TRABZON (AA) - Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Telli Karakoç ile yüksek lisans öğrencisi Melike Tüysüz, deniz altındaki gürültü kirliliğinin tespiti için "Doğu Karadeniz Kıyılarında Sualtı Ortam Gürültü Seviyesinin Farklı Ortamlardaki Değişimi ve Modellemesi" projesini hazırladı.

Proje kapsamında fakülteye bağlı araştırma gemisiyle sahil ve Karadeniz açıklarına su altında ses titreşimlerini kaydeden hidrofon yerleştirildi. TÜBİTAK'tan destek alan projeyle Doğu Karadeniz'deki liman, balık çiftlikleri ve açık denizdeki su altı gürültü kirliliği ölçümü başladı.

"Su altındaki gürültü kirliliği çevresel bir sorun"

Prof. Dr. Fatma Telli Karakoç, AA muhabirine, deniz kıyısında ve 6 mil açıkta seçtikleri 3 farklı noktada su altı gürültülerini ölçeceklerini söyledi.

Sonuçlara göre insanlar tarafından sıklıkla kullanılan alanlar ve daha az kullanılan yerler arasındaki farkı tespit etmeye çalışacaklarını belirten Karakoç, Doğu Karadeniz kıyılarında ilk defa böyle bir çalışma yapıldığını ifade etti.

Karakoç gürültü kirliliği ölçümlerinin iki aylık periyotlarda devam edeceğini anlatarak, "Düzenli olarak her iki ayda bir seçtiğimiz alanlarda yani balık çiftliğinde, limanda ve açıkta ölçümler yapacağız. Ölçtüğümüz yerlerdeki su altı gürültüsünün oradaki frekans aralığını belirleyerek canlılardaki frekanslarla örtüştüreceğiz." diye konuştu.

Denizlerde 60 desibelin üzerinde gürültü olduğunu anlatan Karakoç, şunları kaydetti:

"Bu üç alandan birisi mümkün olduğunca insan faaliyetlerinden uzak bir yer, Karadeniz'in 6 mil açığında. Balık çiftliği alanı ise yoğun balıkçılık faaliyetinin olduğu, zaman zaman teknenin gelip gittiği, balığın da çok olduğu bir alan. Buradaki amacımız aslında balıkların çıkardığı sesleri de belki duyabiliriz şeklinde. Üçüncü alanımız ise liman içi. Trabzon Limanı oldukça yoğun bir alan. O liman içinde zaman zaman ölçümler yapıyoruz. İki aylık ölçümlerin dışında da ölçümler alıyoruz. Yoğun zamanlarında ölçümler alarak büyük yoğunluğu tespit etmeye çalışıyoruz. Bununla liman içinde sürekli olarak hangi frekanslarda ses üretildiğini ve bu yüksek ses frekansının sürekliliğini gün içerisinde 15'er dakikalık ölçümlerle tespit edeceğiz."

WSJ'den Tesla'nın Musk yerine yeni CEO arayışında olduğu iddiası WSJ'den Tesla'nın Musk yerine yeni CEO arayışında olduğu iddiası

Karakoç, su altındaki gürültü kirliliğinin de çevresel bir sorun olduğuna işaret ederek, çöp ya da kimyasal kirliliklerin yanı sıra insanların ürettikleri başka kirliliklerin negatif etkilerini ortaya koymak istediklerini dile getirdi.

"Kendi aralarındaki iletişimi koparıyor"

Gürültü kirliliğinin canlıların yumurtadan ergenliğe kadar olan süreçlerini etkilediğine dikkati çeken Karakoç, "Deniz altında yaşayan canlıların her türü için aslında bir tehdit oluşturuyor. Mesela kendi aralarındaki iletişimi koparıyor. Çünkü gürültü yaratıyor. Üreme zamanlarını üreme davranışlarını değiştiriyor. Beslenme davranışlarını ve yerlerini değiştiriyor. Çünkü hayvanlar bu sesin olduğu yerlerden uzaklaşmaya gidiyor. Çok rahatsız edici sesler dolayısıyla kendi beslenme üreme alanlarını terk etmek zorunda kalıyorlar." ifadelerini kullandı.

Bu konuda birçok araştırma olduğunu aktaran Karakoç, "Araştırmalar hayvanlarda davranış değişikliğinin olduğunu gösteriyor. Hayvanların fizyolojilerine etki ettiğini, DNA boyutunda bozulmalara neden olduğunu kanıtlamış birçok çalışma var." dedi.

Karakoç, yaklaşık 1 yıl sürecek proje sonunda elde edilecek sonuçların bilimsel çalışma ve makalelerde kullanılacağını kaydetti.

"Müzik gibi bir kaydı frekans ortamına taşıyacağız"

Melike Tüysüz ise su altındaki gürültü kirliliği çalışmalarının Türkiye'de yeni olduğunu, geçmişe ait yeteri kadar veri bulunmadığını söyledi.

Yurt dışındaki çalışmaları ve sonuçlarını takip ettiklerini dile getiren Tüysüz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Öğrendiklerimizle kendimize bir yol haritası çizdik. Biz üç noktadan bir sene boyunca iki ayda bir sürekli kayıt almaya karar verdik. Daha sonrasında aldığımız kayıtları toplayıp sayısallaştıracağız. Yazılım dilleriyle bu ses kaydını bildiğimiz müzik gibi bir kaydı frekans ortamına taşıyacağız. Orada bu ses kaydını içerisindeki bütün frekansları tek tek belirleyip ayrıştıracağız. Hangisinin ortamdaki en baskın periyoda ve en baskın gürültüye sahip olduğunu göstereceğiz."


Muhabir: Enes Sansar

Kaynak: aa