Arınç ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yaşanan 'İzleme Heyeti' polemiğinde Arınç'a yönelik 'Cemaat ile bağlantısı olduğu' yönünde iddialar dile getiren ve kendisini istifaya çağıran Gökçek, Arınç'ın Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı katı açıklamaların ardından geri adım atmadı.

Arınç'a yönelik Cemaat iddialarını sürdüren Gökçek, kendisine yönelik ithamları nedeniyle de Arınç'ı dava edeceğini belirtti, "Hesabını mahkemede vereceksin" dedi.

"Partinin başına dert oldun"

Gökçek, Twitter hesabı üzerinden yaptığı "Bülent Arınç'a aleni mektup" sözleriyle başlayan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Senelerdir yaptığın açıklamalarla hep partinin başına dert oldun. Partide 10 kişiye sor 9'u bunu teyid eder. Her kırdığın potu parti temizlemek için günlerini harcar."

"Son olarak sanki başbakanımızın tarafındaymış gibi gözüküp, cumhurbaşkanımızı eleştirip araya fitne sokmaya çalıştın. Ve bunu sanki hükümet ismine yapıyormuş gibi gözüktün."

"Hükümet sözcülüğünde ne işin mevcut?"

"Bu konuşmanı yaparken çözüm süreciyle ilgili izleme heyeti ile cumhurbaşkanımızın her şeyden haberi olduğunu dedin. Cumhurbaşkanımız ise tam tersini söyledi. Bu açıklamalarınla cumhurbaşkanımızı neyle itham etme gayesi güttün. Bugün ise ‘Meğer cumhurbaşkanını bilgilendirmemişiz bilgilendirmedik ise hata bizim, cumhurbaşkanımız haklı' söyledin. Şimdi soruyorum; önceki günkü Bülent Arınç ne yapmak istedi? Bugünkü Bülent Arınç ne yapmak istiyor? Dürüst politikacı söylediğinin arkasında durur. Eğer bir gün öyle bir gün böyle konuşuyorsan hükümet sözcülüğünde ne işin mevcut?"

"Ben seni paralel yapıdan talimat aldığın için tenkit ettim. Sana hakaret etmedim. Fikrimi söyledim. Delillerimi söyledim. Kızının ve damadının paralel yapının hâlâ üst seviyelerinde vazife yaptığını açıkladım ve onların tesirinde kaldığını söyledim. Aynı sözlerimi yine ediyorum."

"Hakaret dolu, iğrenç üslûp..."

"Dikkat ettin mi, şu anda paralelin (senin tabirinle) tetikçileri internet medyasından ve Twitter'dan bana saldırıyor. Hepsi tezgahlarının ifşa edilmesinden ve oyunlarının bozulmasından nihai derece rahatsız. Açıklamalarım AK Parti'de oynanmak istenen paralel fitne ateşini söndürmüştür."

"İçine düştüğün çıkmaz, olayları açıklama yerine, suçlu insanların telaşıyla hakaret dolu iğrenç bir üslûba dönüşmüştür. Kibar ve mülayim Bülent Arınç gitmiş, yerine hakaret yağdıran ve saldırgan bir Bülent Arınç gelmiştir."

"Keşke bana takındığın bu yiğitliğin onda birini gezi olaylarında gösterseydin... Hakan Fidan'ın tutuklanma girişiminde gösterseydin... Ama sanma ki hakaretlerin karşılıksız kalacak. Ben sana hakaret etmeyeceğim. Çünkü hakaret eden şahıs kendi seviyesini ortaya koyar. Ancak seni dava edeceğim. Hesabını mahkemede vereceksin."

"Son sözleriniz bardağı taşırdı"

Konuşmanda bana tetikçi söyledin... Ben Cumhurbaşkanıma veya Başbakanıma bir hücum olduğunda tetikçi değil gücümün yettiğince kalkan olurum... Senin gibi alttan almam, yiğitçe kavgamı veririm... Gidip Gezicilere yaranmaya çalışmam...

Bugüne kadar kendi beyanınızla da sabittir ki benim adaylığıma her vakit itiraz ettiniz... Ama ben hiçbir yerde ve hiçbir vakit şahsımla uğraştığınız için sizin hakkınızda bir sözcük etmedim...

Ancak liderime karşı daimi menfi beyanlarda bulundunuz... Son sözleriniz artık bardağı taşırdı... Ve beni konuşmak zorunda bıraktınız...

Konuşmanda şöyle bir tümce kullandın; "Gökçek'le ilgili 100 konuyu seçimden sonra konuşmak isterim." Kastının ne olduğunu ve delillerini mahkemede senden öğreneceğim... Sen bir adım geri kalırsan sana yazıklar olsun... Mahkemede hesap sormayan Gökçek namerttir.

"Gönlümün yarısı hâlâ paralelde değil"

Son olarak paralel işine yine dönelim... Beni paralel yapıya yardım yapmakla suçluyorsun... Bu bir suç ise kabul ediyorum. Herkes bilir ki (Özellikle sen çok iyi bilirsin) ben hayır kurumu olan herkese fark yapmadan yardımcı olurum.... Seninle bu tip hayır müesseselerinde çok defa bir arada bulunmuşumdur... Her şey yasaldır ve ismi üzerinde hayırdır... Ancak bizi istismar eden ve devletin temellerine dinamit koyan birilerini gördüğüm anda ona karşı olmak boynumun borcudur... Ben şimdi bu paralel hesabın yapanlardan sorulmasını istiyorum... Senin gibi hala gönlümün yarısı paralel yapıda değil...

Bu arada Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımız arasına fitne soktuğun fikrimi aynen muhafaza ettiğimi bir defa daha ifade ediyorum...

Kibrini mütevaziliğinin ardına saklayan Sayın Arınç, bir daha paralelin talimatıyla Cumhurbaşkanım ve Başbakanım arasında yeni bir fitne çıkarmaya kalkarsan karşında yine beni bulacağını unutma...

Bundan sonra partimin prensipleri gereği konuyla ilgili konuşmayacağım... 
Editör: TE Bilişim