Uzman Klinik Psikolog Özge Küçükkurt, insanların yüzde 97’sinin dünyaya bağımlılığa elverişli olarak geldiğini belirterek "Bunu sadece uyuşturucu olarak düşünmeyin. Yemeğe, sevmeye, sigaraya, şiddete, sekse, kumara bağımlı olarak yaşayan dünyada birçok insan var. Bağımlılık ömür boyu süren bir hastalıktır. Asla tam anlamıyla iyileşmesi olmaz” dedi.<br/>İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (İZSİAD) geçen günlerde başta bonzai olmak üzere tüm madde bağımlılığı ile mücadele konusunda duyarlılık oluşturmak amacıyla başlattığı kampanya kapsamında İzmir’in Karabağlar ilçesinde madde bağımlılığına ilişkin panel düzenlendi. Panele konuşmacı olarak katılan Uzman Klinik Psikolog Özge Küçükkurt, başta bonzai olmak üzere tüm madde bağımlılığına karşı vatandaşları uyarırken, “İnsanların yüzde 97’si dünyaya bağımlılığa elverişli olarak gelir. Bunu sadece uyuşturucu olarak düşünmeyin. Yemeğe, sevmeye, sigaraya, şiddete, sekse, kumara bağımlı olarak yaşayan dünyada birçok insan var. Bağımlılık ömür boyu süren bir hastalıktır. Asla tam anlamıyla iyileşmesi olmaz” diye konuştu.<br/>“BONZAİYE DİKKAT EDİN”<br/>Bonzainin sentetik bir madde olduğunu ve bağımlılık yapıcı etkisi olduğuna dikkat çeken Küçükkurt, bu konuda gençleri ve aileleri uyardı. Bonzai kullananların sinirli ve gergin olduğunu, bonzaideki zehir oranına göre ölümlerin yaşanabileceğini vurgulayan Küçükkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bonzainin içinde fare zehiri ve tarım ilacı var. Bonzai aslında bir bitkidir. İnsanlar bunları yetiştirirken yapraklarına bir sürü kimyasal madde yüklüyor. Ne yükledikleri bilinmediği için ölüm oranı yüksek. İçine kafa yapıcı ne varsa sıkıyorlar. Piyasada 2-3 TL ile 10 TL’ye bonzai satıyorlar. Bunu içen insan sinirli gergin ve asabi oluyor. Hatta içindeki zehirler yüksekse sonu ölümle sonuçlanabiliyor. O nedenle ailelerin ve gençlerin çok dikkatli olması gerekiyor.”<br/>“UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI ANLATILMALI”<br/>Bağımlılığın en çok gençlerde göründüğünü belirten Özge Küçükkurt, şöyle konuştu: “Bunun yüzde 22 ile en büyük nedeni merak. İkincisi, arkadaş ısrarı ve yalnızlık olarak devam ediyor. Aileler, çocuklara hayır demesini öğretmeli ve uyuşturucunun ne kadar zararlı bir şey olduğunu anlatmalı.”