Genel

UAD duruşmalarının son gününde İsrail'e uluslararası hukuk ve yasal yükümlülükleri hatırlatıldı

Uluslararası Adalet Divanının (UAD), İsrail'in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarının hukuki sonuçlarını değerlendiren danışma görüşü duruşmalarının son gününde söz alan ülkeler, İsrail'in uluslararası hukuk ve yasal yükümlülüklerini vurguladı.

LAHEY (AA) - İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA) yasaklamasına ilişkin 28 Nisan'da başlayan duruşmalar, Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda bugün tamamlanacak.

  • UAD'de İngiltere, İsrail'in Filistinlilere insani yardım ulaştırılmasına imkan sağlaması gerektiğini savundu
  • UAD'de Norveç, İsrail'in Gazze'ye ablukasının vicdansızca ve yasa dışı olduğunu vurguladı
  • Eski AB çalışanına göre, Brüksel'in İsrail'e finansman sağlaması "savaş suçlarına ortaklık" olabilir
  • UAD duruşmalarında Kuveyt, İsrail'in Filistinlileri kasıtlı olarak aç bıraktığını vurguladı
  • Türkiye, UAD'de İsrail'in BM kurumlarına yönelik kısıtlamalarına ilişkin sözlü beyanda bulundu
  • UAD duruşmalarında Fransa "İsrail'in UNRWA'yı Filistin'de yasaklama hakkı olmadığını" vurguladı

Duruşmaların beşinci ve son gününün ilk oturumunda Çin, Senegal, Slovenya, Sudan, İsviçre ve Komorlar Birliği sunum yaptı.

Lahey'de devam eden duruşmalarda 39 devlet ve 4 uluslararası kuruluş, İsrail'in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarına ilişkin kanaatlerini sunacak.

"İsrail, uluslararası hukuk yükümlülüklerini açıkça ihlal etmektedir"

Çin adına söz alan Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşaviri Ma Şinmin, yarım yüzyılı aşkın süredir işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinlilerin, temel yaşamlarını sürdürebilmek için insani yardıma muhtaç olan pek çok toplulukla birlikte sürekli olarak acı çektiğini belirtti.

Ma, İsrail'in yardımı engellemek için çıkardığı her yeni kısıtlama ve yasanın Gazze halkının yaşamını ciddi şekilde tehdit altına soktuğunu söyledi.

Gazze'deki durumun giderek daha da vahim bir hal aldığını vurgulayan Ma, "Gazze'de ve işgal altındaki toprakların tamamında, halihazırda acı çeken insanları bunaltmakla tehdit eden emsali görülmemiş bir insani krize tanık oluyoruz." dedi.

Ma, "İsrail, işgal altındaki topraklarda yaşayan sivillerin temel ihtiyaçlarının karşılanması konusunda tartışmasız birincil sorumluluğa sahiptir." diye konuştu.

UNRWA'yı Gazze'deki insani yardım operasyonlarının "bel kemiği" olarak nitelendiren Ma, İsrail'in sivillerin açlıktan ölmesi amacıyla kuşatma veya abluka kullanarak üçüncü taraflardan gelen insani yardımı engellememe yükümlülüğüne sahip olduğunu anımsattı.

Ma, İsrail'in UNRWA'yı yasaklamasına ilişkin, "İsrail, uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerini açıkça ihlal etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Filistin halkının insani yardımdan mahrum bırakılmaktan "daha büyük bir tehditle" karşı karşıya olmadığını aktaran Ma, şu ifadeleri kullandı:

"İşgal altındaki Filistin topraklarının gerçekliği korkunç olmaya devam ediyor. İşgal devam ediyor ve açlık sürüyor. Gazzeli çocukların çaresiz gözleri iki yakıcı soruyla vicdanlara bakıyor: Uluslararası hukuk kaba kuvvete teslim olacak mı? Medeniyetin sütunları orman kanunları karşısında boyun eğecek mi?"

"İsrail, UNRWA'nın alternatifi olduğunu iddia ediyor ama yok"

Senegal adına ilk sözü alan Senegal Dışişleri Bakanlığı Hukuk ve Konsüler İlişkiler Genel Müdürü Dieynaba Toure Bathily, ülkesinin uzun süredir hukuka aykırı şekilde işgal altında tutulan Filistin halkının haklarının etkin ve somut şekilde korunmasına büyük önem verdiğini belirtti.

İsviçre'deki Cenevre Üniversitesinden Uluslararası Hukuk Profesörü Makane Moise Mbengue de UNRWA'nın faaliyetlerinin durdurulmasının İsrail'in tek taraflı güvenlik endişesine bağlı olamayacağını vurgulayarak, işgalci güç olarak İsrail'in yasal yükümlülüklere uymasının olmazsa olmaz bir koşul olduğunu aktardı.

