ANTALYA’nın Alanya İlçesi’nde teröre tepki eylemleri sırasında işyeri yakılarak zarar gören 36 yaşındaki Hüseyin Sertaç Kılınç, zararının karşılanması için ‘Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’ kapsamında Alanya Kaymakamlığı’na başvurduğunu ancak bunun ‘Yaşananlar terör sayılmaz’ denilerek reddedildiğini savundu. Kaymakam Hasan Tanrıseven ise yaşananların söz konusu kanuna tabi olmadığını, kendilerine başvuran esnafın zararının başbakanlık genelgesi kapsamında karşılanacağını söyledi. 

Alanya’da 2 ay önce ‘Teröre lanet yürüyüşü’ adı altında başlatılan ve sonrasında çıkan olaylarda Mahmutlar Mahallesi’nde toplanan gruplar tarafından aralarında Hüseyin Sertaç Kılınç’ın dürümcü dükkanı da olmak üzere bazı işyerlerine zarar verildi. İşletmeci Hüseyin Sertaç Kılınç’ın iddiasına göre olay günü İstiklal Marşı okuyup slogan atan grup, jandarma orada olmasına rağmen dükkanı taşlayıp, yakarak kullanılamaz hale getirdi. Saldırı sonrası 5233 sayılı Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında Alanya Kaymakamlığı’na başvuran Kılınç, zararının karşılanmasını istedi. Kaymakamlık, bu saldırıların ‘Terörle Mücadele Kanunu’ kapsamına giren eylemlerden olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti.  

‘DALGA MI GEÇİYORSUNUZ’ 

Duruma tepki gösteren Kılınç, saldırılardan dolayı mağdur olduğunu belirterek, kaymakamlığın verdiği kararı ‘gülünç’ olarak değerlendirdi. Mağduriyetinin giderilmesini isteyen Kılınç, “Olaylardan sonra en doğal hakkımız olan maddi kaybımızın hakkını aramak için kaymakamlığın kapısını çaldık. Bununla ilgili perşembe günü elimize resmi bir yazı geldi. Yazıda ‘Terör bulgusuna rastlanmamıştır. Jandarma komutanlığı ve emniyet müdürlüğünün gönderdiği raporda delil unsuru yoktur’ deniliyor. Dalga mı geçiyorsunuz” dedi.

‘ELİNE TAŞ ALAN DÜKKANIMA ATTI’ 

İşletmesinin terör protestoları başlamasından sonra 1 ay boyunca sözlü ve fiziki saldırıya uğradığını savunan Hüseyin Sertaç Kılınç, “1500 kişi dükkanıma girdi. Eline taş alan dükkanıma attı. Biz buradan her gün 1 kamyon taş topluyorduk. Ne delilinden bahsediyorsunuz? Gelin, Mahmutlar Jandarma Komutanlığı’na bir telefon açın yeter. Size anlatırlar. Burada ikinci sınıf muamele görüyoruz. Kürt olmamızdan dolayı bu muameleyi görüyoruz. ‘Yakarız, yıkarız, para vermeyiz’ tavrı yanlış” diye konuştu.  

‘ONLAR VATANSEVER, BEN TERÖRİST OLDUM’ 

Yaşadığı olayların şokunu atlatamadığını anlatan Hüseyin Sertaç Kılınç, şöyle dedi: 

“Ben Alanya'da 12 yıldır restorancılık sektöründe hizmet vermekteyim. Biz 7 Haziran seçimlerinden sonra çok büyük baskıya maruz kaldık. İlk yürüyüşlerden sonra tedirgin olmaya başladık. Dükkanımın önünde durup bir günde 32 kez İstiklal Marşı okuduğumuzu hatırlıyorum. İstiklal Marşı bizim de marşımız, bayrak bizim de bayrağımız onlara bir sözüm yok. Burada konu marşımız veya bayrak değil. Burada yaşadığımız ırkçılıktır. Irkçılığın en büyüğünü ben burada gördüm. Yaklaşık 25 yıl Adıyaman’da yaşadım. Kesinlikle orada ne bir ırkçı bir olaya denk geldim ne de doğru dürüst bir jandarma gördüm. Burası bir savaş bölgesi değil. Burası Filistin değil. Burası Türkiye turizminin gözbebeği Alanya. Ben evimden, dükkanımın yandığını izledim. Dükkanım yanarken rahatladım. Şu duyguları hissettim; ‘Allah'ım ben şu an rahatladım. İnşallah dükkanımı yakanlar da rahatlamıştır.’ Çünkü 1 ay boyunca dükkanımı yakmak için mücadele ettiler. Neyse hayırlısıyla dükkanımız yandı. Hayırlısıyla diyorum çünkü rahatladık. Sabah geldiğimde duygulandım fakat mutlu oldum. Ülkemiz kurtuldu, şehitlerimiz toprağın altından mı kalktı veya doğudaki savaş mı bitti? Ben bu vatanın evladıyım. Benim dükkanımdaki Türk Bayrağı'nı çalıp sırtlarına astılar ve dükkanımı taşladılar. Onlar vatansever oldu, ben de vatan haini. Bu vatan bizimse hepimiz koruyacağız, birlikte olacağız ve sarılacağız.” 

KAYMAKAMLIKTAN AÇIKLAMA 

Kılınç’ın iddialarına yanıt veren Alanya Kaymakamı Hasan Tanrıseven ise başvuruların hepsinin değerlendirildiğini belirtirken, bunların Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanuna tabi olmadığını vurguladı. Bu başvuruların yeni bir bütçe ve soruşturmayla ele alındığını belirten Kaymakam Tanrıseven, şöyle konuştu: 

“Yaşanan olayların ardından işyerleri zarar gören vatandaşlarımızın tespitini yaparak valiliğimize gönderdik. Valilikten gelen yazıda bu zararların 5233 sayılı kanuna girmediği belirtildi. Ancak valiliğimiz, başbakanlığın 11 Eylül 2015 tarihli genelgesine göre işlem yapılması gerektiğini belirtti. Genelge ise ‘Son dönemlerde yaşanan terör olaylarını protesto etmek amacıyla yapılan eylemler sırasında oluşan zararlar için başbakanlık acil destek giderleri ödeneğinden valiliklere yardım yapılacağı ve bu çerçevede zarar gören vatandaşların isimlerinin belirlenmesi’ şeklinde yayımlanmıştır. Aynı genelge İçişleri Bakanlığı tarafından Antalya Valiliği’ne, valiliğimizce de bize gönderilmiştir. Bizler de olayda zarar gören vatandaşların detaylı bilgilerini dilekçe ve dokümanlarla birlikte valiliğimize aktardık. Bu değerlendirmenin sonucunda da zararlar karşılanacaktır. Biz de Alanya olarak yardım yapılması konusunda gelecek kararları bekliyoruz.”
Editör: TE Bilişim