ANKARA (AA) - "İsrail'in hedefindeki BM kuruluşu UNRWA" başlıklı dosya haberin ikinci bölümünde AA muhabiri, UNRWA'nın eski sözcüsü Chris Gunness'e İsrailli yetkili ve gazetecilerin Ajansa yönelik iddialarını sordu.

Gazze saldırılarıyla çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 22 binden fazla kişinin ölümüne yol açan İsrail, BM kuruluşu UNRWA'nın tesislerine saldırmaktan kaçınmazken bir taraftan da "Filistinlilere karşı işlediği soykırımdan uzaklaştırma girişiminin bir parçası" olarak Ajansa yönelik karalama kampanyası yürütüyor.

Öte yandan UNRWA, İsrailli yetkililerce "Hamas'ın güdümünde olmak", "Hamas ile işbirliği yapmak" ve "Filistinli mülteci sorununu çözmekten ziyade sürdürmek" gibi iddialarla suçlanıyor.

Ajansın eski sözcüsü Gunness, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dahil İsrailli yetkililerin zaman zaman UNRWA'nın Filistinli mülteci sorununu çözmekten ziyade devam ettirdiğini öne sürmesi ve Ajansın kapatılması yönündeki çağrısını "tamamen saçmalık" olarak nitelendirdi.

UNRWA'nın BM Genel Kurulu ve uluslararası toplum tarafından görevlendirilen bir kuruluş olduğuna dikkati çeken Gunness, sorunu sürdüren unsurun "tarafların çatışmanın altında yatan nedenleri ele almaktaki başarısızlıkları" olduğunu söyledi.

Gunness, çatışmanın altında yatan nedenlerin 2007'de başlayan Gazze ablukası, 1967'de başlayan Filistin topraklarının işgali ve 1948'de Filistinlilerin evlerini terk etmek zorunda kalması olduğunu belirtti.

Filistinlilerin de diğer mültecilerle aynı haklara sahip olması gerektiğini vurgulayan Gunness, "İsrail, dünyanın dört bir yanındaki Yahudilere geri dönüş hakkı tanıyor ancak topraklarının, İsrail'in koruduğu bu vahşi yerleşimciler tarafından her gün yenilip yutulduğunu gören Filistinliler, geri dönüş hakkından bile söz edemiyor." diye konuştu.

"Bir soykırım, bir etnik temizlik var"

Gunness, sorunun çözülmesi kapsamında İsrail tarafının barış görüşmelerine katılmayı reddettiğini ve Netanyahu'nun söylediklerinden iki devletli çözüm istemediklerinin çok açık olduğunu dile getirerek "Aslında ne istedikleri çok açık, Gazze'de yaşananlar ortada. Bir soykırım, bir etnik temizlik var. Barı Şeria'da gördüğümüz şey ise bir apartheid sistemi." ifadelerini kullandı.

Chris Gunness, İsrail'in eski Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in, 7 Ekim'deki saldırının durduk yere ortaya çıkmadığını ifade eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i "insanlık dışı suçlara meşruiyet kazandırmak"la suçlamasına ilişkin de "Saçmalık!" yorumunu yaptı.

İsrail'in "sürpriz bir saldırı" anlatısının doğru olmadığını, Gazze'ye "ticari ilişkiler tarihindeki en katı ablukalardan birini" uyguladığını hatırlatan Gunness, Guterres'e yönelik suçlamaların saçmalıktan ibaret olduğunu belirtti.

Gunness, 7 Ekim'deki saldırının kesinlikle bir bağlamının bulunduğunu ve bunun da "Filistinlilerin mülksüzleştirilmesi, topraklarının işgal edilmesi ve abluka altına alınması" olduğunu anlattı.

"Bunlar, UNRWA'ya yönelik siyasileştirilmiş saldırılardır"

İsrailli yetkililerin UNRWA'nın Hamas ile işbirliği yaptığına yönelik iddialarına da değinen Gunness, bunun doğru olmadığını söyledi.

Gunness, UNRWA'nın Genel Sekreter tarafından kendisine verilen insani yardım görevini yerine getirmek üzere Hamas ile bakanlık düzeyinde temas kurma yetkisine sahip olduğunu vurgulayarak, Ajansın ilaçları ulaştırmak için Hamas'ın Sağlık Bakanlığı ile veya eğitim malzemesi dağıtmak amacıyla Eğitim Bakanlığı ile temasa geçmesi gerektiğini kaydetti.

Bunun UNRWA'nın İsrail'e saldırmak için Hamas ile işbirliği yaptığı anlamına gelmeyeceğine dikkati çeken Gunness, "Hamas ile işbirliği yaptığına dair herhangi bir şüphe olsaydı UNRWA'nın en büyük bağışçısı ABD'lilerin en büyük bağışçı olmaya devam edeceğini gerçekten düşünüyor musunuz?" diye sordu.

Gunness, "Bunlar, UNRWA'ya yönelik siyasileştirilmiş saldırılardır. Oy kazanmak, anlatıyı çarpıtmak için yapılıyor. Mültecileri itibarsızlaştırmak için yapılıyor." dedi.

İsrailli gazetecinin, Gazze'de İsrailli bir esirin UNRWA'ya bağlı okulda bir öğretmen tarafından tutulduğuna dair iddiasına ilişkin konuşan Gunness, buna yönelik herhangi bir kanıtın sunulmadığını ifade etti.

Gunness, etrafta çok fazla dezenformasyonun dolaştığına dikkati çekerek İsrail Savunma Kuvvetlerinin, Şifa Hastanesi'nin altında Hamas karargahı bulunduğuna dair çürütülmüş iddiasını hatırlattı ve bunu kanıtlanmış olması halinde her televizyon ve gazetenin paylaşacağını vurguladı.

"Bu, anlatıyı İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği soykırımdan uzaklaştırma girişiminin bir parçasıdır"

Gazze'de yaşayan Filistinli olduğu belirtilen kişinin İsrail güçlerine telefonla "Hamas'ın UNRWA üzerinde doğrudan kontrolünün" olduğunu söylediği yönünde ses kaydının bulunduğu iddiasına ilişkin ise Gunness, bunun gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Bu, anlatıyı İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği soykırımdan uzaklaştırma girişiminin bir parçasıdır." değerlendirmesini yaptı.

Gunness, bu iddiayla İsrail'in, dikkatleri insanlığa karşı işlediği suçlardan uzaklaştırarak "gerçekleri saptırma taktiğini" uyguladığını ifade etti.

Karabağ'da konuşlanan Rus Barış Gücü görevini tamamladı Karabağ'da konuşlanan Rus Barış Gücü görevini tamamladı

İsrailli bakanların Filistinlilere yönelik "hayvan" benzetmesine, Gazze'ye nükleer bomba atma tehdidinde bulunmasına ve Netanyahu'nun Yahudi kutsal kitabındaki savaşta kadın, çocuk veya yaşlı ayrımı gözetmeden her canlının öldürülmesi, şehirlerin yok edilmesi yönünde ifadelerin yer aldığı anlatılardaki "Amalek" kavmine atıf yapmasına dikkati çeken Gunness, "Burada soykırım niyetinin tipik bir örneği olabilecek bir durum var." dedi.


Muhabir: Salih Okuroğlu

Kaynak: aa