ÇETİNER ÇETİN

IŞİD’in Kuzey Irak Kürt Bölgesi’ndeki Sincar ve Mahmur’a saldırması karşısında dünya ve Türk kamuoyunda oluşan “Türkiye Kürtleri yalnız bıraktı” algısının aksine, Türkiye’den Kuzey Irak Bölgesi’ne çok hızlı bir şekilde yardım ulaştırıldığı öğrenildi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Sefin Dizayi, “Saldırıların başlamasının hemen ardından Türkiye’den 72 saat içinde silah, askeri teçhizat ve İnsani yardım desteği geldi” dedi.

TÜRKİYE’NİN HASSASİYETLERİ VARDI

IŞİD saldırılarının hemen sonrasındaki 72 saatte Türkiye’den gelen askeri ve insani yardımın çok önemli olduğunun altını çizen Dizayi, “Türkiye’nin o gün içinde olduğu hassas koşulları çok iyi anlıyoruz. 49 rehinesi IŞİD’in elindeydi. Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Başbakanlık görevine kimin geleceği tartışılıyordu. Ankara bize gelen yardımların gizli tutulmasını istiyordu. O gün o hassasiyetler vardı dile getiremiyorduk” dedi.

HERKES REKLAM PEŞİNDE

Saldırılar sonrasında bölgeye gelen askeri ve insani yardımlar konusunda tüm ülkelerin reklam yaptığına vurgu yapan Dizayi, “ Bölgeye yardım gönderen tüm ülkeler bu işin reklamını yaptı. Ancak Türkiye gönderdiği yardımlar konusunda hiç bir zaman reklam yapmadı” şeklinde konuştu. Türkiye ile Irak Kürt Yönetimi arasındaki ilişkilerin zorlu süreçlerden sonra bu düzeye ulaştığına değinen Dizayi, “İlişkilerin bu seviyeye gelmesi ve pozitif adımların atılmasında Sayın Davutoğlu’nun önemli katkıları oldu. Sayın Davutoğlu ile başbakan danışmanlığı döneminden itibaren irtibatta olduk açık ve kapalı birçok görüşme yaptık” dedi.

BİLİYORDUK SÖYLEYEMİYORDUK

“2009’dan sonra Türkiye ile öylesine önemli bir sürece doğru ilerledik ki, destek konusunda beklentimiz çok daha fazlasıydı. Bize bir şey olursa ilk yanımızda Türkiye olacağını düşünüyorduk” diyen Dizayi, “Bizim beklentilerimiz kadar halkta da benzer bir beklenti vardı. Gelen yardımları da açıklayamıyorduk. Hatta bize, bakın Türkiye sizi yalnız bıraktı gibi baskılar da geliyordu. Özellikle Başbakan Neçirvan Barzani bu konuda çok sıkıntılı bir dönem geçirdi. Gelen desteği biliyorduk ama Türkiye’nin hassasiyetlerinden dolayı söyleyemiyorduk” dedi.

KERRY’Yİ DAVUTOĞLU İKNA ETTİ

“IŞİD meselesi artık bir küresel tehdit ve örgüt olmaktan da önemlisi artık bir terör devleti” diyen Dizayi, IŞİD’e karşı hava operasyonları yapılması için ABD nezdinde girişimleri kendilerinin başlattığını, ikna etmeye çalışırken, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’i hava operasyonlarına ikna ettiğini öğrendiklerini açıkladı. “Bu çok önemli bir katkıydı” diyen Dizayi, bunda Türkiye’nin NATO üyesi olmasının etkili olduğunu düşündüğünü aktardı.

Ağır silahlara ihtiyacımız var

“Artık bir terör devleti ile mücadele ediyoruz. Ağır silahlara ihtiyacımız var” diyen IKBY sözcüsü, “90’lı yıllarda ve 2003’den sonra rejimden kalma silahlarımızla mücadele yürütüyoruz. Gelen silah destekleri de yeterli değil. Şu ana kadar Almanya ve Fransa dışında ağır silah gönderen ülke olmadı. Elimizde Sovyet yapımı, kullanımı oldukça güç bir kaç tank var” şeklinde açıklama yaptı. 2003’den sonraki süreçte Kürtlerin tamamen ‘Yeni Dünya’ya motive olduğuna vurgulayan Dizayi, “Biz 2003’den sonra silaha değil, eğitime, alt yapıya ve yıllarca insanımızdan esirgenen ve mahrum bırakılan imkanların halkımıza sunulmasına yatırım yaptık” dedi.

