BALIKESIR (AA) - Kadınların küçük yaşlardan itibaren annelerinden öğrendiği, el emeği göz nuru ve kültürel mirasın en canlı örneklerinden olan iğne oyası, Gönen Belediyesi tarafından yapılan başvuruyla 2014 yılında coğrafi işaretle tescillendi.

Kadınların, sevgi, aşk, umut, özlem, acı gibi duygularına tercüman olan iğne oyası, genellikle gelin yelpazesi, dut kanser oya, gelin tacı, selvi yaprağı, kollu karanfil, kabak çiçeği, zillimaşa, portakal oya, oya, horozibiği, zülem kadeh, beşli kiraz, cilveli kiraz, tül işi, kirazlı çarık, dutlu biber, hercai menekşe, sinek oya ve marul oya motiflerinden oluşuyor.

Çoğunlukla eşarp veya yazma, namaz örtüsü, havlu ve seccade, mendil, yatak örtüsü kenarlarında tercih edilen iğne oyası, moda tasarımcıları ve gençler tarafından takı, aksesuar, kolye, küpe gibi farklı şekillerde de yapılıyor.

İlçede yaklaşık 65 yıldır her salı günü sabahın erken saatlerinde kurulan Gönen Oya Pazarı'na gelen kadınlar, yaptıkları el emeği göz nuru oyalarını satışa çıkarıyor. Tezgahlarda sergilenen oyalar, çevre il ve ilçelerden gelen kadınlar tarafından da ilgi görüyor.

Kadınlar kendileri için hem uğraş hem de gelir kapısı olan iğne oyasını, Gönen Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi aracılığıyla Türkiye'nin dört bir yanına ve yurt dışına gönderiyor.

"Oyaları takı ve aksesuar olarak da çalışıyoruz"

Kooperatif Başkanı Hüsniye Tanrıverdi, AA muhabirine, Gönenli kadınların çok becerikli ve çalışkan olduğunu söyledi.

Geleneksel oyaların kıymetli olduğunu fakat güncellenmesi gerektiğini belirten Tanrıverdi, şunları kaydetti:

Sivas'ta bir tarlada 7 metre çapında obruk oluştu Sivas'ta bir tarlada 7 metre çapında obruk oluştu

"Eskiden yapılan oyalar, örtüler, özellikle çeyizlik ürünler pek kullanılmaz ve kimse pek görmezdi. Sandıklarda bekletilirdi. Bu ürünleri ancak sadece siz ve yakın çevreniz görebiliyordu. Bu yüzden oyalar pek görünür değildi. Çeyizlik ürünler biraz maliyetli olduğu için erişilebilirliği de zordu. Biz kooperatif olarak daha farklı ilerliyoruz. Oyaları takı ve aksesuar olarak da çalışıyoruz. Amacımız, iğne oyasını modernize etmek, modelleri güncellemek, kadının günlük ihtiyacına uyarlamak. İstiyoruz ki dışarıda çalışan bir kadın da iş veya sosyal hayatında ya da evinde bir iğne oyası kolyeyi çok rahatlıkla kullansın."

Tanrıverdi, 2018'de ilçe kadınlarının desteğiyle iğne oyasından yaptıkları şeftali ağacıyla Guinness Rekorlar Kitabı'na girdiklerini hatırlatarak, bu geleneksel el sanatını bilimsel platforma taşıyıp güvenilir kaynaklar oluşturmak istediklerini sözlerine ekledi.

Anne kız birlikte iğne oyası yapıyor

İğne oyası yapan Naciye Kocabaş (47) da kızı Ecrin'in akşam ödevlerini bitirdikten sonra kendisine yardım ettiğini dile getirdi.

İğne oyasının kendileri için bir aktivite olduğunu anlatan Kocabaş, "Kızım oya işine çok meraklı, bana yardımcı oluyor. Oya sayesinde çocuklarınızla muhabbet edebiliyorsunuz. Diğer türlü herkes eline bir telefon alıp bir kenara çekiliyor." diye konuştu.

Kızı Ecrin Kocabaş (8) da oya yapmayı çok sevdiğini dile getirerek, "Annemi görüyorum, gül gibi çiçekler yapıyor. Ben de yapmaya çalışıyorum, bana yardımcı oluyor. Çiçeklerin şekillerini çok seviyorum, ilerleyen zamanlarda bu işte ustalaşmak istiyorum. Sergi açmak istiyorum, öğrenmek isteyenlere de öğretmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

Kooperatifte oya yapan kadınlardan Bilgi Dede ise annesinin iğne oyasını çok sayıda kadına öğrettiğini vurguladı.

Dede, annesinin halılara bile bakarak örnek çıkardığını dile getirerek, "Ben sinirlendiğim de eşim, 'Al oyanı, çık terasa, yap kendine gel.' diyor. Bence stresli, yorgun insanlara da çok güzel terapi oluyor. Psikoloğa gideceğinize oya öğrenin." dedi.

Kooperatifteki Nihal İncioğlu (70) da küçük yaşlardan beri yaptığı iğne oyasının kullanım alanlarının zamanla farklılaştığını ve gençlerin yaratıcılıklarını kullanarak farklı çalışmalar ortaya çıkardıklarını anlattı.

Pazarda iğne oyası satışı yapan Nuriye Gülmez de bu sayede çocuklarına ve torunlarına harçlık gönderdiğini söyledi.


Muhabir: Miraç Kaya

Kaynak: AA