DİYARBAKIR'da kuzeni ile 17 yaşındayken evlendirilen 24 yaşındaki Ceylan D., 3'üncü çocuğuna hamileyken, kocası üzerine kuma getirdi. Eşi Ali D. ile kumasının sürekli şiddetine maruz kaldığını belirten genç kadın, evine terk ederek çocuklarıyla birlikte Elazığ'daki ablasının yanına yerleşti.

DHA' nın verilerine göre; Can güvenliği olmadığını söyleyen 3 çocuk annesi Ceylan D., "Çocuklarım üzerinden beni tehdit ediyor. Devletten yardım bekliyorum" dedi. Diyarbakır'da annesini küçük yaştayken kaybeden Ceylan D., 17 yaşındayken, ortada kalmasın düşüncesiyle babası tarafından 2008 yılında inşaatlarda çalışan amcasının oğlu Ali D. ile evlendirildi. Medine adını verdikleri ilk çocuğu kız olan Ceylan D., eşinin bu durum üzerine kendisine "Üzerine kuma getireceğim" dediğini anlattı. Daha sonra Berger adını verdiği bir erkek çocuk dünyaya getirdiğini ifade eden Ceylan D., erkek çocuk doğurmasına rağmen kumada ısrarcı olan kocasının kendisine şiddet uygulamaya başladığını söyledi.
Ceylan D., Yusuf adını verdiği üçüncü çocuğuna hamile olduğu sırada eşinin bir kız kaçırarak üzerine kuma getirdiğini belirterek, "Oğlum olmasına rağmen tekrar evleneceğim diye tutulmuştu. Üçüncü çocuğuma yani oğluma hamileyken gidip kız kaçırdı. Kanser hastası babam geldi, beni aldı çocuklarımı orada bıraktı. Ben daha fazla çocuklarımın hasretine dayanamadım. Çocuklarım aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Babama söyleyip evime geri döndüm" dedi.

ÖNCE ŞİKAYET ETTİ, SONA BOŞANMA DAVASI AÇTI

Diyarbakır'da kocasının getirdiği kuma ile birlikte yaşamak zorunda kalan Ceylan D., eşinden şiddet görmesi üzerine Cumhuriyet Savcılığı'na giderek, suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine kocası Ali D.'ye 6 ay evden uzaklaştırılma verilirken, Ceylan D., çocuklarını bırakıp babasının evine yerleşti. Aile büyükleri araya girince ikna edilen Ceylan D., yeniden eşi ve kumasının yaşadığı eve döndü. Kocasının şiddetlerinin sürmesi üzerine bu kez boşanma davası açan Ceylan D., yakınlarının araya girmesi ve çocuklarını düşünerek, davanın ilk duruşmasında boşanmaktan vazgeçmek zorunda kaldığını anlattı.

"ÇOCUKLARIM İÇİN KABUL ETTİĞİM KUMA DA ŞİDDET UYGULADI"

Sırf çocuklarının yanında kalmak için kumayı kabul etmek zorunda kaldığını anlatan Ceylan D., hem eşinden hem de kumasından şiddet gördüğünü iddia ederek, "Mecbur çocuklarım için kumalığa boyun eğdim. Gittim kim ne yaparsa yapsın ben çocuklarımla beraber olayım dedim. Ama baktım olmuyor, her gün devamlı şiddet görmeye başladım. Şiddet uygulamaktan vazgeçmedi. Eşim iş için Şırnak'a gitti. Gider gitmez kumam bana saldırdı. Yüzümde, vücudumda hala izleri duruyor. 'Resmi nikahı bana yapacak, biz birbirimizi seviyoruz. Sen aramıza girdin çocuklarını da al git buradan' dedi. Son oğluma hamileyken beni çok fena dövdü. Ben de daha fazla dayanamadım, gururuma yediremedim. Ablamı aradım cebimde 5 kuruş param yoktu. Ablam sağdan, soldan borç edip, Diyarbakır'a gelip beni aldı. Bir haftadır ablamda kalıyorum" diye konuştu.
KOCASI ÖLÜMLE TEHDİT EDİYOR
Kocasının sık sık ablasını arayarak tehditler savurduğunu kaydeden Ceylan D., eşinin korkusundan kendi telefonunu kapatmak zorunda kaldığını belirterek, şöyle konuştu: "Çocuklarım üzerinden beni tehdit ediyor. Onları kesip bir dereye atacağını, beni öldürmeyeceğini, çocukların acısıyla yaşayacağımı söylüyor. 'Sen ciğer acısıyla her gün acı çekip eriyeceksin' dedi. Korkumdan çocuklarımı hastaneye götüremiyorum, ilaçlarını alamıyorum. Vakıfa gidiyorum, hiçbir yardımda bulunmuyorlar. 'Sen hala boşanmamışsın' deyip geri gönderiyorlar. Zaten boşanmaya kalksam 2-3 aya ancak boşarlar. Ben bu süre içinde çocuklarımla ne yapacağım, nereye gideceğim? Zaten yerim yok. Yurda da gitsem orda zaten misafir olarak kalıyorum. Ben ve çocuklarımın kalacağı bir oda bile olsa razıyım. Çocuğuma bez bile alamıyorum. Utanıyorum ablama ya da bir başkasına söylemeye. Ablamın da maddi durumu iyi değil. Ona yük olmak istemiyorum. Çocuklarımın güzel bir geleceği olsun istiyorum. Ben zaten yıllardır eşimden çektim, onalar çekmesin. Çocuğum küçük diye çalışamıyorum devletten yardım bekliyorum."

"CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK"

Kendisinin ve çocuklarının can güvenliğinden endişe duyan genç kadın, "Hem benim, hem çocuklarımın can güvenliği yok. Karakola gittiğimde beni tekrar eve gönderip, 'tehdit alınca gel' dediler. Hiçbir can güvenliğimi sağlamıyorlar. Yaşanan kadın cinayetleri, şiddetlerini görünce hem korkuyorum, hem de çok üzülüyorum, bunlar çok ürkütücü. Yeter artık kadın ölümlerine son verilsin. İstemiyorum artık kadınlar ölsün" dedi.



Editör: TE Bilişim