SAVUNMA HALİNDE DEĞİLİZ

Dizayi, şu an geldikleri pozisyonu, “IŞİD’in bir anda bize saldırması bir şoktu. Ama zaman içinde toparlandık ve artık savunma durumunda değiliz, saldırı ve operasyonel pozisyondayız, ama ağır silah desteği gerekli” şeklinde özetledi. Zummar ve Rabia bölgelerini peşmergenin geri aldığını ifade eden Dizayi, Musul’un yakınındaki bir kaç ilçeyi de alabilecek güçlerinin olduğunu, ancak Musul kent merkezinde bulunan IŞİD’in bu sivil yerleşim bölgelerini hedef alacağı endişesi taşıdıklarını, bu sebeple uluslararası bir Musul stratejisi olması gerektiğini söyledi.

PEŞMERGE TEK BAŞINA GİREMEZ

Olası bir Musul operasyonunda peşmergenin tek başına giremeyeceğini belirten Dizayi, Musul’da Arap milliyetçiliğinin eskiden beri etkin olduğunu, selefi akımların ve Saddam dönemi subayların etkisinin sürdüğünü ifade etti ve “Peşmergenin tek başına Musul’a girmesi Kürt Arap savaşını tetikler” dedi.

IŞİD’in bir üst aklı var

Dizayi, “Şurası kesin ki IŞİD’in ciddi bir askeri üst aklı var. Kürdistan bölgesine saldırdığında bizim için şoktu. Aynı şekilde eylemlerine baktığınızda hiç bir bölgeye kalıcı bir refleksle saldırmıyor. Ağır silahlara sahip. Bir bakıyorsunuz Sincar’a, bir bakıyorsunuz Mahmur’a veya Kobani’ye ya da Irak ve Suriye’deki başka bir bölgeye saldırıyor. Örgütün içinde Saddam döneminin eski komutanlarının yer alması ve yerel aşiretlerden destek alması örgütün hareket alanına katkı sunuyor” dedi.

İsrail’e petrol satmadık

Maliki yönetiminin Kürt hükümetine ve bölge halkına dönük yanlış politikalarını eleştiren Dizayi, terör örgütü IŞİD’in saldırıları karşında Bağdat’ın kayıtsız kaldığını belirtti. IKBY Sözcüsü Dizayi, 2003’ten bu yana anayasal hakları olduğu halde Bağdat yönetimlerinin Kürtlere hiç bir askeri destek sunmadığını ve askeri harcamalardan doğan haklarının da ödenmediğini söyleyerek, Maliki yönetiminin diplomatik ilişki kurduğu her ülkeyi Kürt yönetimine destek olmamaları yönünde tembihlendiğini ifade etti.

SPEKÜLASYON YARATILIYOR

Petrol satışı konusunda bazı medya organlarında çıkan haberlere atıfta bulunan Dizayi, “Biz İsrail’e de Obama’ya da petrol satmadık. Spekülasyon yaratılıyor. Kürt Yönetimi Petrol Bakanlığı petrolü serbest piyasada şirketlere satıyor, hangi ülkeye gideceğine aracı şirketler karar veriyor. Şirketler ‘Şu tarihte bu kadar Petrol alacağız’ diyor, parasını yatırıyor ve alıyor. Biz ülkelere satmıyoruz. Teksas’ta bizden petrol alan bir şirket varsa biz Obama’ya petrol satıyoruz anlamına gelmez. Aynı şekilde İsrail’e de satmıyoruz” dedi. Davutoğlu’nun Erbil ziyaretinde özellikle Irak’ta meydana gelen son gelişmeleri değerlendireceklerini ifade eden Dizayi, “Elbette ikili ilişkiler ve IŞİD ile mücadelede konuları, enerji meseleleri bizim için öncelikli konular olacak” dedi. 
Editör: TE Bilişim