Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK), Avrupa Komisyonu'nun 2013 yılı verilerine dayanarak hazırladığı "Avrupa'da Eğitimi Erken Terk" konulu raporu derleyerek yayımlaması, bugünün gerçekleri ile bağdaşmayan bir algıyı da beraberinde getirdi. İki yıl öncesinin rakamlarından hareketle oluşturulan rapora göre, "kız çocuklarının okulu terk" oranında en kötü notu Türkiye aldı. Son iki yılda eğitim konusunda hayata geçirilen köklü değişikliklerin sonuçları ise rapora yansımadı. Özellikle kız çocuklarının okullaşma oranını yükselten ve 12 yıllık eğitimi zorunlu kılan "4+4+4" sistemi, 2012-2013 öğretim yılında uygulamaya girdi.
12 yıllık zorunlu eğitimle birlikte, ilköğretim veya ortaöğretim sonrası okulu terk seçeneği de büyük oranda ortadan kalktı. Açık lise uygulamasını da beraberinde getiren sistem, okullardaki erkek ağırlıklı dengesizliği büyük oranda giderdi. MEB'in 2015 yılı verilerine göre ilköğretimdeki her 100 erkek öğrenciye karşılık 103 kız öğrenci bulunuyor. Bu oran ortaöğretimde 100 erkeğe karşı 96 kız öğrenci olarak gerçekleşti. MEB'in araştırmasında, yükseköğretimdeki her 100 erkek öğrenciye karşılık da 90 kız öğrenci olduğu bilgisi yer alıyor.

ÜÇ KAMPANYA DÖNDÜRECEK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın kız çocukları için başlattığı önemli kampanyaların sonuçları da, TİSK'in derlediği raporda yer almadı. First Lady Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen "Haydi Kızlar Okula", "Ana-Kız Okuldayız" ve "7 Çok Geç" kampanyaları, daha önceki yıllarda okulu terk etmiş olan bir çok kız çocuğunun yeniden eğitimle buluşmasını sağladı. Sadece "Haydi Kızlar Okula" kampanyası ile eğitimine ara vermiş yaklaşık 300 bin kız çocuğu yeniden okula yönlendirildi.
Editör: TE Bilişim