Elazığ Fırat Üniversitesi (FÜ) Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Dr. Cem Özcan, Türkiye’de yılbaşından itibaren bin 500 kişinin beyin ölümünün gerçekleştiğini, bunların 320’sinin organlarının bağışlandığını ifade etti.<br/>Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Dr. Cem Özcan, 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ Bağışı haftasında organ bağışının önemine vurgu yapıldığını ifade ederek, organ bağışı konusunda vatandaşların yeterli duyarlılığı göstermediğini kaydetti. Özcan, Elazığ’ın organ bağışçısı sayısı bakımından Türkiye’de 55. sırada olduğunu belirterek, “Organ bağışı şu anda Eğitim Araştırma Hastanesi, Fırat Üniversitesi Hastanesi, organ nakil merkezlerine, yeni açılan aile sağlığı merkezlerine, toplum sağlığı merkezlerine yapılabilmektedir. 3-9 Kasım tarihlerinin organ bağışı olmasının sebebi şudur. Türkiye’deki ilk böbrek naklinin 3 Kasım 1975’te yapılmış olmasıdır. Şu andaki teknik imkanlar dahilinde beyin hariç bütün organların bağışı yapılabiliyor. Beyin neden hariç? Zaten biz bu kişilerden beyin kullanılmayacak durumda olduğu için teorik olarak da imkansız teknik olarak da imkansız. Bütün organların naklini yapıyoruz. Kişi organlarını bağışlamak istediğinde neler yapabilir? Bütün organlarını bağışlayabilir. Mesela şöyle bir şey de söyleyebilir; ben sadece kalbimi ya da karaciğerimi bağışlamak istiyorum. Bu mümkün” şeklinde konuştu.<br/>“TÜRKİYE’DE NAKİLLERİN YÜZDE 85’İ CANLIDAN YÜZDE 15’İ KADAVRADAN YAPILIYOR”<br/>Organ nakillerinin Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin tam tersine çoğunlukla canlıdan yapıldığını belirten Özcan, “Organ nakilleri bir canlıdan yapılmaktadır iki kadavradan yapılmaktadır. Kadavradan organ naklini nasıl yapıyoruz. Beyin ölümü gerçekleşen kişilerden ailenin izni olduğu takdirde organlarını bağışladığı takdirde biz organları alıp ihtiyacı olan kişilere dağıtımını yapıyoruz. Türkiye’de şu anda organ nakillerinin yüzde 85’i canlıdan yüzde 15’i kadavradan yapılıyor. Avrupa Birliği’nde veya diğer ülkelerde ise bu durum tam tersi. Yüzde 15’i canlıdan, yüzde 85’, kadavradan yapılıyor. Ülkemizde şu an itibariyle bin 500’e yakın beyin ölümü gerçekleşmiş yılbaşından bu yana kadar. Bunlardan sadece 320 tanesinin ailesi organ bağışı yapmış. İlimizde ise yılbaşından bugüne kadar bizim hastanemizde 14 tane beyin ölümü gerçekleşmiştir. Tespit ettiğimiz 14 beyin ölümüne karşılık sadece bir ailemiz organları bağışlama kararı aldı. Bağışlanan organlardan karaciğeri biz burada kendi hastamıza naklettik. Böbreklerden biri Diyarbakır’a diğeri de Malatya’ya gönderildi” dedi.<br/>“ELAZIĞ ORGAN BAĞIŞÇI SAYISI BAKIMINDAN ÇOK KÖTÜ DURUMDA”<br/>Elazığ’da 600 hastanın nakil beklediğini kaydeden Özcan, organ bağışı konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini belirtti. Özcan, “Geçen yıllarda katıldığımız bir toplantıda Diyanet İşleri Başkanı ’Candan cana giden en güzel sadaka organ bağışıdır’ diyerek organ bağışının dinimiz açısından da ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Organlarımız toprak olacak zaten. Ama eğer bağış yapılırsa yaklaşık 10 kişiye hayat verecek. Elazığ’da şu anda yaklaşık 600 diyaliz hastası var. 600 tane diyaliz alan hastamız var. Bunların tamamına yakını nakil bekliyor. Diyaliz dediğimiz olay da belirli bir yaşa kadar kişinin yaşam kalitesini düşürmektedir. Haftada üç gün olarak günde dörder saatten diyaliz alan bir kişinin yaşam kalitesi ve yaşam aktivitesi ne kadar güzel olur? Biz organ nakli yaparak kişiye yeni bir hayat bağışlamıyoruz veya yeni bir hayata atılmasını sağlamıyoruz. Yaşam kalitesinin eskisinden daha iyi hale gelmesini sağlıyoruz. Haftanın önemine istinaden vatandaşlarımızın gelip organ bağışı yapmalarını istiyoruz. 2013 yılının Mayıs ayından itibaren biz elektronik ortamda organ bağışı alıyoruz. Elazığ şu anda organ bağışçı sayısı bakımından çok kötü bir durumda. İl sıralamasına baktığımızda Türkiye’de 55. sırada. Herkesi organ bağışı yapmaya bekliyoruz” ifadelerini kullandı.