Osman ŞİŞKO/ TRABZON,() - 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Trabzon Barosu İnsan Hakları Komisyonu, ülkemizde bu konuda alınan mesafenin yetersiz kaldığını belirterek, "Zayıf durumda olan bireyi, devlete karşı korumak yerine, devleti kutsayan ve devleti bireye karşı koruyan bir yaklaşım egemenliğini sürdürmektedir" denildi.
Trabzon Barosu’nda, İnsan Hakları Komisyonu adına açıklama yapan Avukat Lale Ayaz, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin, 1948 yılında kabul edilmesinin üzerinden 66 yıl geçtiğini hatırlattı, “İnsanlığın baskıya, zulme ve sömürüye karşı verdiği binlerce yıllık mücadelenin ürünü olan temel insan hakları ve özgürlükleri, ilk kez 1948 yılında, farklı ulusların ortak imzasıyla tek bir metin halinde toplandı. İnsan hakları, ulus, etnik köken, din, mezhep, cins, kültür gibi farklılıkları gözetmeden, sadece insan olmak vasfıyla bütün insanların sahip oldukları haklardır. Tek ölçüt insan olmaktır” dedi.
DEVLETİ KUTSAYAN VE DEVLETİ BİREYE KARŞI KORUYAN BİR YAKLAŞIM
Ülkemizde, insan hakları konusunda alınan mesafenin yeterli olmadığına işaret eden avukat Ayaz şunları söyledi:
‘’Zayıf durumda olan bireyi, devlete karşı korumak yerine, devleti kutsayan ve devleti bireye karşı koruyan bir yaklaşım egemenliğini sürdürmektedir. Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen çok sayıda sözleşme ve bildirge, hala imzalanmamış ya da çekince konarak imzalanmıştır. İmzalanan bazı uluslararası sözleşmenin iç hukuka uyarlanması yapılmamıştır. Kabul edilen bazı sözleşmeler ise idare tarafından uygulanmamaktadır. Silahsız ve şiddetsiz gösteri yapmak ya da protesto eylemi gerçekleştirmek, hala en ağır şekilde cezalandırılabilmektedir. İnsan haklarına ilişkin ihlallerin önlenmesinde kuşkusuz yargının çok büyük önemi vardır. Ancak, yargının da işlevini tam olarak yerine getirdiğini söyleyebilmenin olanağı yoktur. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanabilmesi ve insan hakları ihlallerinin giderilebilmesi hususundaki kaygıların azaltılması gerekmektedir. Özellikle insan hak ve özgürlüklerini ilgilendiren yasal düzenlemelerin torba yasa usulü ile düzenlenmesi keyfiyeti arttırmakla birlikte, bu alanın özüne aykırı anti demokratik düzenlemelerin kolayca yapılabilmesine ve hak ihlallerinin artmasına sebebiyet vermektedir. Bu tutumun değiştirilmesi gerekmektedir.’’ 


FOTOĞRAFLI 

Kaynak: dha