"Bugüne kadar ki egemen devlet anlayışı bu mevzuyu salt iktidarlaşma arabulucu olarak düşünülmüş ve kör şiddetin kurbanı haline getirilmekten çekinmemiştir. Dolayısıyla çözümün barış ve global demokrasiyle bağı sıhhatli kurulmadıkça, kurmaya çalıştığımız demokratik sulhun devlet ve toplum yarışında haktan, adaletten ve eşitlikten bir yana dönüşüm sağlaması düşünülemez. Bu itibarla süreç, cumhuriyet tarihi boyunca varlıkları yatsınan ve dışlanan tüm unsurların özgür ve eşitçe tanınması ve yeni norm sisteminde kendileri olarak yer almalarıyla gelişmek durumundadır. Tarihin bizlere yüklediği büyük sorumluluk çözümünde, çözümsüzlüğünde salt bizim toplumlarımızla alakalı olmayıp, tüm bölgeyi hatta dünyayı etkileyen bir içeriği olmasıdır. Bölgenin 100 senelik balansları alt üst olurken, global ve yerel zorbalıkların sebep olduğu algısal ve iradesel yaklaşımlar, global beşeri kıymetler ölçüsünce geliştirilerek aşılmalıdır"
Editör: TE Bilişim