Daha ilk paragrafın kapısından içeri adım atar atmaz, çaresizliğinize yanmak varken o herkesin tuttuğu yolu takip ederek, “Bu da nereden çıktı şimdi ya hu?” diyebilirsiniz.
Gece vakti çiklet çiğnemenin kişisel gelişime olumsuz etkilerini şöyle sıralayabiliriz:
1) Gece çiklet çiğneyen kişi ağzını tek bir meşguliyete sınırlamış olur. Yeme içme, muhabbet ve uyku da dahil olmak üzere birçok aktiviteyi kendi sahasından sınır dışı ederek uzaklaştırır. Bu da kişinin işleri karşısında muktedir fakat mümkün olmayan bir duruma düşmesini sağlar.
2) Gece çiklet çiğnemek, gecenin anlamını malayani (abes işlerle) deforme etmek, gecenin işleyiş ve akışını sabote etmeye eşit bir eylemdir. Performans israfı, efor zayiatıdır.
3) Çiklet çiğnemek insandaki enerjinin kendi içinde boşa sarf edilip doğru bir yere kanalize edilmesini engelleyeceğinden insan duygularında pasif sapmaya neden olabilir.
4) Hem çiklet çiğneyip hem başka bir şey yapmak, eli kolu dolu olduğu halde bir insanı kucaklamaya benzer.
İlla ki kucağından bir şeyleri yere düşürecektir. Göz kararına dayalı olacağı için gece bu daha bir belirgindir.
5) İlla da geceleyin çiklet çiğneyeceğim diye ısrar ediyorsanız, hiç olmazsa bunu bir aynanın karşısına geçerek denetlenebilir bir şekilde icra edebilirsiniz.
Çünkü sakız çiğnendikçe çiğnenen bir şeydir, nerede durmanız gerektiğini size yüzünüzdeki hareket ve şekiller öğretip yönlendirecektir.
6) Yorgun bir ağızla geceyi karşılamak ne derece doğru, bunu tarihe sorun, tarih size cevaplasın.
Yorgun bir atın kişnemesiyle dingin bir atın kişnemesi elbette bir olmayacaktır.
7) Gece gündüze nazaran daha bir seyyaliyete sahip ve daha kaygandır. Gecenin içerisine atacağınız ya da gecenin duvarlarına yapıştıracağınız bir sakız gündüze nazaran daha bir sırıtacak ve zihinsel işleyişinize bağlı olarak espri yapma yeteneğinizi köreltecektir.
gencgelisim.com