Op. Dr. Bülent Cihantimur tarafından klinikte yaklaşık iki yıl süren Ar-Ge çalışması sonucu ortaya çıkan yöntemde, vücuttan alınan bir miktar yağ, kök hücreden zengin hale getirildikten sonra kel alana enjekte ediliyor. Bu sayede saçtan yoksun bölge canlanıyor ve sonrasında yapılan ekim işleminde son derece etkili sonuçlar alınıyor.
Sağlık grubunun doktorlarından, Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Selçuk Aytaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saç ekiminin son zamanlarda çok uygulanan bir yöntem olduğunu, her 4 erkekten birinin kellik sorunu yaşadığını söyledi.
Aytaç, bu soruna karşı sürekli çeşitli yöntemler uygulandığını dile getirerek, organik saç ekiminin iki yıllık bir çalışmayla geliştirildiğini ifade etti.
Hastanın vücudundan alınan bir miktar yağı, kök hücreden zengin hale getirildikten sonra saçtan yoksun alana enjekte ettiklerini anlatan Aytaç, "Buradaki amaç, ekeceğimiz köklerin beslenmesini sağlamaktır. Daha önceki eski, güçsüz köklerin güçlenmesine de yardımcı olmak gibi faydaları var. Bu yöntemi dünyada ve Türkiye'de ilk biz uyguladık" ifadesini kullandı.
Yağ alma işlemini uzun süredir gerçekleştirdikleri bilgisini veren Aytaç, saçlı deriye uygulamaya ise yeni başladıklarını aktardı. Aytaç, şöyle konuştu:
"Sonuçlarımız gayet başarılı. Normalde eski yöntemlerde saç ekimi yapılırken çeşitli kimyasallar kullanılıyordu. Bu yöntemde o kimyasallara gerek kalmadan sadece hastanın kendi yağı alınıp saçlı deriye enjekte ediliyor. Böylelikle hem oradaki 'tarla' dediğimiz saçlı deriyi daha iyi beslenmiş oluyoruz hem de yabancı maddelere gerek kalmıyor. Yani tamamen organik ve kendi dokusu oluyor. Başarı oranı yüksek. İlk ekildiği andan itibaren yöntemin sonuçları gözle görülebiliyor. Bu yöntem etkilerini hemen gösteriyor ama oturması 3 ila 6 ay sürüyor. Başka şehirlerde de şubelerimiz var. Bursa'daki şubemizde şimdiye kadar 26 hastamızda uyguladık ve hiçbirinde başarısız olmadık. İlk başta hastamızı lokal anestezi veya bölgesel anestezi adı altında yağlı bölgesinden kendi yağlarını alıp özel işlemlerden geçiriyoruz. Hiçbir şekilde havayla temas ettirmeden bunlarla kök hücre elde edip karışım haline getiriyoruz. Daha sonra o karışımı saçlı deriye enjekte ediyoruz. Daha sonrasında ise saç kökleri alınıp kanallar açıldıktan sonra saçlı deriye kökleri ekilmiş oluyor. Saçlı deriyi bir tarla, kökleri de tohum olarak düşünürsek, saçlı deriyi yani tarlayı güçlendiriyoruz ve ektiğimiz tohumlar orada daha güzel tutunuyor. Bu sayede kişi, bölgesel yağlarından da kurtulabilir. Diğer yöntemlere göre kesinlikle daha başarılı bir yöntem."
Aytaç, yöntemi uygularken kimyasal madde kullanmadıklarını sözlerine ekledi.
