Son dönemlerde yalnız piyasayı değil eski sevgilisi ve kızının annesi film yıldızı Meryem Uzerli’yi de 3 milyon lira kadar dolandırdığı dedikodularını duyduğumuz Can Ateş’i dün de biz bir kaç kez cep telefonundan aradık. Arkadaşı ya da tanışığı olan dostlarımızdan yardım istedik ancak ulaşmak ne mümkün... Sektörün duayenlerinden aldığımız bilgilere göre aslında Ateş’in durmunun kokusu birkaç aydır çıkmıştı. Sigorta şirketleri, primleri ödenmeyen sigortalıları arayarak ‘primleri ödeyin ya da poliçeyi iptal edeceğiz’ demeye başlamışlardı.

Ama son birkaç haftada anlaşıldı ki ne ortada şirketlerin ödediği ama sigorta şirketine gitmeyen primler var ne de Can Ateş. Hazine kararı ilginç Bu kadar hikâyeden sonra gelelim işin sigorta şirketleri ve sigortalı yanına. Öncelikle belirtmekte yarar var; brokerler, tek tek kişilere sigorta satmıyor. Kurumsal çalışıyorlar, şirketler için sigorta şirketlerini araştırıyor, teklifler alıyor sonra en uygun teklifle, bir şirketi belli riskleri için bir sigorta şirketine sigortalatıyor. Sigorta şirketleri çalıştığı acentelere prim toplama yetkisi veriyor.

Acente, ancak bu yetki ile bir poliçeyi satarak prim toplayabiliyor. Brokerlerin ise prim toplama yetkisi biraz karışık. Daha doğrusu Hazine Müsteşarlığı mart ayının başında bir yazı kaleme alıyor. Bu yazıda özetle diyor ki, sigorta brokerler tarafından kendilerine gönderilen primleri kabul eden sigorta şirketleri, söz konusu ödemeler bakımından sigorta brokerine daha önce yetki versin vermesin, zimnen tahsilat yetkisi vermiş sayılır. Yani sigorta şirketi tahsilat yetkisi vermediği halde, kendisine prim getiren brokerden ya parayı almayacak, kardeşim ben sana yetki vermedim diyerek parayı geri çevirecek ya da kötü bir niyet aramadan gelen parayı kabul edip poliçeyi kesecek. Yazının tam da bugünlere denk gelmesi de son dönemlerin deyimiyle manidar...

Olan şirketlere oldu Bu gelişmeden sonra mutlaka ki Hazine Müsteşarlığı konuyu daha belirli bir çercevede ele alacaktır. Zira sektörde sayıları 98 ya da 100 civarında broker var. Şimdi Can Ateş’in topladığı ve yatırmadığı 30-40 milyon Avro dolayındaki primler büyük bir olasılıkla sigorta şirketlerinin şüpheli alacakları ya da benzer bir kalemde formüle edilecek gibi görünüyor. Çünkü, müşteşarlığın bu yazısı ile poliçeyi başlatmış olan sigorta şirketi, brokere yetki vermiş sayılıyor. Primleri Ateş’e verdiğini kanıtlarsa, fatura sigorta şirketine, kanıtlayamazsa sigortayı yaptıran şirkete kesilecek. Hırsızın hiç mi suçu yok derseniz onu şimdilik bilmiyoruz daha doğrusu nasıl fatura kesileceği belli değil. Durumun mahkemelik olması halinde bile durum bir hayli karışık görünüyor 
Editör: TE Bilişim