avlanmakla suçladıkları İzlanda'dan sıkı kotalar kabul etmesini isterken, İzlanda balıkçılık konusunda daha tecrübeli olduğunu ve Avrupa Birliği AB'nin kendi uygulamalarını temel alması gerektiğini savunuyordu.

KUTUP STRATEJİSİNDE ÖNEM TAŞIYORDU

Kuzey Atlantik ve Kuzey Buz Denizi arasındaki 320 bin nüfuslu ada devleti İzlanda, Avrupa Birliği AB'nin kutup stratejisi açısından büyük ehemmiyet taşıyordu.
Editör: TE Bilişim