Vurulan katırlar ve Vali'nin iddialarını değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Melda Onur, bölge halkıyla konuştu. Halk tedirgin olduğunu ifade ederek önemli bir noktaya dikkat çekti.

Melda Onur'un yazısındaki ilgili kısım şu şekilde:

KATIR BAHANE, AĞRI ŞAHANE

Vatandaşlar bir süredir bölgede asker sayısının arttığını iddia ediyorlar. Bir vatandaş dağlardaki küçük çadırları işaret ederek, “Buralarda taş çatlasa 30-40 asker olurdu. Bir süredir 200-250 askere çıktı” iddiasında bulundu.

Köylünün tapulu arazilerine ve yayla olarak kullandıkları ortak alana çıktığında askerler tarafından engellendiğini belirten vatandaşlar, “Bir süredir böyle, tedirginiz” dediler.

12 KATIR MAKİNALI TÜFEKLE VURULDU

Roboski bombalamasının Alay Komutanı’nın Şırnak Tümen Komutanlığı’na getirilmesi, zaten halkı huzursuz etmiş. Bir de Roboski’de takipsizlik olup “Emri kimin verdiği” ortaya çıkmayınca umutsuzluk hâkim olmuş.

Katır öldürmeler bu bölgede yeni değil. 2008’e dair askerlerin 12 katırı makineli tüfeklerle tarayarak infaz edişlerinin görüntüsü var.

"NE ZAMAN KATILAR VURULSA ARKASINDAN OPERASYONLAR BAŞLAR"

Daha öncesine dair hikâyeler de anlatılıyor. İsimleri ile hitap ettikleri falanca albay, filanca komutan döneminde ahırlardan çıkarılıp sınır bölgesine götürülüp infaz edilen katırlar var. Bitmemiş işte kaçak...

Demek ki katır vurmak Kaçakçılıkla Mücadele İçin Eylem Planı (varsa eğer öyle bir şey) için doğru bir yol değil.

Barış süreci, çözüm süreci eylem planının da içeriğini bilmediğimiz için bu katırların vurulmasının sürecin neresine tekabül ettiğini tespit edemiyoruz.

Ama buradaki vatandaşlar Ağrı olayını da dikkatle izliyor ve tedirginler. Bir tanesi şu iddiada bulundu: “Burada ne zaman katırları vurmaya başlasalar arkasından daha büyük operasyonlar oldu.” İddia o ki, bir tür gözdağı olarak algılanan diyaloglar geçmiş. Ben demiyorum köylü diyor, varsa araştırılsın.

"VURULAN KATIRLAR ZAMANI"

Olayın diğer tarafı olan devletin sözcüsü Vali’nin açıklaması malum. TSK katır vurma emrinin kimin tarafından verildiği ve hukuki gerekçesini ortaya koymazsa bu şaibeler ortadan kalkmaz.

Ama benim aklıma takılan şu “vurulan katırlar zamanı” oldu. Sınırı geçerken donmasın diye suyuna alkol katılan “sarhoş atlar zamanı”na son vermenin yolu, “vurulan katırlar zamanı” başlatmak olmasa gerek.


Editör: TE Bilişim