Türk ve Ukraynalı akademisyenler, Ukrayna’nın Lviv şehrinde düzenlenen “Karadeniz’de Diyalog Çalışmalarını Arttırmanın Yolları” konulu yuvarlak masa toplantısında bir araya geldi.
Toplantıda Ukrayna -Türkiye ilişkileri çok yönlü olarak değerlendirildi. Lviv İvan Frank Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı programa Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Akademik Düşünce Platformu ile Ukrayna- Türkiye Kültür Merkezi “Syaivo” organizatör olarak katıldı. Ukrayna ve Türkiye’den birçok akademisyen ve entellektüelin katıldığı programda Karadeniz bölgesinde güvenlik, enerji, ekonomi ve kültürel ilişkiler ön plana çıktı.

Yuvarlak masa toplantısı öncesinde de Ukrayna- Türkiye Kültür Merkezi “Syaivo” ve İvan Fran Üniversitesi arasında çok yönlü eğitim işbirliği anlaşmasına imza atıldı.

İvan Frank Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volodimir Melnik, Ukrayna’nın her zaman komşuları ile iyi ilişkiler içinde bulunması gerektiğine vurgu yaparak bu toplantının da Ukrayna- Türkiye ilişkilerine olumlu katkı yapacağına inandığını ifade etti. Ukrayna- Türkiye ilişkilerinin oldukça iyi olduğunu belirten Melnik, bu ilişkinin ülke yönetimi düzeyinde de memnuniyetle karşılandığını belirtti. Melnik, "Geçen yıl Sakarya Üniversitesi ile ortak bir program yaparak Ukrayna- Türkiye ilişkilerine katkı olması açısından bir adım attık. Üniversitemiz bünyesinde iki yıldır Türkçe öğretimi yapılıyor ve Türkçeye olan ilgi her yıl artıyor. " dedi.

Kiev Taras Şevçenko Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Volodimir Sergeyçuk ise Ukrayna- Türkiye ilişkilerinin tarihsel boyutuna vurgu yaparak 17. yy’dan günümüze kadar Türkiye’nin her zaman Ukrayna’nın yanında olduğunu Ukraynalı Hetmanlara sahip çıktığını hatta zaman
zaman himaye de ettiğini vurguladı.

KARADENİZ BİR NATO GÖLÜ OLMAMIŞTIR, RUS GÖLÜ DE DEĞİLDİR

Fatih Üniversitesi öğretim üyesi siyaset bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil, Karadeniz’de barışı inşa etmenin yolunun barışı oluşturacak toplulukların her şeyden önce bir ortaklık fikrine sahip olmasına gerektiğini söyledi. Ergil,"Barışı sağlamak ancak adaletle mümkündür, bu adalet de taraflarının birbirlerinin kötülüğünü düşünmeden refah içinde, özgürlük içinde ve birbirini geliştirecek tarzda ortaklığa hazır olmasıyla mümkündür. Karadeniz bölgesinde maalesef böyle bir anlayışın olduğundan söz etmek çok mümkün görünmüyor. Karadeniz çevresindeki ülkeler birbirlerine eşitlikçi ve ortaklıkçı anlayışla bakmıyorlar. Bölgede bir egemen güç olma anlayışı var. Bu bölgede enerjiyi tek elde tutma çabası her zaman sorun olmuştur. Askeri gücün dengesiz olması da ayrı bir problemdir. Bu dengesizliğin karşında diğer ülkelerin işbirliğine gitmesi zaruri görünmektedir. Ama bu henüz sağlanabilmiş değildir." ifadesini kullandı.

"Karadeniz bir NATO gölü olmamıştır. Rus gölü de değildir ama bu hale getirilmek için ciddi bir çaba vardır." diyen Ergil, bu çabanın çatışma çıkmadan engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Çukurova Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Günal Kurşun ise Ukrayna ve Türkiye’nin Uluslar arası Ceza Mahkemesi'ne üye olmamanın getirmiş olduğu dezavantajları dile getirdi.

Ukrayna’nın ilk Türkiye büyükelçisi İgor Turyanskiy ise Turgut Özal’ın Ukrayna- Türkiye ilişkilerine verdiği önemi anlattı.Yuvarlak masa toplantısı alanında uzman akademisyenlerin değerlendirme ve iyi temennileriyle son buldu.
Kaynak: cha