Senegal adına son sözü alan Fransa'daki Paris Nanterre Üniversitesinden Uluslararası Hukuk Profesörü Jean-Marc Thouvenin ise Gazze'ye hiçbir insani yardımın girişine izin verilmediğini anımsatarak, "İsrail yaptıklarını da kabul ediyor. Savunma Bakanı (Yisrael Katz), Gazze'ye insani yardımın girmeyeceğini söylüyor ve UNRWA'nın alternatifi olduğunu iddia ediyor ama yok." diye konuştu.

"Daha fazla savaş, daha fazla barışı getirmez"

Slovenya adına ilk sözü alan Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Hukuk Genel Direktörü Marko Rakovec, Gazze'de yaşananların hiçbir açıklamasının olamayacağına işaret ederek, "Daha fazla savaş, daha fazla barışı getirmez. Savaş, sadece barış ve güvenliği aşındırır ve daha da dayanılmaz acıları getirir." değerlendirmesini yaptı.

Slovenya'nın sunumunu tamamlayan Paris Barosundan Avukat Dr. Daniel Miller de BM üyesi olarak İsrail'in yasal yükümlülüklerini yerine getirmek zorunda olduğunu belirterek, Slovenya'nın İsrail'in insani yardım çalışanlarına yönelik yaptığı saldırıları şiddetle kınadığını söyledi.

Sudan ve İsviçre'den İsrail'in yasal yükümlülüklerine vurgu

Sudan adına ilk sözü alan Lahey Büyükelçisi Ümeyme Elşerif, İsrail'in UNRWA'ya yönelik yaptırımlarından derin endişe duyduklarını ifade ederek, "Uygulanabilir bir siyasi ufkun olmayışı, Filistin halkında felaket düzeyinde acılara yol açtı." dedi.

Sudan adına konuşan Hollanda'daki Maastricht Üniversitesinden Prof. Dr. Fabian Raimondo da İsrail'in BM üyesi ve işgalci güç olarak yasal yükümlülükleri bulunduğuna vurgu yaparak, BM dokunulmazlığının isteğe bağlı olmadığını, İsrail'in yaptığı gibi siyasi anlaşmazlıklar üzerine iptal edilemeyeceğini belirtti.

İsviçre adına konuşan Dışişleri Bakanlığı İngiltere Hukuk Direktörü Büyükelçi Franz Perrez ise İsrail'in güvenlik endişeleri olduğunu ancak uluslararası hukuka saygı göstermesi gerektiğini kaydetti.

İşgalci gücün BM dahil "tarafsız" insani yardım kuruluşlarının programlarını kabul etmekle yükümlü olduğunu aktaran Perrez, "Anlaşmazlık durumunda bir devlet tek taraflı hareket edemez. Gerekirse BM ile ortak çözüm aramalıdır. UAD de anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak için burada." şeklinde konuştu.

"İsrail, tüm yasal yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirmeli"

Komorlar Birliği adına ilk sözü alan Etiyopya Büyükelçisi ve Afrika Birliği Daimi Temsilcisi Yusuf Mondoha Osmani, Gazze'den gelen görüntülerin son derece "ürkütücü" olduğunu söyleyerek, "Aç, susuz, hasta bedenlerinden başka hiçbir şeyi kalmayan o kırık ruhları nasıl düşünmeyelim? Dumanlı yıkıntılar arasında mucizevi doğumlar yapan ancak bebeklerini yaşatamadığımız kadınları nasıl düşünmeyelim?" ifadelerini kullandı.

Doktor Guy Fleury Ntwari de İsrail'in yasal yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve İsrail'in Filistin halkının BM ile işbirliği yapmasını engelleyemeyeceğini söyledi.

Komorlor Birliği adına son sözü alan ve bugünkü oturumu tamamlayan Profesör Pierre-François Laval ise "İsrail, uluslararası alandaki tüm yasal yükümlülükleri gecikmeden yerine getirmelidir." dedi.

İsrail'in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamaları UAD'de

İsrail Meclisinin 28 Ekim 2024'te UNRWA'nın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025'te Doğu Kudüs'teki UNRWA operasyonlarını sonlandırmasına ilişkin UAD danışma görüşü duruşmalarında, 39 ülkenin yanı sıra Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve BM sunum yapacak.

Duruşmaların tamamı bugün sona erecek. Danışma görüşüne ilişkin yazılı beyanda bulunan İsrail, sözlü duruşmalarda yer almayacak.

Süreç, sözlü sunumların ardından Divan yargıçlarının danışma görüşünü hazırlamak için müzakereye başlamasıyla devam edecek.

UAD, danışma görüşlerini genellikle 4 veya 6 aylık sürede açıklıyor.


Muhabir: Lejla Biogradlija,Salih Okuroğlu,Selman Aksünger