Türkiye’nin 2014 İnsani Gelişme Endeksi (İGE) değeri 0,761 oldu. Bu değerle Türkiye, yüksek insani gelişme kategorisinde yer aldı ve 188 ülke ve bölge arasında 72. oldu. Türkiye 2013 İnsani Gelişme Endeksi’nde 0,759 puan ile 69. sırada yer almıştı.

BM Kalkınma Programı'ndan (UNDP) yapılan açıklamaya göre, 1980 ve 2014 yılları arasında ise Türkiye’nin İGE değeri 0,492’den 0,761’e yükseldi. Bu, toplamda yüzde 54,7’lik, yıllık bazda ise yüzde 1,29’luk bir artış anlamına geliyor.

1980-2014 yılları arasında Türkiye’de doğumda beklenen tahmini yaşam süresi 16,6 yıl, ortalama okula gitme süresi 4,7 yıl ve beklenen okula devam süresi 7 yıl arttı.

Türkiye’de kişi başına düşen Gayrisafi Millî Hâsıla (GSMH) 1980-2014 yılları arasında yaklaşık yüzde 139,7 oranında bir artış gösterdi.

AB VE OECD ÜLKELERİ İLE KIYASLAMA

0,761’lik İGE değeri ile Türkiye 0,867’lik AB ortalamasının ve 0,882’lik OECD ortalamasının altında kalıyor.

Eşitsizlik hesaba katıldığında Türkiye’nin İGE değeri yüzde 15,8’lik bir kayba uğruyor

Türkiye’nin 2014’teki İGE değeri 0,761. Ancak insani gelişmede eşitsizlik farkı düşüldüğünde, Türkiye’nin değeri boyut endekslerinin dağılımındaki eşitsizliğe bağlı olarak yüzde 15,8’lik bir kayıpla 0,641’e düşüyor.

Yüksek İGE ülkelerinin eşitsizlik nedeniyle kaybı ortalama yüzde 19,4 iken, Avrupa ve Orta Asya’da bu oran yüzde 13,0.

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİNDE 71. SIRADA

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi (TCEE) cinsiyete dayalı eşitsizlikleri üç farklı boyutta yansıtıyor. Bu boyutlar; üreme sağlığı, kadının güçlendirilmesi ve ekonomik faaliyetler şeklinde sıralanıyor. Türkiye, 2014 endeksinde 0,359’luk bir TCEE değeriyle 155 ülke arasında 71. sırada yer aldı.

Türkiye’de parlamentodaki kadın milletvekili oranı yüzde. 14,4 (Kasım seçimlerinden sonra bu oran yüzde 14,7 oldu) Yetişkin kadınlar arasında en az orta öğrenim görmüş olanların oranı yüzde 39 iken, bu oran erkeklerde yüzde 60 olarak göze çarpıyor.

Her 100 bin canlı doğumda 20 kadın hayatını kaybediyor ve ergenler arasındaki doğurganlık oranı ise 15-19 yaşları arasındaki her bin kadında 30,9 olarak dikkati çekiyor. Kadınların iş gücü piyasasına katılımı yüzde 29,4 iken, erkeklerin katılım oranı yüzde 70,8 oranında seyrediyor.

KADIN İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ, ERKEK İNSANİ GELİŞME ENDEKSİ’NDEN DAHA AZ

Cinsiyet farkına dayalı, kadın İGE değerlerinin erkek İGE değerlerine oranının temel alındığı Cinsiyet Dayalı Gelişme Endeksi (CDGE), insani gelişmenin üç temel boyutundaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ölçüyor. Bu üç boyut; sağlık (kadın ve erkeklerin doğumda ortalama yaşam beklentisi ölçülüyor), eğitim (kız ve erkek çocuklarının ortalama okula gitme süresi ve 25 yaş ve üstü yetişkinler için ortalama okula devam süresi ölçülüyor) ve ekonomik kaynaklar üzerindeki hâkimiyet (kadın ve erkek kişi başına tahmini Gayrisafi Milli Hasılaya oranları ölçülüyor) olarak belirlendi.

161 ülke için CDGE değerleri hesaplandı. Türkiye’de 2014 kadın İGE değeri 0,716 iken, erkek İGE değeri 0,793 olarak ölçüldü ve bu durum sonucunda CDGE değeri 0,902 olarak hesaplandı.

2015 İNSANİ GELİŞME RAPORU ‘ÇALIŞMA’ KAVRAMINA ODAKLANIYOR

2015 İnsani Gelişme Raporu, “çalışma” kavramına ve çalışmanın daha nitelikli bir yaşama katkısına odaklanıyor.

Çalışma kavramı, insani gelişme açısından kritik bir öneme sahip. 2015 İnsani Gelişme Raporu’nun temel mesajı bu.

Çalışma kavramı, insanların hayatına ve ekonomilerin zenginliğine katkıda bulunuyor. Ancak bu olumlu bağlantı kendiliğinden oluşmuyor. UNDP’nin 2015 İnsani Gelişme Raporu, ücretli ve ücretsiz işler arasındaki dengesizliği analiz ederek, çalışma alanında küreselleşme ve dijital devrim sonucunda değişen manzaraya odaklanıyor.

Bu değişen durum, fırsatlar kadar riskleri de barındırıyor. Raporda, çalışma kavramından insani gelişme bağlamında yararlanılması, ayrıca adil ve sürdürülebilir bir ilerlemenin sağlanabilmesi için bir dizi politika önerisi de yer alıyor.

Rapora göre hem şimdiki hem de gelecek nesiller için çalışma fırsatları için yeni yaklaşımlara ihtiyaç var.

RAPOR HAKKINDA

İnsani gelişme, sadece ekonomilerin zenginliğinin değil, insan hayatlarının zenginliğinin de artırılmasına odaklanan bir kavram. Bu yaklaşım, insanlara ve onlara sunulan seçenekler ile fırsatlara odaklanıyor. İnsani Gelişme Raporları, bu yaklaşımı insanlığın sürdürülebilir ilerlemeyi sağlama yolunda karşı karşıya olduğu en acil güçlüklerin bir kısmının analiz edilmesinde kullanıyor.
Kaynak: cha